English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / So tomorrow

So tomorrow translate Turkish

4,011 parallel translation
So tomorrow in the O.R.
Yani yarın ameliyatta.
So tomorrow, I lead a public forum in Leslie's Fleetwood Mac sex pants.
O zaman yarın halka açık oturuma, Leslie'nin Fleetwood Mac seksi pantolonlarıyla liderlik edeceğim.
So tomorrow's the day.
Yarın büyük gün.
Yeah, so tomorrow I figure that we... We start writing the rest of the transitions.
- Yarın geri kalanını nasıl yazacağımızı çözelim diyorum.
Look, Jimmy's wedding is tomorrow, so we really need you to find that death certificate.
Jimmy'nin düğünü yarın yapılacak bu yüzden o ölüm raporunu bulmalıyız.
So, we read each other's work, meet again tomorrow?
Birbirimizin çalışmalarını okuyup yavın buluşuv muyuz?
Tomorrow is the big day, and there's lots to do, so I found a list of wedding essentials on the Internet.
Yarın büyük gün, ve yapacak çok şey var, ben de İnternet'ten düğünde olması gereken şeylerin listesini buldum.
So, as my best man, I was hoping you might offer me some guidance about, you know, tomorrow night, me and Wanda's wedding night, because I...
Sağdıcım olarak, umuyordum ki bana yarın akşam ile ilgili, düğün gecemizle ilgili, yol gösterirsin,
My lawyer won't be here till tomorrow, so until then...
Avukatım yarına kadar burada olmayacak yani o zamana kadar...
So, will you be my date tomorrow night?
Pekâlâ, yarın gece benim randevum olacak mısın?
You know that Jordan says that if Maddie attacks me in tomorrow's debate, that I should back off so that I don't look like a bully.
Jordan'ın dediğine göre, eğer Maddie bana yarınki tartışmada saldırırsa,... kabadayı gibi görünmemek için geri çekilmeliymişim.
I'm letting you all off half an hour early to view the documentary, so you can make it up to me by working an extra half an hour tomorrow or a minute extra for the rest of the month.
Hepinizi, belgeseli izleyebilmek için yarım saat erken bırakıyorum. Telafi etmek için yarın yarım saat fazla kalabilir ya da bir ay boyunca her gün bir dakika fazla çalışabilirsiniz.
So, each of our cheap cars had won a challenge in preparation for tomorrow's 150 mile per hour run.
Böylece, yarınki 240 km saatlik yarış hazırlığında... arabalarımızın birer galibiyeti oldu.
So will you be on my podcast tomorrow?
Yani yarın benim yayınıma katılıyor musunuz?
So when you go outside tomorrow, just take a look at a little piece of your world.
Yarın dışarı çıktığınızda dünyanızın küçücük bir bölümüne göz atın.
We're skating in the finals tomorrow, so...
Yarın final maçımız var o yüzden...
So, tomorrow.
Peki, yarın.
So, we should make sure to get to the Rammer Jammer day after tomorrow so that we can show our support to Lemon and Wade.
Yarından sonraki gün, Lemon ve Wade'e destek olduğumuzu göstermek için, Rammer Jammer'da olmalıyız.
So, we open tomorrow and we have hired no one?
Yani, yarın açıyoruz, ve kimseyi işe almadık mı?
They got him locked away in some safe house, so... but good news is he doesn't have to clean the bathrooms tomorrow.
Onu güvenli eve alıp uzaklaştırdılar ama güzel haber banyoyu yarın onun temizlemeyecek olması.
So it downloads tomorrow at midnight.
Yani yarın gece indireceğim.
So are y'all ready to go up and have a little slumber party, get ready for our big day tomorrow?
Pijama partisi yapmaya ve yarınki büyük güne hazır mısınız?
So, I'll see you tomorrow at the Beemans'?
Yarın Beeman'larda görüşür müyüz?
Pray tomorrow gets me higher and higher and hi-I-igher pressure on people, people on streets turned away from it all like a blind man sat on a fence, but it don't work keep coming up with love but it's so slashed and torn
* Dua etmektir, moralim yüksek olsun diye yarın * * İnsanların üzerindeki baskı, sokaklardaki insanların * * Kör bir adam gibi sırtını çevir her şeye *
Brick is on call tomorrow night, so I am free to par-tay. Are you in?
