English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Pardons

Pardons translate Turkish

207 parallel translation
A thousand pardons.
Binlerce pardon.
Listen, kid, they ain't thinking of handing out pardons when you land in here.
Beni dinle evlat, buraya düştükten sonra, hiçbirinin aklında seni affetmek gibi bir düşüncesi olmaz.
A thousand pardons.
Binlerce özür.
Oh, a thousand pardons. Señor Donald, I would like to have you meet... one of the most eccentric birds you have ever seen.
Bugüne dek gördüğünüz en ilginç kuşlardan biriyle tanışmanızı istiyorum.
The Tsar pardons no one.
Çar kimseyi affetmez.
Mr. Faxon, we certainly intend to follow... orthodox procedure in this board of pardons.
Bay Faxon, biz de kesinlikle bu af kurulunun kurallara uygun bir süreç izlemesi niyetindeyiz.
A thousand pardons, Your Grace.
Binlerce özür, efendimiz.
- Oh, Skeeter, a thousand pardons.
- Skeeter, binlerce özür.
A thousand pardons, effendi.
Binlerce pardon, effendi.
A thousand pardons.
Bizlerce özür.
A thousand pardons, Your Majesty.
Binlerce kez özür dilerim Majesteleri.
But a thousand pardons, my dear.
Binlerce özür dilerim, tatlım.
I beg you a thousand pardons, Your Grace!
Sizden binlerce kez özür dilerim, Efendim!
I know what you got- - pardons that are not worth anything.
Değeri olmayan özürler.
They weren't pardons. They were paroles. We fought for six years to earn them- - those of us who were still around for the graduation.
Şartlı tahliye edildik ve orada bulunanlar hak etmek için altı yıl çalıştı.
I am sorry, mademoiselle... a thousand pardons, but I do not...
Özür dilerim, matmazel binlerce insan var, ama yok...
Mille pardons, madame.
Pardon, madam.
A thousand pardons, I had almost forgotten.
Binlerce kez özür dilerim, neredeyse unutmuştum.
They never grant pardons.
Bakanlık bir şey yapmayacak.
You've all been offered pardons to undertake this mission.
Bu görevi üstlenmek kaydıyla suçlarınız af olundu.
Best offices for pardons and paroles when we get back.
Döndüğümüzde, şartlι tahliye için iyi şartlar.
Many pardons.
Çok afedersiniz.
Apostolic King of Hungary, pardons Sandor, the leader, in his absence.
... elebaşı Sandor'u gıyabında bağışlıyor.
Oh, a thousand pardons.
Çok özür dilerim.
Before an election a governor pardons even the murderer of his president.
Başkanı öldüren bir katilin bile serbest bırakıldığı yeni bir dünya!
I've been behaving like a damn fool, and I wish to beg your communal pardons, and especially yours, Horace Tabor.
Aptal gibi davrandım,... ve hepinizden özür diliyorum, özellikle senden,... Horace Tabor.
The Governor grants pardons.
Vali aflara karar veriyor.
For example, this talk about pardons...
Mesela, bu aflar...
Pardons incite crimes!
Affetmek, suça teşvik eder!
You only worry about pardons once you're in.
Ancak içeri girdiğinde af konusunda kafa yorarsın.
I've got pardons here, signed by the governor for each of you.
Her biriniz için Valinin imzaladığı birer belge var.
Pardons, hell. That's seven against 70.
70 kişiye karşı 7 kişi mi?
Then again, instead of killing them like they deserve, he pardons them.
Ve yine onları hakettikleri gibi öldürmek yerine, onları bağışlıyor.
A thousand pardons, Your Majesty, but the man is a simple man, the Lieutenant, and he is not used to our ways.
Çok affedersiniz, Majesteleri, fakat adam basit biri, komiser, ve bizim adetlerimize alışık değil.
A 3-year sentence, two pardons.
3 yıllık hüküm, iki af.
Sir, I would like to point out to my learned colonial colleague... that the fact of the crime being previously committed... in no way pardons the behavior of Lt. Morant and his friends.
Efendim, değerli meslektaşıma şunu söylemek isterim bu suçun daha önce de işlenmiş olması gerçeği hiçbir şekilde Teğmen Morant'ı ve arkadaşlarını haklı göstermez.
Must be thousands of pardons in the King's desk.
Kralın masasında binlerce bağışlama olmalı.
A thousand pardons, my dear!
Binlerce özür, iki gözüm!
Curses, pardons, relics and selling the sexual favours of the nuns.
Lanetler, günah çıkarmalar, mukaddes emanetler ve rahibelerin cinsel arzularını pazarlama.
Let's start with pardons.
Günah çıkarmalardan başlayalım.
A thousand pardons, monsieur.
Binlerce özür dilerim mösyö.
A thousand pardons!
Binlerce pardon!
She pardons him, and waits.
Onu bağışladığını ve beklediğini.
I beg your pardons, and please accept my pledge to the needy for...
Sizden beni affetmenizi istiyorum ve lütfen fakir ve muhtaçlar için şu yardımımı...
Mr Rivers, a thousand pardons, madam.
Bay Rivers, binlerce pardon bayan.
Remember there are pardons... for Christmas, surely.
Her zaman merhamet vardır Dany. Eminim ki bizi yarın bırakacaklar.
Oh, many pardons.
Oh, çok özür dilerim.
Oh. A thousand pardons, monsieur.
- Çok özür dilerim, Mösyö.
A thousand pardons.
Binlerce kez ozur dilerim.
A thousand pardons, my lord.
Binlerce kez özür dilerim, lordum.
Mille pardons.
Özür dilerim, Madam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]