Then i quit translate Turkish
224 parallel translation
- I took it as long as I could, then I quit.
- Olabildiğince dayandım, sonunda da ayrıldım.
- Then I quit that and...
- Sonra orayı bıraktım...
Then I quit.
Ondan sonra bırakırım.
- Then I quit.
- O zaman ben ayrıldım.
And then I quit. It wasn't fun anymore, you know.
Artık eğlenceli olmadığı için bıraktım.
Then I quit as your son!
Tamam, o halde istifa ediyorum.
Okay, then I quit as your son.
Ben de seni babalıktan reddediyorum.
I saw my mum was walking in front, then I quit to pay much attention after then.
Annem önde yürüyordu, ben de bakmaktan vazgeçtim.
I took it for four months and then I quit.
Dört ay ayırdılar, ben de çıktım.
- Yeah, and then I quit you.
— Evet ve ben istifa ettim.
Then I quit.
Öyleyse ayrılırım.
Then I quit.
O zaman işi bırakıyorum. - Ne?
Then, I will quit Kingdom now. No.
O halde Krallık'tan istifa edeceğim.
And then I'd quit, Rico.
Sonra da bırakırım, Rico.
It's been my idea to make a few thousands early in the game and then quit for as long as it lasts and try to find out who I am and what goes on now, while I'm young and feel good all the time.
Kariyerimin başında birkaç bin dolar kazanıp... o para tükenene kadar tatil yapmayı, kim olduğumu, dünyada neler olduğunu... öğrenmek istiyorum. Hala gençken, sağlığım yerindeyken.
- I heard you. Then quit running around when I'm talking to you.
O zaman seninle konuşurken yerinde dur.
If you really love O - Shino, then I'd suggest that you quit gambling altogether.
Şino'cuğuna gerçekten aşıksan... tümüyle kumarı bırakmanı öneririm.
But... if you quit before I do... then from here on out, I call the shots.
Fakat benden önce bırakırsanız ben ne dersem o olacak.
So if I quit, then he'll know that I know that work is hard.
Ben istifa edersem benim çalışmanın zor olduğunu bildiğimi bilecek.
Then I'm going to quit.
O zaman istifa edeceğim.
I may be paranoid, but then nobody wants me to quit.
Belki aklımı kaybediyorum ama kimse bırakmamı istemiyor.
Well, what the heck, I'll quit. Then we'll be a - eating, won't we?
İyi ya istifa ederim o zaman hepimizin karnı doyar değil mi?
It's strange. I used to think, being a drunk, that one day I'd just quit, be rid of it, and then I'd feel different, better.
- Bir zamanlar sarhoştum ama artık değilim, değiştim.
Just give me one little minute, then I'll quit.
Bana bir kaç saniye ver, sonra devam ederiz.
But then, after a certain age, I quit. I don't know if my friends quit, but that's their business.
Arkadaşlarım devam ettiler mi bilmiyorum, bu onların sorunu.
- Then I'll quit.
- Öyleyse giderim.
- Well, then, I quit.
- O halde istifa ediyorum.
When my boss orders me to do something that I don't agree with I honestly say what I want and then I threaten to quit.
Patronum benden, onaylamadığım bir şey yapmamı isterse dürüstçe ne istediğimi söylerim ve onu, işi bırakmakla tehdit ederim.
I was strongly considering it mind you and then he quit.
Bunu da hesaba kattım unutmayın ama kendisi ayrıldı.
You quit? - I quit. First you only smoke after meals, then just once or twice a day... and now all of a sudden you're quitting.
İlk başta yemekten sonra içersin, sonra günde bir ya da iki kez... ve şimdi tamamen bırakıyorsun.
Then I'll quit.
Biliyorum.
Then I quit.
- İstifa ettim o zaman.
Things like, if I could just kiss a guy, then I could quit thinking about it and concentrate on my game.
Yani, eger bir erkegi öpersem, bunun hakkinda düsünmeyi birakir ve oyunuma konsantre olabilirim.
