English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Technicality

Technicality translate Turkish

357 parallel translation
Merely a technicality.
Tamamen formalite icabı.
But there's a little technicality.
Ama küçük bir teknik sorun var.
Tell me, gentlemen. Why is it that every man who seems attractive these days is either married or barred on a technicality?
Söylesenize beyler, neden çekici olan bütün erkekler bu günlerde ya evli ya da kafeslenmişler?
It's only a technicality.
Sadece bir formalite sonuçta.
It's more of a technicality than anything else.
Daha çok teknik bir durum.
A TECHNICALITY. ANYWAY, YOU'RE GONNA BE A HOUSEWIFE.
Her zaman tam vaktinde mi gelmek zorundasın?
By taking advantage of a technicality, Your Honor, these people set their own interests above those of six million taxpayers.
Ve ayrıca gangsterlerle yakın ilişkileri olduğu da biliniyor. Zamanı geldiğinde tüm bu suçlamaları belgeleyeceğim.
Clear up a little technicality, if you will.
Mümkünse teknik bir karışıklığı çözebilirsiniz.
Just a technicality on the insurance of your loan of one statue : "twenty-nine inches, in marble, entitled'Venus', by..." "Benvenuto Cellini."
Gelme sebebim sadece sigorta ile ilgili teknik bir durum.Ödünç vermiş olduğunuz "29 inç büyüklüğünde, mermer, Venüs adında ve eseri yapan" Benvenuto Cellini "
Ogami has defeated the Yagyu on a technicality. From now on,
Ogami, Yagyu'yu teknik olarak yendi.
When Duncan found out the mine was on government property... it was just a technicality, really, but he was determined to turn us in.
Duncan madenin kamu arazisinde olduğunu öğrenince... aslında sadece bir formaliteydi, ama o bizi ihbar etmeyi kafasına koymuştu.
Mr. Weinstein, explain the technicality involving the lack of admissible evidence.
Bay Weinstein, kabul edilebilir delil yetersizliğini açıklar mısınız?
Today the noted labor leader Carmine Ricca was acquitted on a technicality : the lack of admissible evidence.
Bugün tanınmış işçi lideri Carmine Ricca... delil yetersizliğinden beraat etti.
It's just a crummy technicality... that says she can't testify.
Bu sadece, kızın evi alamayacağını söyleyen... saçma sapan bir teknik ayrıntı...
It's just a technicality.
Sadece teknik ayrıntı.
I'm sure it's just a technicality that will be straightened out before we land.
Eminim teknik bir ayrıntıdır sadece. İnişten önce düzeltilecektir.
A technicality.
Küçük bir ayrıntı.
Brilliant! I got him off on a... On a technicality.
Yasalardaki boşluklardan yararlanıp kurtardım onu.
Captain Lewis is hung up on a technicality.
Yüzbaşı Lewis, bir ayrıntıya saplanmış.
But I lost on a technicality, though.
Ama teknik sebeplerden kaybettim.
In superior court, Hector Andujar... the man accused of committing the Southside Murders... was released from custody this morning... after the case against him was dismissed on a technicality.
Güney Yakası cinayetlerinin sanığı Hector Andujar, bu sabah, davanın delil yetersizliği yüzünden düşmesinden sonra, serbest bırakıldı.
I don't want Traynor off on a technicality.
Traynor'un basit bir sebepten kurtulmasını istemiyorum.
You know, I busted Morales three years ago, and he walked on a technicality.
( Çavuş Dedektif Frank Ariola - Gümrük Şube ) Morales'i üç yıl önce içeri attığımı duymuşsunuzdur? Bazı teknik nedenlerden dolayı afdan yararlandı.
We didn't come this far to be stopped by a technicality.
Buraya kadar, teknik bir ayrıntı yüzünden durmak için gelmedik.
So, I escaped on a technicality.
Ben de, teknik konularla çıkış aradım.
A technicality that will shortly be remedied.
Hemen çaresine bakılabilecek teknik bir detay.
He was a child killer freed on a technicality.
Akli nedenlerle serbest bırakılmış bir çocuk katiliydi.
- Merely a technicality.
- Sadece teknik bir detay.
He got caught... but the courts cut him loose on a technicality.
Yakalandı ama mahkeme delil yetersizliği yüzünden serbest bıraktı.
We're not gonna win this on a technicality.
Bu davayı teknik ayrıntılarla kazanamayız.
A technicality, a guilty man's argument. This is different.
Teknik bir ayrıntı, suçlu bir adamın savunması.
If the charges were dropped, it's a technicality.
- Hayır. Suçlamalar geri düştüyse bu bir teknik ayrıntıdır.
Judge Pollard ain't gonna give you a restraining order based on a technicality.
Yargıç Pollard bir teknik ayrıntıya dayanarak tahdit emri çıkartmaz.
I don't understand what you mean by "technicality," Mr. LaPlante.
"Teknik" ten ne kastettiğini anlamadım, bay LaPlante.
Technicality.
Teknik olarak.
He avoided the death penalty on a technicality, but he went down for every job he did. Consecutive terms : 340 years.
İdam cezasına çarptırılmadı ama işlediği her suçun cezasını ödeyecek.
Prosecution's case collapsed on a technicality, I believe.
İddia makamı teknik bir ayrıntıdan dolayı davayı geri çekmiş.
- A technicality!
- Teknik bir detay.
And some things I won't talk about cos I don't like you lawyers twisting the truth, getting killers off on some legal technicality.
Siz avukatların gerçeği çarpıtmasından dolayı bahsetmeyeceğim şeyler var. Çünkü yasal boşluklarla katilleri serbest bırakıyorsunuz.
Your fancy lawyer kept you in on a technicality,
Avukatınız sizi burada tutmayı başarmış olabilir,
We're not talking about some obscure technicality, Mr. Worf.
Belirsiz bir teknik ayrıntıdan bahsetmiyorum Bay Worf.
Your grandma's dinner? As bride-to-be she's got you on a technicality.
Müstakbel gelin olarak Gitmeye mecbursun.
it's a fucking technicality!
Bu sadece teknik bir detay.
You gonna get out of this on a technicality?
Bu işten detaylarla sıyrılabileceğini mi sanıyorsunn?
You're asking me to risk jail on a technicality?
Teknik ayrıntı yüzünden hapis riskine gireyim mi istiyorsun?
Now that there's just a technicality.
Şimdi, bu sadece teknik bir iş.
It's a mere technicality.
Bunlar teknik detaylar.
I got you on a technicality.
Seni teknik bir ayrıntıyla yendim.
Technicality!
Teknik sorun!
It's a technicality!
Teknik olarak!
This is a ridiculous technicality.
Bu, teknik olarak çok saçma Sayın Yargıç.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]