Side by side translate Turkish
4,538 parallel translation
All of us in boxes, side by side.
Hepimiz yan yana kutulardayız.
He was the House whip the entire time the Adohi were contributing to the Democrats. And he's working side by side with the President now.
Adohi, Demokratlara bağış yaptığında başından sonuna kadar parti denetçisiydi artık Başkan ile yan yana çalışıyor.
Side by side!
Yan yana!
Side by side!
Yan yana geç!
Sandy Grimes worked side by side with Aldrich Ames for many years in the C.I.A.
Sandy Grimes, CIA'de Aldrich Ames ile yıllarca yan yana çalıştı.
We sat there side by side, father and son, steaming towels on our faces.
Orda yan yana, baba oğul oturmuş yüzlerimizi havluya siliyorduk.
I worked side by side with Tara for two years.
Tara'yla 2 yıl boyunca birlikte çalıştık.
Not with Bishop by your side.
Piskopos senden yanayken hayır.
But with you by my side - - the new boss and the ultimate rebel working together - - think of the message that would send to would-be dissidents.
Ama sen yanımda olursan yeni patron ve en büyük asi birlikte. Muhaliflere nasıl bir mesaj gideceğini bir düşün.
I have always stood by your side.
Hep senin tarafındaydım.
And... It would really mean a lot to me to have you by my side.
Orada yanımda olman benim için gerçekten çok önemli.
And... and I should've been there, by his side.
Keşke bu ameliyat için ısrar etmeseydim.
Your family and the person put on this Earth to walk by your side.
Ailen ve bu dünyada yanında beraber yürümesini istediğin kişi.
When everything's on the line, like it was today, there's nobody I'd rather have by my side.
Her şey yolunda gittiği zaman, bugünkü gibi yani yanımda sizden başka kimseyi tercih etmem.
She doesn't deserve to be by your side!
Neden onu buraya getirdin? Senin yanında olmayı hak etmiyor!
Drift off into oblivion, but I will not sit by your side and watch you die.
Unutul git. Ama yanında durup ölümünü izleyecek değilim.
I hoped to get back up and fight by your side again.
Ayağa kalkmayı ve yanında savaşmayı umut ediyordum.
But you... You betrayed us by working for the other side, Benito.
Ancak sen diğer taraf için çalışarak bize ihanet ettin Benito.
I want to walk down the street with you by my side so that everyone knows that you are mine and I am yours.
Sen yanımdayken sokaklarda yürümek istiyorum ki herkes senin benim olduğunu, benim de senin olduğumu anlasın.
Rebekah, you should be on the other side of the world by now.
Senin şimdiye dünyanın öbür ucunda olman gerekiyordu.
You say you despise Rebekah for her betrayal, and yet no one has stood by your side for so long, not even I myself.
Rebekah'yı ihanetinden dolayı istihfaf ettiğini söylüyorsun. Fakat nedense senin yanında uzun süreler boyunca duran hiç olmadı. Hatta ben bile.
My dear Norma, you've been by my side for many years.
Sevgili Norma yıllardır benim tarafımdaydın.
For the past year, I have stood by your side...
Geçen yıl senin tarafındaydım...
These ladies work by the hour and their rate is on the high side due to their cleanliness and good humor.
Bu hanımlar saat başı ücret alıyor. Ve bunlar üst sınıflardan temizlikleri ve iyi mizahlarından dolayı.
Perhaps you need a fella by your side.
Belki de yanına bir dost gerekiyordur.
Someone who is going to sit there and take my hand, lead me through to the other side by leaning down and whispering into my ear, telling me how much they feel and care about me.
Yanımda oturup, elimi tutarak beni diğer tarafa uğurlarken eğilip kulağıma bana ne kadar değer verdiğini söyleyecek birini.
I just never imagined it would be with Regina by our side.
Regina'nın bizim tarafımızda olabileceğini hiç hayal etmemiştim.
At last we meet. You know, there was a time when our faces graced "wanted" posters side-by-side.
Bir zamanlar ikimizin "Aranıyor" posterleri yan yana asılıyordu.
Jake by my side is for me.
Jake benim için değerli.
I don't think Mellie will be by your side for it.
Mellie'nin senin tarafını tutacağını hiç zannetmiyorum.
I'm just saying, from my experience, if there's anything you can do to keep your mom by your side, you should do it.
Deneyimlerime binaen anneni yanında tutabilmek adına yapabileceğin bir şey varsa yapmalısın diyorum.
I am here to protect you, and to fight by your side.
Sizi korumak ve sizin yanınızda savaşmak için buradayım.
A warrior to be her guide, a healer always by her side. "
Savaşçı onun kılavuzu olacak, şifacı da hep yanında olacak. "
All those years by my side...
Bunca yıl boyunca benim yanımda...
Because no matter where you came from or what made you, by your side is where I want to be.
Nereden veya ne şekilde gelmiş olursan ol olmak istediğim yer senin yanındır.
You know, one side is always gonna be hamstrung, by the other side's congress, you know?
- Biliyorsun bir tarafın her zaman işlemez hale gelirken - Diğer yanın devam eder
He'll be delivered with the fatal blow of seven in one hour if Hendrik is not standing here by my side!
Eğer bir saat içinde Hendrik yanımda olmazsa ölümcül yedi mili amper verilecek.
The Captain will remain by my side.
- Kumandan yanımda kalacak.
You enter the vault without me by your side?
Kasa'ya ben yanında değilken mi girdin?
She's stood by his side throughout the entire trial.
Tüm mahkeme boyunca onun yanında durdu.
But you just said she stood by his side.
Ama onun yanında durduğundan söz etmiştin.
The day I put you on the plane it started raining in the evening. Your father was driving. I couldn't tell you without being by your side, Kadir.
Seni uçağa bindirdiğim gün akşam yağmur başladı baban kullanıyordu sana haber veremedim Kadir.
I'm nervous about being recruited by the KGB. Not that I ever would go over to the other side, but...
Öteki tarafa geçtim demek değil bu ama...
Come on, Barbara June. I want to feel the breeze rushing through what's left of my hair, and I want you by my side.
Saçlarımdaki o hafif meltemi hissederken senin de yanımda olmanı istiyorum.
I want you wearing it by my side when I take back the Sector.
Sektörü geri aldığımda, yanımda dururken bunu takmanı istiyorum.
The transport vehicle was found by the side of the road.
Transfer aracı bir yol kenarında bulundu.
Then this guy, he runs by the side of the house, coming out the back door.
Sonra başka bir eleman, evin yanından koşup arka kapıdan çıktığını gördüm.
♪ I'll be by your side ♪
Yanında olacağım
I will always be by your side.
Daima yanında olacağım.
I'll be right there by your side looking out for you, okay?
Bende hemen yanında seni izliyor olacağım, tamam mı?
You're lucky to have such a strong man by your side.
Yanınızda böyle kuvvetli biri olduğu için şanslısınız.