English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Squawk

Squawk translate Turkish

184 parallel translation
You ought to hear some of the suckers squawk.
Kandırdığı enayilerin şikayetlerini bir duysan!
Why didn't you squawk?
Niçin ötmedin?
You don't have the chance to squawk.
Ötme fırsatın yok.
She ain't going to squawk.
Ötmeyecek.
Just as long as your bankroll ain't hurt, you got nothing to squawk about.
Banka hesabın kırılmadıkça sızlanacak bir sebebin yok.
Finally, he picks himself out a bush big as a piano and he lets out a squawk and takes a run at that bush.
Sonunda piyano kadar büyük bir çalılık bulup ulumaya başladı ve çalıya doğru koştu.
I won't squawk if you got a search warrant.
Arama emriniz varsa sesimi çikartmam.
Any kind of a squawk, Dilg's right in the middle of it.
Nerede bir isyan olsa, Dilg orada.
Like I promised. Only, you should have heard them squawk.
Ciyaklarlarken duymalıydın onları.
The cops won't squawk about Martinelli when we prove he killed Johnny.
Johnny'yi öldürdüğünü kanıtlayınca polis Martinelli için dırdır etmez.
- Lf not, you'll hear me squawk.
- Eğer olmazsa, sızlanmalarımı dinlersin.
I haven't heard him squawk like this since Rechenberg.
Onu Rechenberg'den beri böyle görmemiştim.
- I wouldn't squawk if I were you.
- Yerinde olsam şikayet etmezdim.
Where there are no neighbours to squawk
Yok polise ötecek bir tek komşu
Who knows he's bein'well-paid to take a risk and won't squawk.
Risk için iyi para aldığını bilen ve ötmeyecek birini.
You shoot the horse, and if anything goes wrong, you don't squawk.
Atı vuracaksın ve bir şey ters giderse ötmeyeceksin.
What do you got to squawk about?
Sorun nedir?
- Get back to your squawk box.
- Telsizin başına dön.
I was afraid you were gonna take me off the squawk box.
Beni telsizin başından alacaksın diye korkmuştum.
One squawk from her and she's out of a job.
Şikayet ederse işinden olur.
No squawk talk, no talk squawk.
Saçma sapan konuşma.
Squawk, squawk, squawk, ever since we started.
Yola çıktığımızdan beri vıdı vıdı vıdı.
- Now, what's the squawk now?
- Bu şikâyet de ne şimdi?
They squawk, Fagin, they squawk.
- Viyaklarlar Fagin, viyaklarlar.
And when I bought it not half an hour ago you assured me that its lack of movement was due to it being tired and shagged out after a long squawk.
Yarım saat önce aldığımda bana dedin ki, hareket etmemesi uzun uzun öttükten sonra yorulup düzülmüş olmasından.
You can start in small ways with ping-pong ball eyes and a funny voice and then you can paint half of your body red and the other half green and then you can jump up and down in a bowl of treacle going'squawk, squawk, squawk...'
Ufak yöntemlerle başlayın : Pinpon topundan gözler ve komik bir ses. Sonra vücudunuzun yarısını kırmızıya yarısını yeşile boyayın.
- Will squawk 7700 for a radar fix. - Roger.
- 7700'e radar tamiri için yalvaracağız.
The reverend charlie "drooper" hyper-squawk smith
Muhterem Charlie "Damlalık" Hiper-Squawk Smith.
Fourteen light years for a vegetable that went squawk and let a fart when you touch it.
Pis kokan bir ot için 14 ışık yılı, hatırlıyor musun?
- Squawk, squawk.
- Squawk, squawk.
- And if I make a squawk?
- Eğer sızlanırsam?
Go ahead, if you think it's fun and you can still squawk.
eğlenceli olduğunu düşünüyor ve hâlâ cıyak cıyak bağırabiliyorken.
Squawk 7700, contact on 121.5.
Squawk 7-7-0-0. Temas 1-2-1.5'de.
You indict me on the squawk of a dealer who tried to buy me out of a bust?
Beni, lanet olası bir tacirin iftirasına dayanarak mı suçluyorsun?
She's turned it into one of those exclusive la-di-da hotels where the nobs and nancies come to squawk at each other.
O da orayı şu sonradan görme zenginlerin... birbirine hava atmaya geldikleri lüks otellerden... biri haline getirdi.
Do what we tell you, think what we tell you say what we tell you, squawk, be a fuckin'parrot!
Burası sadece- - Sana söylediğimizi yap, sana söylediğimizi düşün sana söylediğimizi söyle, tekrarla, papağan ol!
It's against my beliefs to help things go smoothly with the squawk box there, but since Coach is involved, I'm gonna bend the rules.
Sammy, o dırdır kutusuyla aranızın iyi olması için yardım etmem inançlarıma aykırı ama Koç olaya dahil olduğu için kurallarımı biraz esneteceğim.
This is squawk 79-o-zero Haddonfield broadcasting on a State Police emergency frequency.
Burası squawk 79-0-0 Haddonfield eyalet polisi, acil durumu hakkında konuşuyorum. Beni duyan var mı?
Squawk 0-2-4-7, maintain 5,500.
Squawk 0-2-4-7, 1700 metre yükseklikte kal.
Let's hear you squawk now.
Cıyaklamanı duyalım şimdi bakalım!
I won't squawk.
Gıkım çıkmayacak.
I squawk.
Cıyaklıyorum!
Well, they'd squawk.
Acı acı bağırırlardı.
"Grunt and squeak and squawk with the animals"
* * Homurdanabilsem, gıdaklayabilsem ve acı acı bağırabilsem.. * *
- You'd squawk if they hung you with a new rope.
- Seni yeni bir iple assalar ondan da şikayet edersin.
- [Loud Squawk] - the right to final cut.
Bugün bilinen adıyla filmin son kurgusuna katılma hakkı dahil.
- Gonna squawk all night
- Bütün gece ciyaklar
- Squawk!
- Ciyak!
- Gonna squawk all day - Squawk!
- Bütün gün ciyaklar
Hey, just heard the news over the squawk box.
Hey, haberleri şimdi telsizden duydum.
Squawk, squawk, no more talk!
Jack? Jack!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]