Taf translate Turkish

It's a gift given to all of us... thousands of years ago by extraterrestrials.

Bu hepimize uzaylılar tafından... binlerce yıl önce verilen bir hediye.

Taf Evans died... a month into the return journey from the cold,

Taff Evans dönüşe başlandıktan bir ay sonra öldü.

I'm sick of being pushed around by the Vietnamese like we're some, uh, you know, pitiful giant.

Vietnam lılar tafından itilmekten dolayı hasta oluyorum, bizim gibi, yani, acınacak devler.

It seems that you found taf.

Bir işe girmişsin.

To the nines.

Her tafımızla.

But where are those good old-fashioned values

TaFıR

If we know one type of insect- - say, a butterfly- - is attracted to one type of flower- - say a rose, then we can ignore all the other flowers until we find what we're looking for.

Böceklerin bir çeşidini bilirsek, mesela kelebek gibi bir çeşit çiçek tafından çekiliyor diyelim. Bir gül olsun. O zaman tüm diğer çiçekleri aradığımızı bulana dek görmezden gelebiliriz.

The laboratory has found the clues of explosive TAF in hodja's house.

[ALMANCA] Laboratuar, Hoca'nın evinde TAF patlayıcısına ait emâreler bulmuş.

And moreover, why are we not informed by you but our American collegues about the TAF. Can you explain this?

Ayrıca neden TAF konusunu, sizden değil de Amerikalı meslektaşlarımızdan öğreniyoruz?

I've been driving for 60 years, and I've never been rear-ended by a gigantic "e"!

60 yıldır araba kullanıyorum ve hiçbir zaman devasa bir "E" tafından toslanmadım!

But I'm just more comfortable dealing with him on the business side.

Ama onunla işin ticari tafında çalışırken daha rahattım.

This book was written in a single night, by a monk who was walled in for a grievous crime.

Bu kitap bir gecede ağır suçlar için duvarlarla çevrili bir yerde bir keşiş tafından yazıImış.

Tup no taf, Esio Trot. Tup no taf.

Ğay alğab mulpak ağab ğay alğab.

The American side?

Amerika tafında mı?