English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Someone who

Someone who translate Turkish

19,779 parallel translation
Someone who won't back down when trouble rears its ugly head.
Dert çirkin kafasını gösterdiğinde geri çekilmeyecek birine.
Are you really gonna stand there and try and pass yourself off as someone who ever used that mixer?
Gerçekten mikserin başka birileri tarafından kullanıldığı gerçeğini göz ardı mı edeceksin?
And if we're gonna build out SwapMeet alongside it, we need someone who really gets it.
Bunun yanında SwapMeet'ide üstüne kuracaksa bu işi gerçekten anlaya birine ihtiyacımız var.
And look, he's done his homework, too, because he knows the Green Arrow is working with someone who's tapped into the- - the city's security cameras.
Nasıl da dersine çalışmış baksana.. Çünkü Green Arrow'un.. .. şehrin güvenlik kameralarına erişebilecek kişiyle..
I fail to see how someone can go from that to someone who's willing to kill and be killed for an archaic, misogynistic death cult like ISIL.
IŞİD gibi ilkel, kadın düşmanı bir ölüm tarikatı için ölmeye ve öldürmeye gönüllü hâle gelir, anlamıyorum.
Someone who would not be happy to lose it.
Bunu kaybetmekten hoşlanmayacak birisi.
Someone who will take a stand against our external enemies, against anyone who would threaten us, to ensure the future of this great nation.
Bu harika ulusun geleceğini garantilemek için dış düşmanlarımıza ve bizi tehdit eden herkese tavır alacak biri.
Someone who's trying to embarrass you, obviously.
Seni utandırmaya çalışan birisi olduğu açık.
We were blissfully not angry because we had blissfully moved on from Damon and his selfish, narcissistic existence, but when someone who you have erased from your mind has the audacity to show up at your door with flowers, and not even your favorite
Mutluyduk, kızgın değil çünkü mutlu bir şekilde yolumuza devam ettik Damon ve, onun nasist varlığı olmadan, ama aklından sildiğin birisi, küstah bir şekilde elinde çiçeklerle, hem de sevmediğin çiçeklerle ortaya çıkarsa...
I'm trying to save someone who hates me.
Benden nefret eden birinin hayatını kurtarmaya çalışıyorum.
An immediate viral test can only be done on someone who's already infected'cause the viral load's higher when it's already incubated.
Çabuk bir virüs testi ancak halihazırda enfekte olmuş biri üzerinde yapılabilir çünkü viral yük... -... kuluçkalanma döneminde daha yüksektir.
You're very insolent for someone who needs a favor.
İyilik isteyen biri için fazlasıyla küstahsın.
That was reserved for someone who was very close to me.
- Onu bena çok yakın olan biri için sakladım...
We need someone who he knows has a real reason to kill him.
Hank'i öldürmek için geçerli sebebi olan biri olup olmadığını öğrenmemiz gerek. - Nick.
Someone who didn't like her very much.
- Adalind nerede?
Indicative of someone who had just been blinded.
Bu yalnızca gözü kamaşan birisinde olur.
Well, it looks like there's someone who has faith in you.
Şey, sana güvenen biri varmış gibi görünüyor.
Someone who know how to use those texts.
Bu metinlerin nasıl kullanılacağını bilen biri.
Someone who wouldn't suspect being used.
Kullanıldığının farkında olmayacak biri.
Someone who can vouch for your whereabouts?
Nerede olduğunuza dair tanıklık edecek birisi?
Wallace Mahoney was an old client of mine, someone who was out of my life.
Wallace Mahoney eski müvekkilimdi, hayatımda olmayan birisi.
But you need someone who's gonna be on your team, and I want to be that person.
Ama seninle birlikte olması gereken birine ihtiyacın var, ve o kişi ben olayım istiyorum.
I-I went to the doctor a week ago, which means, if we use a condom, it's actually safer to have sex with me than it is with someone who says he's negative but then, like, hasn't been tested recently.
Bir hafta önce doktora gittim. Yani demek istediğim, eğer kondom kullanırsak benimle ilişkiye girmen negatif olduğunu söyleyen biriyle ilişkiye girmenden daha güvenli. Sanki yakın bir zamanda test yaptırmamış biri gibi.
