Pounder translate Turkish
142 parallel translation
I hope tomorrow you get a 10-pounder.
Umarım yarın daha şanslı geçer.
She's the boss of the lake'cause she's got a six-pounder. A six-pounder?
Gölün patronu odur, çünkü bir 6 libreliği var.
- Fourteen pounder?
- Ondört kalibre mi?
According to Mr. Stein, you have a cannon, a six-pounder.
Bay Stein'ın dediğine göre bir topunuz varmış, bir 57 mm'lik.
There's a thousand-pounder down there... and it's not gone off.
Orada bin librelik bir şey var ve patlamamış.
Yeah, a big 20-pounder.
Evet, 10 kiloluk büyük bir tane.
Goddamn, looks like a quarter pounder!
Kahretsin, yarım okka gözüküyor!
Mom, can I have a stomach pounder and a Coke?
Anne kraker ve kola alabilir miyim?
Just a small four-pounder.
Küçük bir tane.
Two Big Macs, one Quarter Pounder with cheese six pieces Chicken McNuggets, two boxes Ronald McDonald cookies one order McFries, two chocolate milk shakes.
İki Big Mac, bir peynirli Royal... altı parça Chicken McNuggets, iki kutu Ronald McDonald kurabiyesi... bir tabak McFries, iki çikolatalı milk shake.
I need a chocolate shake and french fries. And a Quarter Pounder with cheese.
Çikolatalı süt ve patates kızartması istiyorum ve bir Quarter Pounder.
I'd like a Quarter Pounder, large fries and a chocolate shake, please.
Bir Quarter Pounder istiyorum, büyük boy patates ve çikolatalı süt, lütfen.
It'll be a minute for your Quarter Pounder.
Quarter Pounder biraz zaman alır.
And I wanted a Quarter Pounder.
Ve Quarter Pounder istedim.
If I hadn't waited for that Quarter Pounder I wouldn't be here with you.
O Quarter Pounder için beklemeseydim şimdi burada seninle olmayacaktım.
- Would that be a three pounder?
- 1.5 kilo var mı?
- A 200-pounder.
- 90 kilo.
It's a 1 2 1 / 2 pounder.
- Altı buçuk kiloluk.
It's about a two-pounder.
Bir kiloluk falan bir şey.
- Two-pounder?
- Bir kiloluk mu?
McDonald's quarter-pounder with cheese.
McDonald'ın peynirli burgeri.
And in Paris, you can buy a beer in McDonald's. And you know what they call a quarter pounder with cheese in Paris?
Paris'te çeyreklik peynirliye ne diyorlar biliyor musun?
- A quarter pounder with cheese? - No.
Çeyreklik Peynirli demiyorlar mı?
They wouldn't know a quarter pounder.
Çeyreklik ne demek bilemezler.
You know what they call a quarter pounder with cheese in France?
Fransa'da çeyreklik peynirliye ne diyorlar biliyor musunuz?
A Quarter-Pounder with cheese.
Peynirli büyük hamburger.
I figured you for a Ground Pounder.
Senin de postal giyenlerden olduğunu hemen anlamıştım.
What's this Quarter Pounder with cheese doing here?
Bu cebimdeki köfteli peynirli şey de ne?
This is the famous Tim Strode stomach pounder.
Bu Tim Strode'un ünlü karışımı.
Another Ground Pounder.
Yine bitli piyadeler.
I'm a Ground Pounder.
Ben bir piyadeyim.
- Look at that one. She's a 10-pounder!
- Şuna bak. 5 kilo olmalı!
- A Quarter Pounder with cheese.
- Peynirli Quarter Pounder.
Quarter Pounder with cheese?
Peynirli Quarter Pounder mı?
I wish I had a Quarter Pounder with Cheese every time I heard that chestnut.
Bu saçmalıklara tekrar başlama.
He has grown unmistakably round He's a twenty-five pounder Or I am a bounder
Yusyuvarlak olmasına 12 kilo değilse Ben de kedi değilim
♪ He has grown unmistakably round ♪ He's a twenty-five pounder ♪ Or I am a bounder
Yusyuvarlak olmasına 12 kilo değilse Ben de kedi değilim
Jessie hooked a 14 pounder.
Yaşlı Jessie, 7 kg'luk yakalamış!
Or you're in love with a 600 - pounder who chews her vomit.
Ya da 200 kiloluk bir ineğe aşıksın.
- Three-hundred-pounder with blue skin.
150 kiloluk, derisi mor olan.
- Looks like a thousand pounder.
- Taşaklı bir bomba gibi görünüyor.
No, this a fart in the bath compared to a thousand pounder.
Hayır, bu taşaklı bir bombaya göre sadece banyoda bir osuruk.
I told her to have a Quarter Pounder with Cheese.
Büyük boy Cheeseburger'imi yemesini söyledim.
It comes out, when he serves his Quarter Pounder... ... he asks the customer to hold the mayo.
Adamın, cheeseburgerini servis ederken mayonezi müşterinin eline verdiği ortaya çıkacak.
- You're the 200-pounder that rode her!
- Ona bindiğin zamanlar 100 kiloydun!
THE RECORD? SET BY THE LEGENDARY PETER POUNDER. HE ONCE CAME 6 TIMES IN 45 MINUTES.
Efsanevi Peter Pounder'ın rekoru... 45 dakikada 6 defa boşalmış.
Oh, wait. It's a 20-pounder.
Dur ya da. 10 kilo gelir herhalde, Donna.
AND A QUARTER POUNDER WITH CHEESE AND A HOT APPLE PIE!
Bir de peynirli iri köfteli burger. Yanında da sıcak elmalı turta.
We received the following message tied to a stone from the German trenches opposite. " We're going to send a 40-pounder.
Alman siperlerinden bir taşa bağlanmış şu mesajı aldık "40 librelik bir tane göndereceğiz".
"Boy, that's quite a bird." "Twenty-four pounder."
"Tanrım, ne hındı ama."
Mr Blakeney, the nine-pounder!
Bay Blakeney, dokuzluk gülleler.