Poison gas translate Turkish
183 parallel translation
Now you, Harding, are to assist Gordon with his fuel problem... and place your knowledge of poison gas at our disposal.
Sana gelince Harding, sen de Gordon'a yakıt probleminde yardımcı olup zehirli gazlar konusundaki bilgini bizim için kullanacaksın.
I'll have nothing to do with poison gas!
Zehirli gazlarla işim olmaz!
We've just discovered the most wonderful poison gas.
Biraz önce dünyanın en harika gazını keşfettik ekselansları.
- Have you got the poison gas?
- Zehirligazı aldın mı?
Poison gas.
Zehirli gaz.
The Germans have shelled hospitals, bombed open towns, sunk neutral ships, used poison gas... and we won.
Almanlar hastaneleri ve şehirleri yakıp yıktılar tarafsız gemileri batırıp, zehirli gazlar kullandılar ama biz kazandık.
So will the judge, the jury and the guy in the poison gas chamber in San Quentin.
Hakim de, jüri de çakacak.. ... San Quentin'de gaz odasındaki herif de çakacak.
I couldn't have this baby and then have it find out I'd sent its father into that poison gas chamber for murder.
Bu bebeğe sahip olamam, sonra cinayet suçuyla zehirli gaz odasına babasını göndermiş olmayı içime sindiremem.
He came home from the war with a skin infection from poison gas.
Döndüğünde zehirli gaza maruz kalmaktan deri enfeksiyonu vardı.
Unrestricted submarine warfare, bombing of civilians, poison gas.
Denizaltılar serbestçe savaşıyor, zehirli gaz ile sivilleri bombalıyorlar.
We really used poison gas?
Gerçekten zehirli gaz kullanıyor muyuz?
- Poison gas.
- Zehirli gaz.
- The father of poison gas.
- Zehirli gazın babası.
- I'm the daughter of poison gas!
- Zehirli gazın kızıyım! Mutlu musun?
But how did you escape the poison gas?
Ama zehirli gazdan nasïl kurtuldunuz?
- Poison gas experiments.
- Zehirli gaz deneylerini.
Guns, planes, tanks, poison gas.
Silah, uçak, tank, zehirli gaz.
When you see the baron, you'll have a new poison gas tooth.
Baron'u görürseniz, zehirli diş gazına sahip olacaksınız.
Poison Gas Laboratory
"Zehirli Gaz Laboratuvarı"
We're releasing the poison gas!
Zehirli gaz veriyoruz!
Our children are dying of disease, mines, poison gas.
Çocuklarımız ; hastalıktan, mayın ve zehirli gazlardan ölüyor.
Now, you know what we need in this house? Poison gas coming through the vents?
Kimlik gösterilmesi gerekmez.
We didn't use poison gas. That was stopped.
Zehirli gaz durdurulmuştu.
Poison gas?
Zehirli gaz mı?
Poison gas inside the car!
Zehirli gaz.
Poison gas?
Zehirli gaz?
He's suffering from amnesia one of the rare side effects of poison gas.
Hafıza kaybına uğramış zehirli gazın nadir etkilerinden biridir.
Poison gas, chemical fire total devastation for a 100-mile radius.
Zehirli gaz, kimyasal yangın... 160 kilometreye yayılan bir felaket.
In the unlikely event of poison gas, pull the mask to you and breathe normally.
Beklenmedik bir zehirlenmede, maskeyi takın ve nefes alın.
Because there's gonna be some poison gas.
Çünkü zehirli bir gaz çıkışı olacak.
There's gonna be really poison gas.
Hem de çok zehirli bir gaz.
- The really bad news... is there's enough C-4 explosive and poison gas to blow the whole chamber...
- Ve berbat haber ise... burada bu odayı uçuracak kadar C4 ve binadaki herkesi...
Last night General Hummel, using brutal but nonlethal force... under the guise of a security exercise, walked off with 15 V.X. poison gas rockets.
Dün gece General Hummel, denetleme görünümü altında yapılmış... şiddetli ama kimsenin ölmediği bir operayonla 15 V.X. gazı roketi çaldı.
What is the potential casualty rate... for a single rocket armed with V.X. poison gas, General Peterson?
Tek bir V.X. gazı roketi için... potansiyel ölü sayısı ne olur, General Peterson?
Now, the problem with V.X. poison gas is... that it's designed specifically to withstand napalm.
V.X. gazının problemi ise... Napalm'a dayanmak için özel olarak tasarlanmış olması.
Sometimes it seems like poison gas, but then you find you can't breathe in any other.
Bazen zehirli bir gaz olduğunu sanarsın. Ama sonra onsuz yaşayamayacağını öğrenirsin.
Jackson, get that poison gas.
Jackson, zehirli gazı çıkar.
Put a cat in a box, add a can of poison gas... activated by the decay of... a radioactive atom, and close the box.
Bir kutuya bir kedi koy, bir kutu zehirli gaz ekle... gaz bir radyoaktif atomun çözünmesi... ile harekete geçiyor olsun, ve kutuyu kapat.
Imagine a city like Prague vanishing in a cloud of poison gas.
Bir gaz bulutu altında ortadan kalkan bir şehir.
What if Pilot pumps poison gas in here, or
Ya Pilot buraya zehirli gaz basarsa
Maybe electrify them or install poison gas sprayers.
Belki onlara elektrik verebiliriz veya zehirli gaz spreyleri takabiliriz
Poison gas.
Zehirli gazla.
He said they had poison gas... they secrete in small amounts.
Ufak miktarlarda zehirli gaz salgıladıklarını söyledi.
Gas, poison, bullets.
Gaz, zehir, kurşunlar.
Took poison, turned on the gas.
Zehir içmiş, gazı açmış.
You trap them, you poison them... you knock them on the head, you gas them, or you shoot them.
Kapan, zehir... kafasına vurma, gaz verme veya silahla vurma.
I had rigged hundreds of pumpkins to blow out poison-ivy gas when they were lit.
Yüzlerce zehirli sarmaşık gazı içeren bal kabağı yerleştirmiştim.
Poison-gas cloud heading for...
Zehirli gaz bulutu...
The disrupter ruined your clothing, the knife was too savage the nerve gas smelled bad hanging took too long and poison...
Parçalayıcı, giysilerini batırıyor. Bıçak fazla vahşi. Sinir gazı kötü kokuyor.
"There's only one way to end this war." and asked him to get me a poison gas to drop into the ventilating system.
Değil mi? Evet, öyle.
I put some of the poison from Skunk One's gas on those needles.
O iğnelere Kokarca'nın gazındaki zehirden biraz koydum.