Tires squealing translate Turkish
105 parallel translation
- [Engine Revving ] - [ Tires Squealing]
- [Motor sesi ] - [ Lastik sesleri]
[Tires Squealing]
[Lastik çığırması]
[Valerie ] Soon, the border- - the other side. [ Tires Squealing]
[Valerie ] Sınır yakında- - diğer taraf. [ TLastik çığırması]
- [Screams ] - [ Tires Squealing]
- [Çığlıklar ] - [ Lastik çığırması]
Yeah, sure. [Motor Revving, Tires Squealing]
Evet, tabi.
[Tires Squealing]
[Tires Squealing]
- [Tires Squealing ] - [ Grunts] YOU WERE RUNNIN', MAN.
Sen koşuyordun adamım.
( horns honking, tires squealing ) What are you, some kind of idiot?
Nesin sen, bir tür gerizekalı mı?
- [Tires Squealing]
Her şey kontrol altında.
[Tires squealing] Can you find the scolex building from here?
Old Mill yolunun aşağısında. Orası kapanmış olmalı... 1960'dan sonrası için hiç rehber yok.
- [Tires Squealing ] - [ Skinner] Don't listen to him, children.
Onu dinlemeyin, çocuklar.
- Yeah, maybe. - [Tires Squealing]
Evet, olabilir.
- Like this! - [Tires Squealing]
Bunun gibi!
[Tires Squealing] There goes the finest trucker who ever lived.
İşte şu ana kadar yaşamış en iyi tırcı gidiyor.
But if you'll just ring the - - [Tires Squealing]
Ama zili -
- [Engine Revving ] - [ Tires Squealing] I'm afraid I can't let you do this, Red.
Üzgünüm ama bunu yapmana izin veremem, Red.
Mornin', ladies. ( tires squealing )
Günaydın bayanklar.
I won't ever let anyone hurt you again. [Tires squealing ] [ Growls]
Bir daha seni kimsenin incitmesine izin vermeyeceğim.
( tires squealing )
[Patinaj sesi]
- [Tires Squealing] - Oh, dang it!
Kahretsin!
Hope for the best. [tires squealing]
Şansınızın yaver gitmesini dileyin.
- I'm moving. - ( Tires Squealing )
Veriyorum.
Every time he would turn the corner, I would make the sound of tires squealing.
Köşeyi her dönmesindeki lastik sesini taklit ederdim...
Son, are you all right? ( car tires squealing )
Trav, iyi misin?
- [Horn Honking, Tires Squealing] - Jaye, what are you doing?
Jaye, ne yapıyorsun?
Uh, I heard tires squealing.
Patinaj sesi duydum.
Apparently, around 6 : 00, he heard some tires squealing in the parking lot.
Görünüşe göre 6 : 00 civarı. Park alanından bazı bağırışlar duymuş.
[tires squealing]
[PATİNAJ SESİ]
[tires squealing]
[LASTİK SESLERİ]
[engine turning ] [ tires squealing]
[ARABA ÇALIŞIYOR ] [ PATİNAJ SESİ]
- [Tires Squealing]
( Araba lastikleri ciyaklar )
- [Tires Squealing ] - [ Both Coughing]
Parmaklarını oraya sokar mısın?
[Tires Squealing]
O sandalyeye 4 : 00'de oturdum! Bundan kaçmanın yolu yok Steve.
- All right. [tires squealing]
Peki.
[Engine Revving, Tires Squealing] - Hold it! Police!
Kıpırdama!
Wasn't that easier than squealing tires and knocking over trash cans?
Nasıl? Deliler gibi gaza basmaktan daha kolay değil mi?
Anybody home? [Tires squealing]
Şimdi, G2.
( tires squealing ) Who do you have to fuck in this joint to get a cup of coffee?
Bu batakhanede bir fincan kahve almak için kimi becermeliyim?
( SCREAMING ) ( LAUGHING EVILLY ) Jasmine! ( TIRES SQUEALING )
Jasmine!
- [Engine Starts ] - [ Tires Squealing]
Uyanın!
( squealing tires )
( lastik sei )
I mean, I got kids flying around here, throwin'bottles at people, growing dope, squealing tires, jumping motorcycles over trailers...
Yani, etrafta koşuşan insanlara şişe fırlatan, ot yetiştirip arabaya patinaj çektiren karavanların üzerinden motosikletle atlayan çocuklarım var.
[TIRES SQUEALING]
.
My dad would go,'Quit squealing my tires.'"
Babam bana döner ve,'lastiklerimi taklit etmeyi bırak.'" derdi
You fuckin'... [tires squealing]
Sen lanet...
( tires squealing ) can't stop!
Duramıyorum!
( Shuddering ) ( tires squealing, crash ) homer : Oh, no!
Oh hayır!
( Tires squealing ) Get in the cab.
Atla taksiye.
You stupid blind fucker! ( squealing tires ) Ahhh!
Seni aptal kör pislik! Lanet olsun.
Okay, okay! ( squealing tires )
Tamam, tamam!
( squealing tires ) Shit!
Lanet olsun!