English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Timo

Timo translate Turkish

237 parallel translation
And Theo won't. And Ina's too young.
Timo istemiyor ve Ina çok küçük.
Timo!
Timo!
Yes. Before Alexandra and Timo are here.
Alexandra ve Timo gelmeden önce yap.
Timo is internist.
Timo dahiliye uzmanı.
Timo of course feels the same.
Ve bu tabii ki bu Timo içinde geçerli.
Timo.
Timo, al.
Timo proposes to play cards!
Timo kağıt oynamak istiyor.
Timo has not.
Timo içmedi.
Timo fancies you.
Timo senden çok hoşlanıyor.
With Timo and with me?
Timo ve beni?
Timo didn't fall.
Timo düşmedi.
Should I bring Timo a cup of tea?
Timo'ya çay mı götüreyim?
Yes, Timo and I, we...
Timo ve ben şey...
Timo gets itself again.
Timo kendini toparlayacaktır.
And what about Diana and Timo?
Peki ya Diana ve Timo?
Diana takes a bath and Timo reads a book on Kama Sutra.
Diana banyo yapıyor ve Timo da Kamasutra okuyor.
I saw Diana with Timo upstairs.
Diana'yı Timo ile birlikte yukarıda gördüm.
I drink the same as Timo.
Timo gibi viski alayım.
Timo doesn't want it anymore.
Timo artık yapmak istemiyor.
Damn again! Your elucidation yesterday was more convincing, Timo.
Dün çok daha ikna ediciydin, Timo!
A friend and Timo, her husband.
Kocası Timo ile birlikte...
- Hi, Timo.
- Merhaba Timo.
- Bye, Timo.
- Hoşça kal Timo.
Hi, Timo.
Merhaba Timo.
Do you, Italia, take Timoteo, also known as Timo, as your husband?
Italia, Timoteo'yu kocan olarak kabul ediyor musun?
- Timo, what's new?
Timo, gelişme var mı?
Timo.
Timo.
For me. Timo, it'd be terrible if that nightclub inside that hotel got closed down tonight because of a violation of fire safety rules, don't you think?
Timo, eğer o hotelin içindeki gece klübü yangın güvenlik kuralları sebebi ile kapatılırsa çok vahim olur, değil mi?
Timo, let's go man, come on.
Timo, haydi adamım, haydi.
Timo, you was in the whole time, you never even touched the rock.
Timo, maç boyunca oyundaydın, topa dokunmadın bile.
I'm Timo Cruz, sir.
Timo Cruz, efendim.
Damn, Timo, why you throwing salt, man?
Kahretsin, Timo, neden keyfimizi bozuyorsun, ahbap?
How you living, Timo?
Nasıl gidiyor, Timo?
- Timo... something.
- Timo bilmemne.
- Timo Rajala.
- Timo Rajala.
- Where is Timo?
- Timo nerede?
- And Dick and Timo?
- Dick ve Timo?
Problem is, I got this boss named Timo.
Sorun şu, Timo diye bir patronum var.
Timo likes to work with the same people he knows, especially during big jobs.
Timo bildiği insanlarla çalışmayı sever. Özellikle de büyük işlerde.
You don't know Timo.
Timo'yu tanımazsın.
Timo'll kill my family.
Timo ailemi öldürür.
This guy Timo likes to keep details to himself.
Bu, Timo denen herif detayları kendine saklamayı seviyor.
Oh, and this must be Timo.
ve bu da Timo olmalı.
Timo called.
Timo aradı.
You said if Timo lost his safecracker, the job would be off.
Dedin ki, Timo kasa hırsızını kaybederse, iş iptal olur.
Timo's already on edge.
Timo'nun cinleri tepesinde zaten.
You stay focused on making Timo think you're a team player.
Sen Timo'nun gözüne girmeye bak.
Now, you call Timo.
Şimdi sen Timo'yu ara...
'Cause Timo's not gonna take my word for it.
Çünkü Timo sadece benim sözüme inanmaz.
Timo is ready to meet.
Timo buluşmaya hazır.
Oh, I hope Timo didn't call.
Umarım Timo aramamıştır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]