Thunder crashes translate Turkish
34 parallel translation
Thunder crashes - burning coals fall on him.
Gönder şimşeği ve bırak yanmış kömürler üzerlerine yağsın.
Daniel. [more officers start clapping ] [ thunder crashes]
Daniel.
[Thunder crashes]
( Gök gürülder )
- He's dead. - ( thunder crashes )
Ölmüş.
I wish I'd known him. [THUNDER CRASHES]
Onu tanımış olmayı isterdim.
[thunder crashes] Another god, Aegir, caused stormy seas.
Bir başka tanrı, Aegir, deniz fırtınalarını yaratırdı.
[Thunder crashes] Narrator :
Sadece etrafımızdaki dünyayı değil kendimizi nasıl gördüğümüzü de.
[Thunder crashes] The world was a scary place.
Öncelikle, genel inanışlarımızı terketmeye zorladılar.
[Thunder crashes] The Vikings had many different gods.
Yaşar... sever... ve birlikteliğimizin tadını çıkarırız.
[Thunder crashes]... lightning on an unimaginable scale.
Bir kıvılcım hayal edilemez bir ölçekte çakıyor.
[Thunder crashes] Electrical tension builds between the top and bottom of a vast 55,000-feet-high storm cloud, a maelstrom of water vapor, rain, and ice.
Tepe noktası ile dip noktası arasındaki elektriksel gerilim 15 km uzunluğunda geniş bir fırtına bulutunu ve su buharı, yağmur ve buzdan oluşan bir girdabı yaratır.
The atmosphere literally explodes... [Thunder crashes]... the sound we call "thunder."
Atmosfer, deyim yerindeyse patlar gök gürültüsü dediğimiz sesi duyarız.
Desiring power over the bonds of family, Mor'du has wandered endlessly, his soul forever buried inside the scarred and tormented shell. - ( THUNDER CRASHES ) - ( MOR'DU ROARS )
Gücü, aile yazıtına tercih etmesi sonucunda Mor'du durmadan ortalarda meczup gibi dolanmış ve ruhu sonsuza dek yara ve azap dolu kabuğun içinde gömülü kalmış.
[Thunder crashes]
Pekala, gitmek için hazır mısınız, bakalım?
Well, according to me, you're kind of a wussy. [Thunder crashes ] [ Gasps]
Bana göre sende biraz korkaksın.
[Thunder crashes]
[ ]
I mean, look at the... [thunder crashes]
Yani, şuna bak... [ ]
It's over. ( Thunder crashes )
- Bitti artık.
THUNDER CRASHES
ŞİMŞEK ÇAKIYOR
THUNDER CRASHES
THUNDER CRASHES
[thunder crashes] No. That's the bunker.
Hayır, o sığınaktı.
( Thunder crashes ) Oh, Maris, I really think you should come home.
Burada kendime göre bir hayat kurdum.
We've looked... ( Thunder crashes )
Aradık...
[thunder crashes ] [ screams]
Jake!
( thunder crashes )
Ama umursamadık.
( thunder crashes ) And then there's actually this trough called the " River of
Ateş nehri denilen bu kanallar insanlığı silip süpürecek,
[thunder crashes ] [ grunting ] [ crashes ] [ beeping] Perimeter breach.
Alan ihlali.
- [Thunder crashes]
- [ ]
[ "the Incredible Hulk" theme songs plays ] [thunder crashes] McFarlane : As a 40 -, 50-year-old man, you look at some of the stuff and go, " what?
40-50 yaşlarında bir adamsanız biraz bakar ve "bu ne" dersiniz.
[thunder crashes ] [ gulps] She went into the ghost house.
O hayalet eve gitti.
( thunder crashes, rumbles ) Hi. Hi, uh, Kayla.
Hey, Kayla.Düşünüyorum da biraz dinlenmeye ihtiyacım var, kendimi yorgun hissediyorum.
[thunder crashes] Oh, look.
Baksana.