Preparing translate Turkish
3,202 parallel translation
I saw it. Someone's preparing for the board meeting tonight.
Birileri akşamki yönetim kurulu toplantısına hazırlanıyor galiba.
I will be preparing a 5-course meal for Lindsay.
Ben Lindsay için 5 kalem yemek hazırlayacağım.
No, I've been in the war room, Don, preparing for the American Cancer dinner.
Hayır, savaş odasındaydım, Don. Kanser Derneği yemeğine hazırlandım.
Abby started preparing for our wedding for months and months, working on very specific things :
Aylarca çok belirli şeylerle uğraştı.
Good friend, I am late today... because I was preparing a big gift for you
Dostum, bugün geç kaldım... ama sana büyük bir hediye hazırlıyordum.
What are they preparing for?
Ne için hazırlanıyorlar?
It's what all the guards are preparing for.
Tüm korumaları bunun için hazırlanıyor.
Preparing.
Hazır ol.
They spend their whole lives preparing for the crown.
Hayatlarını taca hazırlanarak geçirirler.
My dear nephew, you do see these men preparing the walls for siege?
Sevgili yeğenim, bu adamların surları kuşatmaya hazırladığını görüyorsun.
Roger that. Alesia is preparing for your retrieval.
Anlaşıldı, Alesia tahliyeye hazırlanıyor.
If she was preparing to write her memoirs, some sort of autobiography, she wouldn't have told you?
Eğer anılarını, bir çeşit otobiyografisini yazma hazırlığında olsaydı,... size söylemezdi?
I'm just preparing you for what everyone else is gonna think.
Sadece insanların düşüneceği şeylere karşı hazırlamak istiyorum seni.
We're supposed to be preparing a business pitch.
Bizim iş teklifi hazırlıyor olmamız gerekiyor.
While we're picking up coffee and preparing to transport in time.
Biz de bu sırada kahve alıp zaman yolculuğu için hazırlanıyoruz.
Which means I wouldn't be preparing for their visit this week by child locking all my cabinets, padding table corners, and getting rid of every single magazine.
Bunun anlamı da onların gelişi için bütün dolaplarıma çocuk kilidi takmam masa köşelerine koruyucu takmam ve evdeki tüm dergilerden kurtulmam gerekmezdi.
So now you're preparing a Powerpoint presentation to keep her in your garden of earthly delights.
Sen de kalkmış onu dünyevi meyvelerin bahçesinde tutmak için power point sunumu hazırlıyorsun.
Which is why, I've taken the liberty, of preparing a bowl of risotto for you all.
Bu yüzden kontrolü elime aldım ve sizin için risotto hazırladım.
'He did spend a long time in the kitchen preparing the picnic.
Çok şüpheli. Pikniğe hazırlanmak için mutfakta çok zaman geçirmişti.
We are preparing themselves to take over power... As ruler of this world.
Biz geri dönüş için hazırlandık
I've been preparing for this day.
Bugün için hazırlandım.
Enemy craft is preparing to launch attack fighters!
Düşman gemisi savaş uçaklarını göndermeye hazırlanıyor.
I'm preparing- - For Sunday's sermon.
Pazar seremonisi için- - hazırlanıyorum.
I don't think that you are preparing, Erica.
Kendini hazırladığını düşünmüyorum Erica.
I am preparing.
Hazırlıyorum.
If you were really preparing, you would be taking care of details, your will would be done, and we'd be talking about Mason's future.
Eğer gerçekten hazırlansaydın tüm detayları hallederdin. Planların olurdu ve Mason'ın geleceğini konuşurduk.
A Quinjet has passed throughout our defences... and is preparing to land.
Bir Quinjet savunmamızı geçti ve inmeye hazırlanıyor.
When you saw Kati preparing that picnic lunch, you knew it was for her regular date with James.
Kati'nin piknik sepetini hazırladığını gördüğünüzde James'le her zamanki gibi buluşacağını biliyordunuz.
As far as I'm concerned, we can start preparing for the auditions next week.
Bana kalırsa, önümüzdeki hafta seçmelere hazırlanmaya başlayabiliriz.
Right now, there is someone else out there, who is preparing to go through with Pandora, and that girl is the key.
Şu an dışarıda biri daha var Pandora'yı hayata geçirmeye hazırlanıyor ve anahtar da o kız.
DA's office has quietly been preparing an investigation into the company for several months.
Savcılık aylardır sessizce şirketin soruşturmasını hazırlıyordu.
Preparing breakfast. Tadaaa...
Kahvaltı hazırlıyorum.
And that you're preparing to sue.
Sen de dava açmaya hazırlanıyormuşsun.
They're preparing to snap a photo.
Fotoğraf çekmeye hazırlanıyorlar.
Uh, kristen could really use some help preparing for the baby.
- Kristen'a bebek için yardım gerekecek.
Preparing for subspace jump in 3... 2... 1!
Alt uzay atlamasına hazırlanılıyor, 3 2 1!
Preparing a body for burial is never an easy thing to do...
Defin işlemi hazırlıkları... kesinlikle kolay bir şey değildir...
What is true it that Garcetti's team is so afraid of what she might do, they're preparing a preemptive strike.
Doğru olan Garcetti'nin ekibinin kadının yapabileceklerinden korktuğu. Öyle ki önceden saldırmaya hazırlanıyorlar.
They started preparing for the next baby so that Abdul Razak wanted Faizi at the earliest.
Abdul Rezzak Feyzi'ye hemen kavuşmayı istediği için diğer çocuk hazırlıklarına başladılar.
You've been preparing this number as a group number, but you're doing it as a solo.
Bu şarkıya ekip olarak hazırlandınız, ama solo olarak söyleyeceksiniz.
He missed my graduation preparing.
Benim mezuniyetimi kaçırmıştı.
Preparing for an H bomb exercise...
"Hidrojen bombası uygulamasına hazırlık için..."
HORN HONKING Back in France, the young geese are preparing for their first flight.
Fransada ise genç kazlar ilk uçuşu için hazırlanıyorlar.
If Mr. Barlow is preparing to make another drop... Let's put eyes on him.
Bay Barlow yeni bir ödeme için hazırlanıyorsa, gözümüz üzerinde olsun.
He's preparing to do that again with a teenage girl.
Aynı şeyi genç bir kıza yapmaya hazırlanıyor.
We're preparing a surprise for our mutual friend.
Ortak arkadaşımızı ziyaret edeceğim birazdan.
leave? We've been preparing for this for the past five years.
Beş yıldır bunun için hazırlanıyoruz.
- No more studying, no more preparing... - Nice to meet you.
Ne çalışma, ne hazırlanma...
I have recently received news that a northern host of more than 20,000 men was preparing to invade these free Christian lands.
Yakında kuzeyli bir hancıdan aldığım habere göre 20.000'den fazla adam bu özgür Hristiyan topraklarını işgal etmeye hazırlanıyormuş.
The victim we were investigating wasn't someone preparing to die.
Araştırdığımız kurban ölmeye hazırlanan birisi değildi.
Just mentally preparing myself.
Hepsi bu.