English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Spoilsport

Spoilsport translate Turkish

94 parallel translation
Oh, come on, Flint, don't be a spoilsport.
- Planımızı bozmadın mı?
I want you to remember that what we do here is serious because it really sucks for me always having to be the spoilsport.
İşimizin ciddi oIduğunu unutmamanı istiyorum... ... çünkü devamIı oyunbozan oImayı sevmiyorum.
You always were a spoilsport, weren't you?
Zaten hep insanın tadını kaçırırsın.
I am a spoilsport.
Oyunbozanım.
- You're a spoilsport.
- Keyfimin içine ettin.
- Spoilsport.
- Mızıkçı.
Now stop being a spoilsport.
Artık mızmızlanmayı kes.
Stop being a spoilsport.
Oyun bozanlığı bırak.
Don't be a spoilsport.
Kabul edin, Komiser, kötü bir espri değildi.
Spoilsport.
Oyunbozan.
Hey, don't be a spoilsport.
Hey, oyunbozanlık etme.
Do you want the kid to grow up thinking God's a spoilsport?
Çocuğun, Tanrı'nın spora karşı olduğunu düşünerek büyümesini mi istiyorsun?
I know I'm a spoilsport, but it would make me wretched.
Oyunbozanlık yaptığımı biliyorum ama bu beni çok rahatsız eder.
Spoilsport.
Mızıkçı.
- Don't be a spoilsport!
- Oyunbozanlık yapma!
Don't be a spoilsport.
MızıkçıIık yapma.
Don't be a spoilsport when people are a year behind.
İnsanlar bir yıl gerideyken oyunbozanlık yapma.
I don't care if I'm a spoilsport.
Eğer mızıkçıysam beni takip etme.
What a spoilsport.
Keyif kaçırmaya birebirsin!
Don't be a spoilsport.
Oyun bozanlık yapma.
The celebrations are about to begin, don't be a spoilsport.
Kutlamalar başlamak üzere, lütfen gel artık.
- Now don't be a spoilsport!
- N'oluyor Priya, niye mizikcilik yapiyorsun?
Don't be a spoilsport.
Mızıkçılık etme.
Spoilsport.
Oyunbozan!
Don't be such a spoilsport.
Mızıkçılık yapma.
- Yeah, don't be a spoilsport.
- Evet, mızıkçılık yapma.
- Spoilsport?
- Mızıkçı mı?
Come on, Sally. Don't be a spoilsport.
Hadi Sally, Mızıkçılık yapma.
Oh, don't be a spoilsport!
Sakın oyunbozanlık etme!
- Spoilsport.
- Şımarık seni.
Now don't be a spoilsport.
Mızıkçılık yapmayı bırak.
Spoilsport.
Oyun bozan.
- Don't be a spoilsport.
- Mızıtma.
Look, I'm sorry, I hate to be a spoilsport here, but in today's tough economy, 10,000 bucks is a lot of money.
Bakın, üzgünüm, şımarıklık yapmaktan nefret ediyorum ama günümüzün zor ekonomik koşullarında, 10.000 papel çok iyi para.
- Spoilsport.
- Oyunbozan.
Their hearts were just about to unite when villains played spoilsport.
Birileri gelip, oyunbozanlık edinceye kadar neredeyse bir araya gelmek üzereydiler.
Here comes the spoilsport.
Oyun bozanlık yapmaya geliyor.
Do not be such a spoilsport, Marian.
Oyunbozanlık yapma, Marian.
- Oh, don't be a spoilsport.
- Oh, oyunbozanlık yapma.
- Spoilsport.
- Oyunbozan seni.
Look, I hate to be a spoilsport here, but you asked kevin not one question about murder and, as regard to the rape, everything he said is hearsay.
Fakat Kevin'a cinayetle ilgili tek soru sormadınız. O da tecavüz konusunda, sadece dedikoduları anlattı.
- Spoilsport.
- Muhabbetin içine ettin.
Sorry to be a spoilsport Omar... it's time to leave for the airport...
Üzgünüm, oyunbozancı Omar... Havalimanına gitme vakti...
- You really are a spoilsport.
- Ama bu ne böyle mızıkçılık ya!
If you're gonna be such a spoilsport...
Böyle keyif kaçıran biri olacaksan- -
- Belle, don't be such a spoilsport.
- Belle, oyunbozanlık yapma.
Call it what you will, call it fear, call it cowardice, call me a spoilsport...
Valla ne dersen de. Korkak de, yüreksiz de, oyunbozan de...
- No, I do not want to be a spoilsport.
- Hayır, hayır rezil olmak istemiyorum.
You're always such a spoilsport.
İlla bir mızıkçılık yap sen.
- You're a spoilsport.
Oyunbozanın tekisin. Haksız mıyım Gracie?
You're a spoilsport, Marian.
Çok cesaretlisin Marian.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]