English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sizzler

Sizzler translate Turkish

97 parallel translation
Boy, another sizzler, Mrs. Verber.
Ne kadar sıcak bir gün Bayan Verber.
A Sizzler for June Marie.
June Marie için bir Sizzler.
A Slugworth Sizzler?
Slugworth Sizzler?
We anticipated it, and so far, it's a sizzler.
Böyle olacağını tahmin edip size de söylemiştik.
Like the time 50 Iranian terrorists took over the Sizzler steak houses?
Hani 50 İranlı teröristin biftek lokantalarını ele geçirmesi gibi mi?
All-you-can-eat barbecue rib night at the Sizzler?
Sizzler'de açık büfe pirzola gecesi mi var?
I was dreaming about the Sizzler near my house.
- Hayır. Sanırım evimin civarındaki Sizzler Restoranını gördüm.
It's like Sizzler opened up a hospital.
Sanki Sizzler bir hastane açmış gibi.
Well, fine, but - but God also gave us Sizzler and Safeway... and T-bones wrapped in little cellophane packages... from animals that don't know a better way of life.
Küçük selofan paketleri... ve T-kemikler sarılmış bilmiyorum hayvanlardan daha iyi bir yolu - Peki, güzel, ama değil Tanrı bize Sizzler ve Safeway verdi... yaşam.
- Then we eat at Sizzler?
- Sonra da Sizzler'de bir şeyler yeriz.
We're going Sizzler We're going Sizzler.
Sizzler'e gidiyoruz.
Shoot this one and let's go to Sizzler.
Şu şutu da sok da Sizzler'e gidelim.
You said we'd go to Sizzler...
Sizzler'e gideceğimizi söylemiştin.
It's no Sizzler, is it?
Berbat değil mi?
Want to go to Sizzler and get some grub?
Sizzler'a gidip bir şeyler yemek ister misin?
- Your mother's so fat, she went to SizzIer's, and the bitch got a group discount.
- Senin annen, çok şişman Sizzler Restorana gitmiş, kaltağa, gurup indirimi yapmışlar.
- Oh, no. So you and I can fuck while your parents are out having dinner at the Sizzler?
Hayatımın geri kalanını sanatçı olmanın nasıl bir şey olacağını merak ederek mi geçireyim?
Boy, wouldn't Sizzler love that.
"Sizzler" bunu sevmez miydi.
Grandma Wanker gains that much every time we go to Sizzler.
Büyükannemiz ne zaman dışarıda yese....,.. o kadar kiloyu hemen alıveriyor.
Sizzler?
Hamburger mi?
Sizzler?
Çok mu sıcak?
Excuse me? When we go to the Sizzler, you don't steal from the salad bar?
Affedersin ama Sizzler'a gittiğimizde salata barından bir şeyler çalmıyor musun?
And besides, the Sizzlers are not our friends.
Ve ayrıca Sizzler'dakiler bizim arkadaşımız değil.
Let's go to Sizzler.
Hadi Sizzler'a gidelim.
It's like a medieval Sizzler.
Bir ortaçağ lokantası gibi.
BOY, WE DON'T GET THIS KIND OF LIP AT THE SIZZLER.
Evlat, ufak bir sorunla... karşı karşıyayım galiba.
A fancy steakhouse, not sizzler!
Güzel bir et lokantasında, Sizzler'da değil!
Cindy, after the show, if I don't end up on all fours with some anonymous guy, or drink an ass load of Cristal and have to sleep it off in a dumpster behind the Sizzler, you think maybe you could come back to my crib and hang out with me?
Cindy, şovdan sonra tanımadığım bir adamla dört ayak üzerinde kalmasam yada kıç dolusu cristal içmelisin ve Sizzler'ın arkasındaki çöplüğün içinde yatıp kalkmalısın. ... benimle kulübeme gelir misin ve benimle kalır mısın?
I can get shrimp at Sizzler, This...
Sizzler'dan karides alabilirim.
You can't get this shrimp at Sizzler,
- Böylesini değil.
I got a coupon for Sizzler with your name on it.
Ben Peter. Senin de adının üstünde olduğu bir SizzIer kuponum var.
YEAH, WE BROKE IT TO HIM LAST NIGHT AT SIZZLER.
- Evet. Dün gece Sizzler'da söyledik.
There's a... Sizzler up here a little ways.
Az ileride Sizzler var.
Sizzler?
Sizzler mı?
I don't get out much, Sizzler's all I know.
Dışarı fazla çıkmam. Bildiğim tek lokanta Sizzler'dır.
Strippers and Sizzler.
Striptizciler ve Sıcak saatler.
Oh, just like the Sizzler.
The Sizzler gibi yani.
Hey, Dad, can we go to Sizzler?
Hey baba, Sizzler'a gidebilir miyiz?
Sizzler on Western.
- Tanışmıştın.
National spokesperson for the new Sizzler's heart savvy salad bar campaign.
Ulusal konuşmacı olacaksın... Sizzlers'ın yeni kalbe yararlı salata kampanyası için tabii.
You dropped your complaint with sizzler?
Sizzler'le * ilgili şikayetlerin bitti mi?
Are you on the phone with sizzler again?
Yine Sizzler'le telefonda mı konuşuyorsun?
You've still got sizzler.
Sizzler hala duruyor.
Just pretend it's "carve your own steak night" at Sizzler.
Sadece "Sizzler daki but gecesi" ne odaklan
Ben, I said Google, not Sizzler.
Google dedim, Sizzler değil.
I hear it's a sizzler.
Harika olduğunu duydum.
But my wife is a sizzler.
Ama karım oldukça farklı biri.
There was a Sizzler that we just passed - on the way over here. - Raw meat.
Buraya gelirken yolda bir Sizzler gördük.
A sizzler! ...
Çok seksiydi!
Well, yeah. After you served garlic bread and lobster, I was wondering if this greatest meal ever was at a Sizzler in Machu Picchu.
Evet, sen sarımsaklı ekmek ve yengeç servis edince,... bu muhteşem yemek acaba hiç Machu Picchu'da bir restoranda bulundu mu diye merak etmiştim.
- I'm at the Sizzler.
Restorandayım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]