Parking tickets translate Turkish
415 parallel translation
Seven parking tickets.
Tam yedi park cezam var da.
Like that business about the seven parking tickets?
Mesela şu yedi park cezası meselesinde olduğu gibi mi?
Three parking tickets.
Üç park fişi.
While I remember it, please pay your parking tickets.
Unutmadan söyleyeyim, şu park cezalarının parasını öde.
Oh, just some things about parking tickets.
- Sadece park cezası ile ilgili.
I had to make up some excuse about parking tickets.
Ona, senin olmayan park cezalarınla ilgili bahane uydurmak zorunda kaldım.
Where were you guys, giving out parking tickets?
Park cezası mı kesiyordunuz?
You have four, five, six more parking tickets.
Beş altı tane daha park cezası makbuzu almışsın.
Look, if this is about those parking tickets, I can explain everything, okay?
Bak, eğer sorun park cezalarıyla ilgiliyse her şeyi açıklayabilirim, tamam mı?
We all agree not to eat any more parking tickets.
Ceza makbuzu yemeyeceğimize söz veriyoruz.
Murdock, we were talking about eating parking tickets.
Murdock, ceza makbuzu yemekten bahsediyoruz.
Dude doesn't get parking tickets.
Eleman park cezası bile yemedi.
She's got 11 months worth of parking tickets here.
Onun 11 aydır ödenmemiş park cezaları var burda.
It's like parking tickets.
Trafik cezaları gibi.
[Izzy] I said I ain't got no parking tickets.
Ben, hiç park cezası almadığımı söylemiştim.
You've got 43 unpaid parking tickets.
43 adet ödenmemiş park cezanız var. — İsa aşkına.
Well, sir, you have 25 unpaid parking tickets.
- Ödenmemiş 25 park cezanız var.
- You have 25 unpaid parking tickets.
25 ne? - Ödenmemiş 25 park cezanız var.
- You have 25 unpaid parking tickets.
- 25 trafik cezanız var.
She runs around writing parking tickets.
Çevrede dolanıp park cezası kesiyor.
You've got over 200 outstanding parking tickets, Mr Benedict.
200'ün üzerinde ödenmemiş park cezanız çıktı bay Benedict.
I mean, my husband alone has over 100 unpaid parking tickets.
Örneğin, sadece kocamın bile 100'ün üzerinde ödenmemiş park cezası var.
Then you start paying off your parking tickets.
Önce, park cezalarını ödemeye başlayacaksın.
Parking tickets.
Park cezalarınız yüzünden.
Two current moving violations and $ 270 in outstanding parking tickets.
İki kere trafik kuralı ihlali ve 270 dolarlık ödenmemiş park cezası.
Parking tickets.
Park cezaları.
I don't know ; we're pretty good with parking tickets.
aslına bakarsan.
She's got a pile of parking tickets and won't talk to the police.
Bir sürü park cezası var, o yüzden polisle konuşmuyor.
Now what'll we do about these parking tickets?
Şimdi şu park cezası meselesini ne yapacağız?
Leave parking tickets all over the house, names, addresses.
Evin her yanına park biletleri isim ve adres bırakırım.
Maybe you got a few too many parking tickets.
Galiba ödenmemiş çok park cezanız var?
I hear you... validate parking tickets without purchase.
Birşey satmadan park biletlerini onayladığını duydum.
- I said that's enough or you'll be handing out parking tickets.
- Yeter dedim. Yaşlı Annie'yle park bileti mi satmak istersin?
The brains'll write parking tickets, if they're lucky.
Şanslılarsa, park cezası keserler.
It says you have parking tickets up the wazoo.
O da park cezalarının aya çıktığını söylüyor.
It would be, except for the $ 2,600 you have in outstanding parking tickets.
Hepsi bu kadar, 2,600 dolar dışında.
Did you fuck him after the two of you put up all those parking tickets all over my house?
Siz ikiniz evimin her yanını makbuzlarla doldurduktan sonra sikiştiniz mi?
Screw this up, and you'll be writing parking tickets forever.
Bu işi beceremezsen, hayatın boyunca sokaklarda park cezası yazarsın.
Gotta give out parking tickets first?
Önce park cezalarını mı yazmanız gerek?
In fact, we've ripped up all your parking tickets. And we're covering up that little incident down at the nudie bar.
Hatta bütün park cezalarınızı yırttık ve çıplaklar barındaki şu küçük hadiseyi de örtbas ettik.
Yeah, I bet I got some unpaid parking tickets.
Evet Evet iddaya eski biletlerimle Oto parka aracımı park edebilirim.
I remember when he was fixing parking tickets in the DA's office.
Onun Bölge Savcı'sının bürosunda park biletlerini düzelttiğini hatırlıyorum.
Not unless you blew the whistle on all my parking tickets.
Park cezalarımı ihbar etmediğiniz sürece sorun yok.
And since then, that scofflaw has piled up more parking tickets than anyone in New York City.
O zamandan bu yana kanunlara kulak asmayan o adam New York'ta en çok trafik cezası olan kişi.
I've got my share of parking tickets.
Bir sürü park cezası yedim.
She drove up on the sidewalk, and when the police ran her name through the computer, they found quite a little backlog of unpaid parking tickets!
Arabayı kaldırıma sürmüş. Polis bilgisayardan onu tarattığında ödenmemiş... birçok park cezası bulmuş
We can go over the parking tickets she issued in the last week... see if any of the violations fit the subject.
Geçen hafta dağıttığı park biletlerini inceleyebiliriz... olayla bağımlı bir ihlal var mı bakarız.
I have unpaid parking tickets.
Ödenmemiş park biletlerim var.
- 235 unpaid parking tickets... totaling $ 175.
- Bu pisliği ne için yakaladık? - Ödenmemiş 253 park cezası var. Toplam 175 dolar ediyor.
You know, they're like parking tickets.
Park cezası gibidir.
Uh, Oscar here's got some outstanding parking tickets.
Oscar'ın ödenmemiş birkaç park cezası var.