I wanna quit, but then I think I should stick it out.
İstifa etmek istiyorum ama sonuna kadar gitmek de istiyorum.
If you're asking me to quit then you're asking me to be someone I'm not.
Eğer benden bırakmamı istiyorsan benden başka biri olmamı istiyorsun Ben başka biri gibi olamam.
And then I'll quit if they don't give you a weekend anchor shot.
Sonra bir hafta sonu haber sunuculuğu vermezlerse, ben de istifa ederim.
- Well, then, I quit.
Sen ona bakma Tweety!
She's a bit of a bitch, but then I threatened to quit and she's all, " You can't quit.
Biraz uyuz ama işten ayrılmakla tehdit ettim.
If you will not agree to hire these people, then tell me now and I'll quit.
Eğer bunları işe almayacağım dersen, söyle ben istifa edeyim.
I'm going to quit... and I told Dom, too... because they've moved my desk four times already this year... and I used to be over by the window... and I could see the squirrels, and they were married... but then they switched from the Swingline... to the Boston stapler, but I kept my Swingline stapler... because it didn't bind up as much... and I kept the staples for the Swingline stapler.
Dom'a da anlattım... çünkü bu yıl benim masamı 4 kez değiştirdiler... ben cam kenarında oturmaya alışmıştım... oradan sincapları görebiliyordum, ve onlar evlenmişti... hem daha sonra Swingline marka tel zımbaları... Boston marka tel zımbayla değiştirdiler kendi Swingline zımbamı... sakladım çünkü ben fazla zımbalama yapmam... ve tel zımbaları Swingline için sakladım.
Then, don't quit. I have to. Why?
- Çıkmak zorundayım.
Then I'll quit. I'll quit.
O zaman işi bırakırım.
If I had said that, then you wouldn't really be wanting to quit.
Söylesem gerçekten ayrılmak istiyor olmazdın.
Because my friend Donna, she was trying to quit smoking, and she found that the gum was soothing to the nerves, so I started chewing it, then I got hooked on the gum, and then I got TMJ from the chewing,
Çünkü arkadaşım Dona da sigarayı bırakmaya çalışıyordu Ve sakızın sinirlere de iyi geldiğini söyledi. Sonra ben sakız çiğnemeye başladım ve şimdi de devamlı çiğner oldum.
I was going to quit the game entirely, but then I thought, "Chicago's not so bad."
Tamamen oyunu bırakacaktım, ama düşündüm ki "Chicago o kadar kötü değil"
Gonna make a lot money Then I'm gonna quit this crazy scene
Çok para kazanıp, gideceğim bu çılgın yerlerden
Then I say we quit.
O zaman ayrılalım.
I can sit here, and I can baby you and tell you to quit, but I'm not gonna do that, until you solve your first, and if after that, you don't feel like King Kong on cocaine... then you can quit.
- Burada oturup sana şefkat gösterip işi bırakmanı söyleyebilirim. Ama bunu yapmayacağım. Çünkü işimi çok seviyorum.
I should have quit then, though.
Keşke o zaman bıraksaydım.
- Then I'm gonna quit drinkin'! - [Laughing]
Öyleyse içkiyi bırakıyorum!
I just quit my job this morning... and then I had a fight with Becky... because I told her I wasn't going to move in with her... and she really just wants to kill me.
Bu sabah işimden ayrıldım ve Becky ile yeniden kavga ettim çünkü onun yanına taşınmak istemediğimi söyledim ve gerçekten beni öldürmek istiyor.
then i'm leaving 17
then it's a date 18
then i 166
then i'll wait 16
then it's settled 125
then i will 133
then i'm out 28
then i'm in 23
then i'm sorry 63
then i'm done 16
then it's a date 18
then i 166
then i'll wait 16
then it's settled 125
then i will 133
then i'm out 28
then i'm in 23
then i'm sorry 63
then i'm done 16