English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / So early

So early translate Turkish

3,143 parallel translation
Why are you up so early?
Neden bu kadar erken uyandın?
We did well coming so early.
Bu kadar erken gelmekle iyi ettik.
But my friend, you left so early,
Ama arkadaşım, erken ayrıldın,
And so early.
Erkenden gelmişsiniz.
How come you're home so early!
Erkencisin.
This guy wakes up so early, doesn't he?
Bu çocuk hep çok erken uyanır.
Sorry to wake you so early, I just had to apologize about the party on the weekend, not making it and all...
Seni çok erken kaldırdığım için üzgünüm. Ben sadece özür dilemek için aradım çünkü hafta sonu yapacağımız parti iptal oldu.
Jeffrey, I'm sorry I called so early this morning, when you were probably asleep.
Jeffrey, bu sabah seni çok erken saatte aradığım için üzgünüm. Muhtemelen uyuyordun.
Where are you off to so early?
- Bu kadar erken nereye gidiyorsun?
It's so early, Bridget.
Sabahın körü be Bridget.
Why are you home so early?
Neden erken geldin eve?
- Wait, why you leaving so early?
- Bekle, neden erkenden gidiyorsun?
Why so early, the arraignment's not'til ten?
Neden bu kadar erken, saat 10'dan önce başlamazdı?
What the fuck are you doing up so early?
Sabah sabah kalkıp n'apıyorsun?
Sir, um... I'm sorry to wake you so early.
Sizi bu kadar erken uyandırdığım için özür dilerim.
Why are you so early?
Hayırdır erkencisin.
Where you going so early?
Bu kadar erken nereye gidiyorsun?
fang : Kid, why are we here so early?
Evlat, neden bu kadar erken geldik?
Why are you here so early?
Neden bu kadar erken geldin ki?
It's so early.
Daha çok erken de.
Why are you here so early?
Selam! Neden bu kadar erken geldin?
It seemed so early for a mid-life crisis, and yet here we are.
- Ortayaş krizi için erken gibiydi ama
What are you doing up so early?
Uyandırmak istememiştim. - Ne işin var bu saatte ayakta?
They have so much to say so early.
Marco en iyi arkadaşım.
We've already established that chores are something I do, so my not doing them will be an early indicator.
Ev işlerini yapmam konusunda daha önceden anlaşmıştık o yüzden artık yapmamam bir haberci olacaktır.
I'm leaving early in the morning, so we'd best say our proper good-byes here and now.
Sabah erkenden ayrılıyorum o yüzden düzgün bir veda için bu son şansımız.
Uh... Listen, I went, uh... at your condo and the manager said you had not returned, so... you maybe with relatives, which I understand, but I know you have a doctor's appointment early in the morning for your eye,
Evine de gittim ama oraya da dönmediğini söylediler.
From early morning there has been so much theft, robberies, assaults and suicides.
Sabahın erken saatlerinden beri çok sayıda hırsızlık, soygun, saldırı ve intihar oldu.
Kevin's grounded so his mama sent me home early.
Kevin yere çakıldı, bu yüzden de annesi beni erken gönderdi.
So I just got off the phone with the director and I have to go in early.
Şimdi yönetmenle telefondaydım ve erken gitmem gerekiyor. Hazır mısın, Dan?
So, you go through everything in the early'introduction'levels.
Başlangıçtaki'giriş'seviyelerinde herşeyin üstünden geçersiniz.
My classes ended early today, so I thought we could talk.
Derslerim bugün erken bitti, bu yüzden ben de konuşabiliriz diye düşündüm.
So I, uh... I dug into the old family archives from the early 1900s.
1900'lü yılların başlarına ait aile arşivlerini araştırdım.
He came home early so he could meet her,
Kadınla tanışmak için eve erkenden geldi.
Come early so we can talk.
Evet, erkenden gel de muhabbet edelim.
So, could I sleep in the shed to get an early start?
Peki, erken başlamak için barakada uyuyabilir miyim?
So they let me out early.
Erken saldılar o yüzden.
My father needed my help tomorrow early, so I have to go home and sleep. - No, do not go.
Babam yarın erkenden yardımıma ihtiyacı var, bu yüzden eve gidip uyumalıyım.
So I early find him, and he becomes my human teleprompter.
Onu erkenden tespit ederim, ve o benim hatırlatıcım olur.
So I'm gonna head to class early and introduce myself to the teacher.
Ben sınıfa erkenden gidip, hocaya kendimi tanıtayım.
She's only in early first-stage labour, so I gave her chloral hydrate and left her to sleep.
Kendisi doğumun ilk aşamasında, o yüzden kendisine tuzlu su verdim ve uyumasını sağladım.
He took an early lunch, so his fat assistant took the patient before I could wipe the barium off.
Erkenden yemeğe çıkmış. Baryumu silmeden, şişko asistanı aldı hastayı.
Dan just left a message that he's coming back early, so we need to find another place for Sutton to stay.
Dan erken gelceğini bildirdi, yani Sutton için kalacak başka bir yer bulmamız lazım.
Dalia got horny early, so we had the sex talk years ago.
Zamanında Dalia da azmıştı. Bu yüzden seks hakkında yıllar önce konuşmuştuk.
My grandfather and I just wanted to get here a little early, so someone could answer our questions.
Büyükbabam ve ben buraya biraz erken gelmek istedik ki birileri sorularımızı yanıtlayabilsin.
I came in early, saw that you had a negotiation, one of the parties had already arrived, so I just started answering their questions.
Erken geldim, senin toplantıda olduğunu gördüm görüşme için çoktan gelmişlerdi ben de sorularını yanıtlamaya başladım.
You know, early on in my so-called career, I was working on a new play.
Sözde kariyerimin başlarında, yeni bir oyuna çalışıyordum.
Where are you so early?
Bu saatte neredesin?
I swung by early, so I can get back by four o'clock for the ice cream bar at the mansion.
Geçerken uğradım, saat dörde kadar köşkteki dondurma barına yetişebilirim.
Mack said I confessed up at county to raping some white woman I hadn't even met just so he could go home three years early.
Mack hapisteyken sırf eve üç yıl erken gitmek için hiç tanışmadığım bir kadına tecavüz ettiğimi itiraf ettiğimi söyledi.
So why'd he come back early?
Ee, neden erken dönmüş?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]