You'll just have say that you saw someone who looked like him.
Sadece ona benzeyen birini gördüğünü söyleyeceksin. Ya sonra?
We got a DNA match to someone who was associated with Ms. Keating.
Bayan Keating ile ilişkili birinden DNA eşleşmesi aldık.
Jamie is uncommonly resourceful for someone who grew up with shopping malls and cable TV.
Jamie, alışveriş merkezleri ve kablolu TV ile büyümüş birine göre beklenmedik derecede beceriklidir.
You want to talk to someone who would've hurt Jared?
Jared'a zarar verecek biriyle mi konuşmak istiyorsunuz?
If someone who you don't know at all.. ... agrees to go out with you for a drink... Any sane man will think she is willing.
Hiç tanımadığın biri seninle bir şeyler içmeye çıkıyorsa aklı başında her erkek onun da istediğini düşünür.
And I know someone who can definitely relate to this.
Ve bununla kesinlikle ilgili birini tanıyorum.
Not with someone who's dying.
- Ölen birisiyle olmaz ama.
If we can't find Corso, there might be someone who can find him for us.
Corso'yu biz bulamıyorsak, belki onu bizim için bulabilecek birini buluruz.
Someone who didn't want anyone to find whatever was in here.
Buradaki şeyi kimsenin bulmasını istemeyen biri.
Someone who might be able to give us a little more information about him.
Resor hakkında bize biraz daha bilgi verebilecek birisi.
Listen, I wanted to ask you about someone who was at Great Meadow the same time you were.
Dinle, Great Meadow'da seninle aynı zamanda yatan birisini sormak istiyordum.
Yes, he ran from the scene of the second attack, but I can think of a dozen reasons why an ex-con would run from someone who works with the police.
Evet, ikinci saldırıda olay yerinden kaçtı ama polis adına çalışan birisinden kaçan eski bir suçlu için düzinelerce sebep sayabilirim.
Someone who's just as committed as I am.
Benim kadar işine kendini adamış birisini.
Someone who shares my passion for, um- - how did you put it- - making things go bang?
Tutkumu şey için paylaşabileceğim birisini ne diyordunuz, bir şeyleri havaya uçurmak için.
Do you know who that someone is?
O birilerinin kim olduğunu biliyor musun?
Obviously, if you were to talk to someone, who - -
Aslında biriyle konuşmak...
All right, someone just came in who I really need to speak to.
Pekala, konuşmam gereken birisi geldi.
Must be nice to have someone down here who speaks Felicity.
Burada Felicity'nin dilinden anlayan birinin olması.. .. iyi bir şey olmalı.
Think we can all guess who that someone is.
Sanırım hepimiz kimin yaptığını tahmin edebiliyoruz.
I got someone here who wants to talk to you.
Seninle konuşmak isteyen biri var.
And who's gonna wash up as a professional football player... and then have to move back home with his dad, and then find out that his girlfriend is dating someone from the band?
Peki, profesyonel futbolcu olarak miadını doldurup... baba evine dönmek zorunda kalan... ve kız arkadaşının... müzik grubundan biriyle çıktığını öğrenen kim olacak?
Do you think there's someone waiting in the wings who does?
Bilen biri kollarını açmış bizi mi bekliyor sanıyorsun?
Are you working with someone - who wants to take my client down?
Müvekkilimi bitirmeye çalışan birisiyle mi çalışıyorsunuz?
If the same person committed both crimes, if someone had a problem with me and Phoebe, I think I might know who it is.
Eğer iki suçu da işleyen aynı kişiyse birinin benimle ve Phoebe'yle bir problemi varsa kim olduğunu biliyor olabilirim.
Well, for someone who just met and forgave the man who killed his father, he seems to be doing okay.
Kendine nasıl hakim oluyor bilmiyorum.
I'm sure you have someone on board who'll be able to confirm it's genuine.
Eminim sürücünün gerçek olduğunu anlayabilecek birisini yanında getirmişsindir.
You want someone next to you who doesn't wanna be there?
Orada olmak istemeyen birinin yanında olmasını mı istiyorsun?
I found someone... who can carry on my legacy long after I'm gone.
Ben gittikten sonra uzunca bir süre mirasımı taşıyacak birisini buldum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]