Regards translate Turkish
1,779 parallel translation
And please, regards to your dad.
Bir de, lütfen babasına selamını söylemenizi.
i just wanna say it's been a while since we opened the books and in regards to you guys- - burt, gerry- - as a man of few words, i- - not few enough, though, huh?
Şunu demek isterim ki hesabı kitabı dökmeyeli uzun zaman olmuştu sizleri de kutlarım çocuklar... Burt, Gerry lafı kısa kesen birisi olarak... Pek de kısa kesmiyorsun değil mi?
He sends his regards.
Saygılarını iletti.
Feel free to give that back to the agency with my regards.
Onu saygılarımla teşkilata verebilirsin.
Give my regards to your lovely wife.
Sevgili eşinize selamlarımı iletin. Görüşmek üzere.
Do not say the K-word in regards to Billie and Christy, please.
Billie ve Christy açısından olarak K-kelime etme, lütfen.
Well, give Shayera my regards.
Peki. Shayera'ya selamlarımı ilet.
Clearly affected how he regards women.
... ve bu açıkça, kadınlara ne gözle bakacağını etkiledi.
I'm trying to locate a Sergeant Thomas Hauk in regards to a client I am representing.
Müvekkilimi temsilen... Çavuş Thomas Hauk'la görüşmek istemiştim.
I'm calling in regards to a Sergeant Thomas Hauk in regards to a- -
Çavuş Thomas Hauk'u müşterimi temsilen aramıştım.
Matter of fact, it gives Carcetti an advantage with regards to next year's crime rate.
Bu da, Carcetti'ye önümüzdeki yılın suç oranlarında avantaj kazandırır.
Thank you. Give my regards to Eileen... Elaine!
Eilee--Elaine'e selamlarımı ilet.
She sends her regards.
Selamlarını gönderdi.
Ellidi sends his regards.
- Ellidi selam söyledi.
Ellidi sends his regards from prison.
Ellidi hapisten selam söyledi.
Ellidi send his regards.
- Ellidi selam göndermiş.
Give my regards to Aunt Zina.
Zina teyzeye selam söyleyin.
Give my regards to Kousuke.
Kousuke'ye selam söyle.
So long, Blue Pirate Bob. Give the fishes me regards. Sorry about that, Betty.
gorusuruz mavı korsan bob bana ordan balık getırın ozur dılerım betty daha sonra gorusmek uzere
Give my regards to the doctor.
Doktor beye selamlarımı iletin.
Alright, pass on my best regards to Wang-jae.
Wang-jae'ye selamlarımı iletmeyi unutma olur mu?
Now, as it regards the best interests of the children, my client has already testified as to Mr. Pope's fitness as a father.
Şimdi. Çocukların iyiliğini göz önüne alalım. Müvekkilim zaten Bay Pope'un bir baba olarak yeterliliğini ifade etti.
Give Logan my regards as you're shaking his hand good night... and I'll be sure to call unexpectedly again.
Logan'a elini sıkıp veda ederken selamımı söyle. Her an yeniden arayabilirim.
When you talk about Nellie Fox, it's in regards to the 1959 White Sox.
Nellie Fox'tan bahsettiğinde, 1959 White Sox'taki günlerini kastediyorsun.
I hope you gave them my regards.
Umarım onlara selamlarımı iletmişsindir. Tabiki.
my father sends his regards.
Babam sevgilerini yolladı.
In regards to my dreams?
Rüyalarımdan söz ediyorum.
I... In regards to...
Buna saygı duyarım...
Would you give her my regards, please?
Ona saygılarımı sunar mısın, lütfen?
Give the plaintiffs my regards, but tell them I don't want or need their reward.
Davacılara saygılarımı ilet ama onların ödüllerine ihtiyacım olmadığını söyle.
Because lately, I have been rethinking some of my earlier assumptions with regards to,
Çünkü, yakın zamanda entellektüel çabalarımın varsayımları hakkında tekrar
Please give him my regards.
Ona saygılarımı ilet.
Oh, with regards to your proposal,
Bu teklifin için saygılarımı sunarım.
I sent my regards to you.
Sana selam yollamıştım.
Send him my regards. Yusuf, is my name.
Selam söyle benden.
Give them my regards and tell them it is urgent.
Selamımı ilet ve durumun acil olduğunu söyle.
Valerie couldn't make it, but she sends her regards.
Valerie gelemedi ama selam yolladı.
It was a period in which almost everybody in the present situation regards as a dark time, in which the CIA played a major role.
Bu duruma herkes CIA'in büyük rol oynadığı bir karanlık dönem olarak bakıyor.
Please give my regards to Will.
Will'e hürmetlerimi ilet.
Please give my regards to Will.
Will'e saygılarımı ilet.
She sends her regards.
Joan nasıl? Selamlarını yolladı.
Butcher passes his regards
Kasap'ın selamı var..
Maybe youcould hand them over to agent blackbirdwith my regards.
Belki bunları Ajan Blackburn'a saygılarımla birlikte verebilirsin.
My regards to Dad.
Babana selam söyle.
We'll give your regards to Jonas.
Jonas'a saygılarınızı ileteceğim.
Now, probably the most obvious of all the astrological symbolism around Jesus regards the 12 disciples.
Şimdi, muhtemelen İsa'yla ilgili en belirgin astrolojik sembole yani 12 sadık havarisine bakalım.
Mr. Bai asked me to send you his regards.
Bay Bai size selamlarını iletmemi istedi.
You give Boston my regards.
Boston'a benden selam söyle.
Deirdre's father said to give you his regards.
Dierdre'nin babası sana selamlarını gönderdi.
But I meant in regards to me.
Ama benim açımdan demek istemiştim.
I look forward to hearing your reply. Best regards, Anne Cassidy.
Yanıtınızı sabırsızlıkla bekleyeceğim.