Yarın gece Brick nöbetçi, yani, ben de parti yapmak için müsaitim.
So, I'm not babysitting tomorrow night?
O zaman yarın onlara bakıcılık yapamayacak mıyım?
On our way to Morocco tomorrow, I'll have my plane land at Grand Cayman so we can swim with the dolphins.
Yarın Morocco'ya giderken uçağımı Büyük Cayman'da indireceğim.
Please save the mommy lecture for tomorrow, please, when my head isn't pounding so much.
Lütfen anaç nutuklarini yarina sakla kafamin agrisi biraz geçmis olur en azindan.
So, what about tomorrow?
- Yarın olur mu?
So I'll see everyone on the jet tomorrow.
O zaman hepinizle yarın uçakta görüşürüz.
So I'll see you at lunch tomorrow?
Yarın öğle yemeğinde görüşür müyüz?
So, tomorrow...
Peki, yarın sabah...
If we croak tomorrow then so be it.
Yarın öleceksek ölürüz.
So there's been a big rainstorm back east, and your grandma's flight isn't gonna be able to get in until tomorrow, so Carol here from social services is going to take you to a place that you can sleep tonight.
Doğuda sağanak yağmur varmış ve büyükannenin uçağı yarından önce kalkamayacakmış. O yüzden Sosyal Hizmetler görevlisi Carol seni bu gece kalabileceğin bir yere götürecek.
- So, tomorrow?
- Saat 10 : 00'da.
So, how old are you going to be tomorrow?
Yarın kaç yaşına giriyorsun?
So, tomorrow might be another late night.
Bu arada yarın da geç saate kadar çalışabilirim.
We're so not having that trig test tomorrow.
Yarın o trigonometri sınavına girmeyeceğiz.
I received a letter from that very man just two hours ago, so I have come visiting to give you prior knowledge of tomorrow's paper.
Sadece iki saat önce bir adamdan mektup aldım. Bu yüzden yarının gazetesinin manşetini size vermek için ziyarete geldim.
Well... it just so happens I'm going on tour tomorrow, and I could use an extra voice on the road.
- Pekala şansa bak ki ben yarın turneye çıkıyorum ve grupta fazladan bir ses işime yarayabilir.
So the show's not till the day after tomorrow...
- Konserimiz yarından sonra.
So with the heat lamps, if I decide tomorrow that we'll need them, what's the additional fee to have them brought in with the tables?
İnfrared ısıtıcıları yarın almaya karar verirsek getirdiğiniz masalar hariç ne kadarlık bir ücret öderiz?
So I'll pick up the food tomorrow, bring the decorations, confirm with the mariachi band.
Yarın yemeği alacağım dekorasyonları getireceğim ve mariachi grubunu arayıp teyit edeceğim.
It says so right here on this press release that you had me put out for the 11 o'clock news and tomorrow's paper.
Bu basın açıklamasında öyle yazıyor. 11 : 00 haberlerine ve yarınki gazetelere çıkacak.
So Max, tomorrow, we start again, and this time, we have to give it our all.
Max, yarın baştan başlarız ve bu sefer, elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.
So, from tomorrow, it's full speed ahead for the ball.
Yarından itibaren, baloya tam hız hazırlanacağız.
So if you go tomorrow, how long would you be in Switzerland?
Yarın giderseniz, ne kadar orada olacaksınız?
So cheer up we partying tomorrow.
Neşelen. Yarın partiye akıyoruz.
Axl's off school tomorrow, so I'm taking him fishing, remember?
Yarın Axl'ın okulu bitince onu balığa götüreceğim unuttun mu?
Fears of Wall Street tumbling when the market reopens tomorrow have authorities scrambling to understand exactly what happened when the lights went out and how our infrastructure could be so vulnerable.
Yarın piyasalar açıldığında Wall Street'in devrileceği korkusu yetkililerin ışıklar gittiğinde neler döndüğünü ve altyapımızın ne kadar yetersiz olduğunu anlamalarını sağladı.
I think you'll be ok to camp down there one more night, but tomorrow we're having some beds delivered, so after school let's help get them settled in, ok?
Sanırım bir gece daha burada konaklayacaksınız ama yarın yataklarınızı teslim alacağız o yüzden okuldan sonra yerleştirelim, tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]