Rest in peace translate Turkish
1,165 parallel translation
Oh, please, let me rest in peace...
Lütfen huzur içinde öleyim...
Not even Hitler may he rest in peace, would have known.
Hitler bile huzur içinde yatsın, bilmiyordu.
Unfortunately, they were removed during the autopsy... and as a result, she can never rest in peace.
Maalesef, otopsi esnasında mermiler çıkartıldı vel hasılı kelam, asla huzur içinde yatamayacak.
Rest in peace.
Huzur içinde uyu.
Rest in peace.
Huzur içinde yat.
Your duty done... may you rest in peace.
Sen görevini yaptın... Huzur içinde yat.
They won't rest in peace if they're buried like that.
Bu şekilde gömülürlerse asla huzur bulamayacaklar.
At times I think you're crazy, like your father, may he rest in peace.
Bazen deli olduğunu düşünüyorum, tıpkı baban gibi, huzur içinde yatsın.
Like his father did, may he rest in peace.
Tıpkı babasının yaptığı gibi, huzur içinde yatsın.
This is our "Rest in Peace" card for the next of kin.
Bu, cenaze yakınları için "huzur içinde yatsın" kartımız.
Chu and Kin can rest in peace!
Chu ve Kin artık rahat uyuyabilir!
Two of the oldest and closest are Jack Crusher, may he rest in peace, and Walker Keel.
En eski ve yakın olanlardan ikisi, Jack Crusher - huzur içinde yatsın -, ve Walker Keel'dir.
You wore me out, you wore your father out, may he rest in peace, by the time you were 15 years old!
Beni yıprattın, daha on beşindeyken huzur içinde yatsın babanı yıprattın.
Yeah, RIP. "Rest in peace."
Evet, H.İ.Y. "Huzur İçinde Yat."
You'll never rest in peace until you get over your grief.
Acınızdan kurtuluncaya kadar asla dinlenemeyeceksiniz.
Rest in Peace!
Barışta huzur!
Mom used to say sometimes when someone dies violent... they can't rest in peace.
Annem bazen biri vahşice öldüğünde huzura kavuşamadığını söylerdi.
It goes away, John and it lets me rest in peace.
Git buradan, John, bırak da biraz huzur bulayım.
Rest in peace, Colonel.
Huzur içinde yatın Albay.
May he rest in peace in the Garden of Eden.
Cennet bahçesinde huzur içinde yatsın.
You know, his father, may he rest in peace... was completely bald too.
Biliyor musun, rahmetli babası da onun gibi keldi.
Amen. And now, may Alison Clement rest in peace.
Huzur içinde yat Alison Clement.
May he rest in peace.
Huzur içinde yatsın.
Dear Master Lam, may you rest in peace
Lam Usta, huzur içinde yat!
Go back and rest in peace.
Geri dönün ve huzur içinde yatın!
After you are dead I shall raise the boy, so rest in peace!
Sen öldükten sonra çocuğu yetiştireceğim, hem de barış içinde!
TO MARGARET... MAY SHE REST IN PEACE.
Margaret, huzur içinde uyu.
Little stones about this high. "Rest in peace."
Şu boyda küçük bir taşa "Huzur içinde yatsın" yazacaklar.
Van, may you rest in peace.
Van, huzur içinde yat.
Rest in peace.
Barış içinde istirahat et.
PRIEST : May her soul, through the mercy of God, rest in peace.
Onun ruhu Allah'ın rahmetine kavuşmuştur, huzur içinde yatsın.
She cooks for us... like your mother used to do, may she rest in peace.
Anneniz gibi yemek pişiriyor. Huzur içinde yatsın.
May your soul rest in peace.
Ruhun huzur içinde yatsın.
The doctor, may he rest in peace, wanted to know.
Huzur içinde yatsın, doktor da aynı şeyi öğrenmek istemişti.
See, my wife Donna... May she rest in peace... They look identical.
Eşim Donna'ya, huzur içinde yatsın, inanılmaz benziyor.
Rest in peace.
Huzur içinde yat!
This suit of armor was presented to me by the Emperor Hirohito, may he rest in peace.
Bu zırh takımı o huzur içinde yatsın, İmparator Hirohito, tarafından bana sunuldu.
God, rest in peace.
Tanrım, huzur içinde uyu.
Rest in peace, Katie.
Huzur içinde yat Katie.
May they rest in peace.
Huzur içinde yatsınlar.
Mum rest in peace
Anne huzur içinde yat
Rest in peace, Raymond Cocteau.
Huzur içinde yat Raymond Cocteau.
Boss, rest in peace!
Barış içinde uyu patron!
Rest in peace and become one with nature.
Huzur içinde yat ve doğaya karış.
May he rest in peace in the arms of our loving... Jesus Christ!
Huzur içinde yatsın yüce İsa'nın... kollarında!
Rest in peace.
Huzur içinde yatın.
May he rest in peace, children.
Huzur içinde yatsın, çocuklar.
I had just arrived in London after lengthy service in Afghanistan, and was anxious to find a quiet place, preferably dry, hmm... where I could rest and find a bit of peace.
Afganistan'da uzun süre hizmetten sonra Londra'ya gelmiştim. Dinlenebileceğim... KİRALIK ODALAR... ve biraz huzur bulabileceğim sessiz ve tercihen kuru bir yer bulmak için sabırsızlanıyordum.
I look forward so very much to the day when we can hold our little son and be together for the rest of our lives in peace
Küçük oğlumuzu kucağımıza alacağımız ve ömrümüzün geri kalanını birlikte huzurla yaşayacağımız çok ama çok uzakta görünen o günü bekliyorum
Let his soul rest in some peace for all the terrible sins he did.
Bu korkunç günahlarından sonra ruhunun biraz huzur bulmasını sağla.
Let the poor fellow rest in peace.
Bırak da huzur içinde yatsın.
in peace 38
peace 747
peaceful 87
peacekeeper 20
peace be upon you 37
peace out 93
peace of mind 38
peace be with you 78
peacefully 32
peace on earth 28
peace 747
peaceful 87
peacekeeper 20
peace be upon you 37
peace out 93
peace of mind 38
peace be with you 78
peacefully 32
peace on earth 28
peace and quiet 26
peace offering 32
rest well 28
rest up 55
rest assured 227
rest easy 35
rest now 42
rest his soul 25
peace offering 32
rest well 28
rest up 55
rest assured 227
rest easy 35
rest now 42
rest his soul 25