English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Stealing

Stealing translate Turkish

8,499 parallel translation
Are you stealing?
Çalıyor musun?
It's just, it took me weeks to make this, stealing parts from other delivery guys'bikes.
Yapması haftalar aldı da diğer teslimat elemanlarının bisikletlerinden parça çal falan.
You've been stealing from me? !
Benden para mı çalıyordun?
You just came up to a lonely outsider, and you said, "Hey. Are you stealing my bicycle?"
Yapayalnız duran dışlanmış kişinin yanına gelip "Bisikletimi mi çalıyorsun?" demiştin.
It turned out that pot didn't help me escape my troubles too well anymore and I was actually enjoying doing rebellious things like stealing booze and busting store windows. And nothing ever mattered.
Görünüşe göre ot artık sorunlarımdan kaçmama yardımcı olmuyordu, ve isyankar hareketler yapmaktan hoşlanıyordum, içki çalıp dükkanların camlarını kırıyordum, ve hiçbir şeyin önemi yoktu.
Right now, you're trespassing in my house and potentially stealing my property.
Şu an evime izinsiz giriyorsun ve malımı çalman olanak dahilinde.
Kids stealing, coming in here to hook up.
Hırsızlık yapan çocuklar, iş pişirmeye gelenler.
And suggesting maybe she graduated from stealing watches to stealing cars.
Araba çalmak saatler çalmalarını Ve düşündüren belki o mezun oldu.
Carlo's the one who put Ava up to stealing the Caddy.
Carlo bir Caddy çalmak kadar Ava koydu.
He's stealing from the house- - he learned that from my dad.
O benim babam olduğunu öğrendim Evdeki çalıyor.
Abed, that's stealing. Those ads are there so the Gazette can pay people to go through the lunch lady's email.
Kadının e-postalarını incelemesi için çalışanlarına ödeyebilsin diye gazetede o reklamlar var.
And, only a delusional hobo would glorify stealing.
Ancak kendini kandıran manyaklar, insanları soymayı yüceltir.
She said something about me stealing her man and something about, if I'm horny, I should go to a hardware store.
Onun adamını çaldığımı ve eğer azdıysam nalbura gitmemi söyledi.
Like stealing a very important briefcase.
Mesela çok önemli bir çantayı çalarken.
Then she was accused of stealing.
Sonra hırsızlıkla suçlandı.
Soon I was hacking databases, stealing information.
Sonra bir baktım ki veritabanları hackliyorum, veri çalıyorum.
Chang is, stealing from his own people, though.
Chang kendi halkından çalıyor ama.
Stealing the code is what the operation requires.
- Operasyon için kodu çalman gerek.
Varick stealing my trust fund doesn't mean a thing to my father.
Varick'in birikim hesabımdan çalması babam için bir şey ifade etmez.
I want a car, a job, and a normal life and a woman who, when she says she's bringing me coffee, brings me coffee instead of stealing my money and taking your car.
Arabam, işim ve normal bir hayatım olsun istiyorum. Bir de kadınım olsun. Ama kahve almaya gideceğim diyip paramı ve senin arabanı çalmayacak bir kadın.
Are you accusing me of stealing?
Beni hırsızlıkla mı suçluyorsun?
- You stealing my Chinamen now, Bohannon?
Çinlimi mi çalıyorsun Bohannon?
I'm not stealing from you.
Senden çalmıyorum ki.
Now, whoever's doing this is stealing from all of us.
Bunu kim yapıyorsa, hepimizden çalıyor.
I'm helping you find out about who did the stealing.
Hırsızlığı kimin yaptığını bulmana yardım ediyorum.
For many years, I have been stealing the souls of great magicians, making their spells my own.
Yıllardır büyük büyücülerin ruhlarını çalıyorum. Onların büyülerini ele geçiriyorum.
You old rogue, always stealing credit.
Seni yaşlı hırsız, hâlâ rol çalıyorsun.
I felt that he was stealing from people and that he was hoodwinking them.
Dianetik eğitimi almak için. Bu insanlardan çaldığını ve onları oyuna getirdiğini hissetmiştim.
Smoking, drinking, stealing the family car.
Sigara ve alkol içmek aile arabasini çalmak.
Well, he is stealing blood from a corpse.
Kanı cesetlerden çalıyor.
If we could get our hands on that cash and prove that Peterson's stealing, we'd put an end to this right now.
Eğer o paraya el koyabilirsek ve Peterson'un çaldığını kanıtlayabilirsek bu olaya bir son verebiliriz.
Take it all. We're stealing blood?
- Kan mı çalacağız?
Or confronted you about stealing from his clients?
Ya da müşterilerinden çalma konusunda ne düşündü?
I'm starting to, yeah. Stealing a cell phone hardly seems like a motive for murder.
Telefon çalmak için... cinayet işlemek için zor bir neden.
The Darkness was found by a logger, someone who was already stealing from our lands.
Karanlık, zaten bizim topraklarımızdan, bir ağaç kesicisi tarafından çalınmıştı.
He, um... started giving me money, but then I realised he was stealing it.
Kendisi, şey bana para vermeye başladı ama paranın çalıntı olduğunu fark ettim.
What did the girl do when she realised you were stealing the money?
Para çaldığınızı fark ettiğinde kız ne yaptı?
I think stealing a serial killer's corpse warrants a few questions.
Bir seri katilin kadavrasını çalmanın birkaç soru gerektirdiğini düşünüyorum.
Plagiarism was stealing the result of the hard work of a group of people, then sold, the basic animal
Başkalarının yapımını aynen kopyalayıp bir de satıyor hayvanlar!
The orderly we saw at the crime scene, he's stealing patients personal effects.
Olay yerinde gördüğümüz hizmetçi var ya hastalarının kişisel eşyalarını çalıyor.
Like a pikey with that hair. Another pikey bloody doctor stealing my genes like Duncan.
Bir başka sefil doktor Duncan'ın yaptığı gibi genlerimi çalacak.
Molly, if you're stealing drugs, you need help.
Uyuşturucu çalıyorsan yardıma ihtiyacın var demektir Molly.
We're just stealing what was already stolen.
Biz de çalınmış olan bir şeyi tekrar çalacağız.
What is Carmilla stealing from Knox?
Carmilla Knox'dan ne çalacak?
During the war, Henry Knox's greatest achievement was stealing British cannons from Ticonderoga.
Savaş sırasında, Henry Knox'un en önemli başarısı, Ticonderog'dan İngiliz toplarını çalmasıydı.
The hardest part in trafficking art isn't just stealing a painting ; it's converting it into cash.
Eser kaçakçılığının en zor yanı tablo çalmak değil, onu paraya çevirmektir.
The only reason I was able to come here is because they think I'm stealing this page.
Buraya gelebilmemin tek sebebi bu sayfayı çalacağımı düşünmeleriydi.
The only reason I was able to come here... Is because they think I'm stealing this page.
Buraya gelebilmemin tek sebebi bu sayfayı çalacağımı düşünmeleriydi.
And why are you stealing from me?
Ve neden burada hırsızlık yapıyorsun?
I think I've learned the answer - - by stealing from those who have too much and giving it to those who have too little.
Sanırım artık anladım bunu. Zengin olandan çalıp fakirlere dağıtarak.
There's a ton of ways he could be stealing.
Bir sürü şekikde çalıyor olabilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]