Screwball translate Turkish
85 parallel translation
If you've come in here to bombard me with more of your screwball ideas...
Eğer buraya beni garip fikirlerle bombardıman etmeğe geldinse...
You must have had yourself a time with that little screwball, Christopher. If you don't mind, Mrs. DeWitt, I'd rather not talk about that. I thought so.
Ve Remsensler, söylenene göre Adolf Hitler'in Berlin'deki evinde 1 hafta kalmışlardı.
You know, she's s screwball because girls all over the country are screwballs this year. She thinks she has to be one too. - She couldn't be anything else.
Bazıları kafatası kırıkları sonucu kaldırıma sızan kan yüzünden gazete manşetlerine çıkmaya mahkûm olmuşlardı.
Screwball in the corner pocket.
Düştüğün yer top deliği.
You're crazy, and so is this screwball!
Sen delisin ve tüm bunlar birer saçmalık!
In the middle of everything, he started to ask a bunch of screwball questions.
Tam kavganın ortasında bir sürü saçma sapan soru sormaya başladı.
I admit there's a screwball element in the theatre.
Tiyatroda bir tuhaflık faktörünün olduğunu kabul ediyorum.
Myrtle Mae Simmons, her uncle, Elwood P. Dowd, is the biggest screwball in town!
Myrtle Mae Simmons, dayısı Elwood P. Dowd kasabanın en en üşütük adamı!
I'm looking for that other screwball.
Ben öteki üşütüğü arıyorum.
That screwball with a rabbit.
Şu tavşanlı üşütük.
You're a real Screwball.
Tam bir üşütüksünüz.
Screwball!
Başbelası!
Correction. For "mystery woman" reads "screwball".
Düzeltiyorum. "Gizemli kadın" ın eşanlamlısı "çatlak" tır.
- What a screwball idea.
- Bu aptalca bir fikir.
But he happens to be keeping company with JJ's screwball sister.
Aynı zamanda JJ'in sosyetik kız kardeşinin de sevgilisi.
- Must be that same screwball.
- Aynı çatlak olmalı.
- All right, now, listen, Daisy, for God's sake, don't let on that you know that screwball hypnotist.
- Pekala, dinle şimdi Daisy. Tanrı aşkına, o kaçık hipnozcuyu tanıdığını sakın belli etme.
I think you'll need a screwball old cavalryman to command the 3rd Army.
Sana, 3'üncü orduya komuta edecek, sıkı bir mekanize Generali lazım.
Screwball!
Budala herif!
You screwball...
Budala herif seni!
Here, screwball.
Al, budala herif.
Happy New Year, screwball.
Mutlu yıllar budala herif.
He's just a screwball who had the lousy luck to shoot a colored cop in an election year.
O sadece seçim yılında zenci bir polisi vuran talihsiz bir serseri.
Oh, Harry, I'm killing this whole screwball, angry-prophet thing.
Harry, bütün bu kızgın peygamber saçmalığını bitiriyorum.
Fuckin'screwball.
Deli.
You must be the screwball. Andy, come on.
Andy, hadi ama.
Screwball.
Üşütük şey!
Screwball!
Üşütük!
Screwball's right.
Üşütük haklı.
Gump and me, Brown Tom and Screwball.
Gump'la ben. Esmer Tom'la Üşütük.
- I always knew you'd be going places, Screwball. - Yes.
- Başarabileceğini daima biliyordum Üşütük.
Screwball! Screwball, wake up!
Üşütük, Üşütük uyan!
Wake up, Screwball! Wake up!
Uyan, Üşütük, uyan!
- This is screwball beyond belief.
- İnanılır gibi değil. - Tıpkı rüyadaki gibi.
I'll show them what one screwball can do!
Onlara garip birinin neler yapabileceğini göstereceğim!
That screwball, Marge Simpson.
O garip, Marge Simpson.
You're a fuckin'screwball.
- Sen çatlağın tekisin.
I say this because they tell me you know the poetry of the streets so that would rule out westerns, pirates, screwball, Bible, Roman...
Çünkü bana sokakların şiirini bildiğini söylüyorlar, yani yapamayacağın şeyler, kovboy filmi, korsan filmi, çılgın komedi, dini film, Roma...
Radio personality turns screwball on mission from God.
Ünlü radyocu Tanrı yolunda delirir.
Who's this screwball LaPlante, for Pete's sake?
Bu LaPlante de, kim?
- Oh, shut up, bleeding'screwball!
- Kes şunu, şeyimin komedyeni!
- That screwball is watching, right?
- O pislik izliyor, değil mi?
Why can't you behave like a normal princess...,... instead of some budding old maid, who doesn't have anything in her life except... screwball causes? !
Normal bir prenses gibi davranmak yerine... yaşlı bir hizmetçi gibi davranışın sana keçileri kaçırtmaktan başka ne verecek ki?
Hey! Hey, screwball.
İşte gördüm!
Shut up... Screwball!
Kapa çeneni... pislik çuvalı!
God sent me a screwball with an armadillo?
Tanrı bana armadillosu olan bir üşütük mü yollamış?
Now, these two clearly are in the early stages of some screwball mating ritual.
Bu ikisi açık bir biçimde, tatlı kaçık bir çiftleşme merasiminin başlarındalar.
This lesbian, romantic, screwball comedy.
Lezbiyenlerle ilgili bir komediydi.
That guy's a screwball.
- O bir kaçık.
Everybody's a screwball in some way.
Herkesin tuhaflıkları vardır.
Screwball.
Üşütük!
screw 88
screwed 42
screw you 917
screw me 25
screw it 422
screw you guys 26
screw this 172
screwed up 17
screwdriver 46
screw off 29
screwed 42
screw you 917
screw me 25
screw it 422
screw you guys 26
screw this 172
screwed up 17
screwdriver 46
screw off 29