Rest his soul translate Turkish
360 parallel translation
My father, rest his soul, used to say a neighborhood is like an organism, a living thing, always changing, always needing something.
Babam, huzur içinde yatsın eskiden derdi ki, mahalle bir organizma gibidir. Canlı bir şey, sürekli değişir, sürekli bir şeylere ihtiyacı olur.
God rest his soul.
- Queensberry Markisi'nin koyduğu kurallara göre.
Rest his soul.
Allah rahmet eylesin.
God rest his soul. He was a man of high ideals, so-called.
Büyük idealleri olan biriydi.
My, the meals I used to set before the Reverend Penniman, rest his soul!
Papaz Penniman'a yemekler yapardım. Ruhu şad olsun!
God rest his soul.
Huzur içinde yatsın.
In case you've forgotten, Plainview lost its marshal, God rest his soul.
Unuttuğun bir konu, Plainview polis şefini kaybetti, Huzur içinde yatsın.
God rest his soul.
Ruhu huzur icinde olsun.
No, no, God rest his soul.
Hayır, huzur içinde uyusun.
God rest his soul, he said :
Huzur içinde yatsın...
"Edna," he said, God rest his soul...
"Edna" derdi, huzur içinde yatsın...
God rest his soul.
Ruhu huzur içinde yatsın.
A couple of years later he was bumped off in a gang war, God rest his soul.
İki yıl sonra çete savaşında adamı temizlediler. Allah rahmet eylesin.
In those days, my old friend Kammal... may God rest his soul... was mukhtar of the village.
O günlerde, eski dostum Kammal, Tanrı ruhunu şad etsin köyün muhtarıydı.
That chest they just opened, it belonged to my first officer, God rest his soul.
Sandığı açtılar... Baş memuruma aitti, Allah ruhunu huzura kavuştursun.
God rest his soul.
Tanrı ruhunu kutsasın.
God rest his soul.
Tanrı ruhunu bağışlasın.
He ´ s departed, God rest his soul.
O gitti. Huzur içinde yatsın.
Poor Jack, rest his soul.
Zavallı Jack, toprağı bol olsun.
God rest his soul.
Ruhu şad olsun.
And then my husband, oh, God rest his soul, he were a merry man, took up the child.
Kocam. - Tanrı ruhunu bağışlasın. hoş adamdı - çocuğu kaldırdı.
God rest his soul what's become of your mother, with her problems and her men?
Huzur içinde yatsın. Annen ne durumda, tüm o sorunları ve erkekleriyle?
Now after my dad passed away, God rest his soul, my ma was damn mad at the Shoebridges, because they never showed up at the funeral.
O geceyi hiç unutmam. Babam öldükten sonra - Huzur içinde yatsın. Annem cenazeye gelmedikleri için Shoebridge'lere çok kızgındı.
God rest his soul.
Tanrı ruhuna huzur versin.
I'm looking at my son, Seymour Goldfarb, jr... son of Seymour Goldfarb, God rest his soul... and heir to the Goldfarb Girdles fortune.
Oğlum küçük Seymour Goldfarb'a bakıyorum Tanrı onu korusun, Seymour Goldfarb'ın oğlu ve Goldfarb Korseleri servetinin varisi.
- To dear old Tornado, God rest his soul.
- Eski dost Tornado'ya. Huzur... -... içinde yatsın.
Not without reason, rest his soul.
Bir bildiği varmış, toprağı bol olsun.
Please help us to rest his soul.
lütfen bize yardım edin.
Now with Papa Chuck... God rest his soul... no longer with us, we'd like you to accept some additional responsibilities with additional rewards.
Artık Papa Chuck toprağı bol olsun bizimle olmadığı için bazı ek sorumluluklar almanı istiyoruz ek ödülleriyle birlikte.
The way Klaus lusted for power was admirable - but basically he, rest his soul, was a mere nibbler.
Klaus'un güce olan tutkusu takdire değer. Ama aslında o, katıksız bir kemirgendi.
Your father, God rest his soul, he was a screw-up, and he turned out just fine.
Baban da beceriksiz biriydi. İyi bir babaya dönüştü.
What about Dad, God rest his soul.
Ya baban? Tanrı günahlarını bağışlasın.
My wife, rest her soul... always said she'd rather look into a man's heart than into his head - that you could tell more about him.
Karım, ruhu şad olsun... her zaman, bir adamın kalbine bakmaktansa onun hakkında daha fazla şey anlatan... kafasının içine bakmayı tercih ettiğini söylerdi.
Lest this poor soul be forced to hobble for the rest of his life on one foot.
Bu zavallı ruh acı çekmeden, kalan ömrünü tek ayağıyla geçirebilirdi.
Now we have to find a way to let his soul to rest in peace.
Artık ruhunun huzur içinde yatması için bir yol bulmalıyız.
God rest his soul.
- Tanrı, günahlarını bağışlasın.
Do you think if a child dies without going home, that his soul doesn't rest?
Eğer bir çocuk evine gidemeden ölürse,... ruhu huzur bulmaz mı?
May his soul and the souls of all the faith departed to the mercy of God, rest in peace.
Ruhu ve Tanrının merhametine göçen tüm diğerlerinin ruhu huzur içinde olsun. -
May his soul rest in peace.
Ama maalesef yüzme bilmiyormuş.
May his soul rest.
- Huzur içinde yatsın.
His soul's at rest.
Ruhu huzur içinde.
May his soul, and the souls of all the faithful departed through the mercy of God, rest in peace.
Huzur içinde yatsın. Amen.
May his soul rest in peace.
- Ruhu huzur bulsun.
He told me his soul would not rest until the chalice was returned to San Blas.
Bana, kadeh San Blas'a geri götürülmediği sürece ruhunun huzur bulamayacağını söyledi.
But General, she married your father, God rest his soul.
- Ne olmuş?
I saved myself, but I was helped out... by a dead man, may his soul rest in peace.
ölü bir adam sayesinde paçayı yırttım. Allah rahmet eylesin.
Only then, will his soul rest in peace.
Ağabeyinin ruhu başka türlü huzur bulamaz.
- Rest his soul.
- Huzur içinde yatsın.
Let's drink to him, may his soul rest in peace.
Haydi ona içelim, ruhu huzur içinde yatsın.
My dear friends in Christ, we are gathered here today to lay to rest the soul of Thomas Alan Lester, who gave his life for the service of his country.
Sevgili İsa dostları, bu ülke için canını veren Thomas Alan Lester'ı..... huzura kavuşturmak için toplandık.
God rest his pathetic little soul, is no longer with us.
Zavallı küçük ruhu şad olsun. Artık bizimle.
his soul 16
soul 113
souls 45
soul mate 28
soulless 17
soul mates 27
rest in peace 169
rest well 28
rest up 55
rest assured 227
soul 113
souls 45
soul mate 28
soulless 17
soul mates 27
rest in peace 169
rest well 28
rest up 55
rest assured 227