Péter translate Turkish

- It's Peter.

- Peter'ın peşinde.

- Returning home after losing a presidential bid, Peter had a target on his back... and someone's going to take a shot at him.

Başkanlık yarışını kaybettik ve Peter hedef tahtası haline geldi. Şimdi de atışı yapmaya hazırlanıyorlar.

No question Peter loves you, but he can hurt you.

Peter'ın sana olan sevgisinden kuşkum yok ama sana zarar verebilir.

Peter Ustinov.

Peter Ustinov.

They're going after Peter.

Peter'ın peşindeler.

We think they're coming after Peter again.

Yine Peter'ın peşinde olduklarını düşünüyoruz.

- Both. - About Peter's conduct - in office or running for office?

- Peter'ın ofisteki yönetim şekliyle mi yoksa adaylığıyla ilgili mi?

An FBI investigation is a game-changer, Peter.

FBI'ın araştırması her şeyi değiştirir Peter.

- Unless Peter told her.

Tabii Peter ona söylemediyse iş başka.

I can't be Peter's lawyer.

- Peter'ın avukatı olamam.

- Why can't you be Peter's attorney?

- Neden Peter'ın avukatı olamazsın?

I'll recognize anyone connected to Peter.

Peter'la bağlantılı birini görürsem tanırım.

- We just heard the FBI tapped Peter's phones.

Nasıl yani? FBI'nın, Peter'ın telefonunun dinlendiğine dair bir bilgi aldık.

They're coming after Peter and one of his donors. Yup.

- Peter'ın ve bağışçılarından birinin peşindeler.

- He accepts it.

- Peter bunu kabulleniyor.

- Peter -

- Peter!

So tell me, Peter...

Söylesene Peter.

Horace after Horace, Peter after Pete, not an asshole in the bunch, and how this place thrived until this Horace and Pete.

Horace'tan Horace'a, Pete'den Pete'e. Hiçbiri şerefsiz çıkmamış ve bu mekân başarıdan başarıya koşmuş ta ki bu Horace ve Pete'e kadar.

( Peter Bjorn and John ) ♪ Ooh ooh ooh ooh ooh ♪ Yeah, about that?

Çeviri : @ asosyalpsikolog

( Peter Bjorn and John ) ♪ Ooh ooh ooh ooh ooh ♪ ( cash register bell dings ) ( upbeat music )

Çeviri : @ asosyalpsikolog

What's the matter, Peter?

Sorun ne Peter?

Peter...

- Peter.

May I speak with Peter? Yes.

- Peter ile konuşabilir miyim?

- His father died when he was small?

- Babası Peter küçükken mi öldü?

- And how is Peter?

- Peki Peter nasıl?

- What are you doing here?

- Burada ne işiniz var? Peter!

Peter! Manners, please.

Lütfen terbiyeli ol.

Peter!

Peter!

No, Peter, you don't have to do that.

Hayır, Peter bunu yapmak zorunda değilsin.

But you don't have to believe her.

Ancak ona inanman gerekmiyor. Peter...

Peter seems agitated today.

- Peter bugün tedirgin görünüyor.

And if Peter were to become aggressive...

- Peter saldırgan olsaydı...

Peter Hare.

Peter Hare.

God, you've always been an odd one, Peter Hare.

Tanrım! Her zaman garip biri oldun Peter Hare.

Peter...

Peter...

But I love you, Peter.

Fakat ben, seni seviyorum Peter.

- Peter's not here.

- Peter burada değil.

It's like Jack Langtree just now, when I told him Peter's not here. "You sure?" he says, like I'm lying, like he thinks I'm hiding him.

Tıpkı Jack Langtree'in az önce buraya gelip Peter'in evde olmadığını söylediğimde bana sanki yalan söylüyormuşum gibi "emin misin" dediği gibi.

You cursed the harvest, Peter Hare.

Hasadı lanetledin Peter Hare.

Oh, Peter.

Peter.

- Peter.

- Peter.

What's your judgment, Peter?

Kararın ne Peter?

Peter Hare...'..

Peter Hare.

The woman carries a book with photographs of this house, but they are moving as if the photographs have come to life and then there is a voice in the photograph, a woman's voice, and she is calling out Charlie's name and Peter Hare

Kadın içinde bu evin fotoğrafları olan bir kitap taşıyor. Ancak fotoğraflar sanki canlanacakmış gibi hareket ediyor. Fotoğrafta kadın sesi de var.

- and all the others.

Charlie'ye, Peter Hare'e ve diğerlerine sesleniyor.

I've even heard her reciting the names of Charlie Thatcher, Peter Hare and Harriet.

Onu Charlie Thatcher, Peter Hare ve Harriet'in adlarını söylerken bile duydum.

A portrait so big, Peter Jackson could hang it at the Argonath.

- Bu portre çok büyük. Peter Jackson bunu Argonath'a asabilirdi.

Donut Pub, Peter Pan, Vesuvio's.

Donut Pub, Peter Pan, Vesuvio's severdim.

We agreed, Peter would take a two years plea.

Peter'in, 2 yıl cezasını kabul ediyoruz.

Peter surrenders in court.

Peter, mahkemede teslim olacak.

Jason thinks that if Peter goes to prison, you'll never divorce him.

Eğer Peter hapse girerse, senin asla boşanmayacağını düşünüyor Jason.