English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sólo

Sólo translate Turkish

18 parallel translation
Sólo es nuestro deseo Rumbala, rumbala, rumbala
# o bizim tek arzumuz # # rumbala, rumbala, rumbala #
Sólo cuido el negocio.
Ben işlerle ilgileniyorum.
Tras dos semanas, quedábamos sólo cincuenta, todos niños.
Yaşı büyük olan abilerimiz ablalarımız... İki hafta içinde... elli kişiyi geçmiyorduk.
A veces ellos sólo nos examinaban y se iban.
Bazen bize sadece bakıp giderlerdi.
Al final sólo quedamos Daniel y yo.
Sonunda ben ve Daniel'den başkası kalmadı.
¡ Sólo quiero lo mejor para ti!
¡ Sólo quiero lo mejor para ti!
Sólo que hay un tráfico terrible.
Sólo que hay un tráfico terrible.
Las fuerzas armadas y de orden sólo bajo la inspiración patriótica... de sacar al país del caos... que en forma aguda lo estaba precipitando el gobierno marxista de Salvador Allende.
Sadece, vatansever ve kolcu güçlerin ilhamı ile ülkeyi kaostan çıkarıp Salvador Allende'nin Marksist Hükümeti'ni yıktık.
from now on I ocuparé you not sólo ocúpate yourself, I'm fine mamá, really.
Sana bakıcam artık - Kendine bak sen
Sólo pensé que como ayer no fuiste, que...
- Dün gitmediğiniz için düşünmüştüm ki- -
Sólo uno!
Sadece biriniz!
Sólo uno.
- Sadece biriniz!
Sólo uno. Wait.
- Sadece biriniz!
Sólo podemos hablar de lo que nos imaginamos o esperamos.
Neyin hayâlini kurduğumuzu veya dilediğimizi konuşabiliriz.
Sólo vivir.
Hayat.
Sólo la esposa del encargado del faro debe venir a Janus.
Janus'a yalnızca fener bekçisinin karısı gitmeye izinlidir.
Los tres reyes magos se detuvieron, pero sólo por un momento.
Üç zeki adam, sadece bir dakikalığına duraklamışlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]