Top shape translate Turkish
78 parallel translation
I was just washing my car, because everything has to be in top shape in these days of keen competition.
Arabamı yıkıyordum, çünkü rekabetin zorlu olduğu bu günlerde her şey iyi durumda olmalı.
Of course, I could do with a rest myself, but I want both of you to come back in tip-top shape.
Tabi ki ben üstüme düşeni yaparım ama geri döndüğünüzde ikinizi de sağlıklı görmek istiyorum.
- It's kept in tip-top shape at all times.
- Her zaman emre amadedir.
Take it easy with the pop because I want you in top shape when you lose that talent contest. Okay.
Tamam.
In tip-top shape.
Gıcır gıcır.
The accounts are in tip-top shape.
Hesaplarda sorun yok.
To win in Roubaix you'd have to be in top shape.
Roubaix i yenmek için iyi görünmelisin.
A ballpark figure. 31 5 pounds. I was in top shape.
Fiziksel olarak en iyi hâldeyken 143 kilo kaldırıyordum.
As for me... well, you're a gifted medic, you keep the life-support system in tip-top shape, and ever since you came on board, the hydroponics gardens have been growing like crazy.
Bence... Tıp ve yaşam destek konusunda çok yeteneklisin. Gemiye geldiğinden beri, hidrofonik bahçeleri çılgın gibi büyüdü.
I need you in top shape when I present you to the Nobel Prize Committee.
Seni Nobel Ödül Komitesine sunmadan önce forma sokmam lazım.
We're in top shape and we're finding it tough!
İkimiz de formda olsaydık bunları tartışmıyor olacaktık.
Leave it in tip-top shape or loose deposit.
Tek bir çizik olmasın, yoksa depozitonuz yanar.
This woman was in tip-top shape.
Su altında tutulmuşa benzemiyor. Bu kadın formunun zirvesindeymiş.
He has a case of cellulitis and I need him in tip-top shape by the weekend.
Basit bir iltihaplanması var ve hafta sonuna kadar ayağa kalkmış görmek istiyorum.
Steve Levy reporting from Bobcat Stadium, home of Special Olympics. I'm young, handsome, top shape.
Gencim, yakışıklıyım, formdayım.
I guess I'm just too polite to mention your top shape arms.
Sanırım şekilli kollarından bahsemeyecek kadar kibar olduğumdan.
Philip and I have thoroughly toured the property. And with the exception of one too many garden gnomes... we have found it to be in top shape. - Really?
Phillip'le mülkü detaylı bir şekilde inceledik ve biraz fazla bahçe cücesi olması dışında gayet iyi görünüyor.
Boy, she kept this place in tip-top shape without so much as picking up a sponge.
Bizim kılımızı bile kıpırdatmamıza gerek kalmadan evi nasıl da düzenli tutuyormuş.
Paunovic is in top shape and we can see he will go on to win the race.
Paunoviç, oldukça formunda ve onun yeneceğini söyleyebiliriz.
Charlie, if we're gonna put on our own demonstration... then your body needs to be in tip-top shape out there.
Charlie, eğer kendi gösterimizi sergileyeceksek vücutlarımızın mükemmel formda olması gerek.
- My body is in tip-top shape.
- Benim vücudum mükemmel.
You told me she was in tip top shape...
Bana arabanın hiç bir sorununun olmadığını söylemiştin.
RJ's in top shape.
RJ çok formda.
- Tip-top shape.
- Sapasağlam.
Top shape, sir.
Gayet iyiler efendim.
I've got to be in tip-top shape.
Formda olmam lazım.
You could train, get the right nutrition, cardio. You'd be in tip-top shape just like Will.
Egzersiz, sağlıklı beslenme ve kardiyo çalışması ile Will gibi bir vücudun olur.
After all, we're going to need you In tip-top shape.
Ne de olsa sana sağlam halde ihtiyacımız var.
Gotta be in tip-top shape for the mission.
Görev tamam. Neler olduğunu biliyorsun değil mi?
Dr. Bailey says she just wants to make sure I'm in tip-top shape.
- Dr. Bailey, sadece her şeyin şahane olduğundan emin olmak istediğini söyledi.
We gotta be in top shape.
Yapmamız en iyi durumda olması.
As for your tests, you're in tip-top shape, Mrs. Davis.
- Sizin durumunuza gelince turp gibisiniz Bayan Davis.
Other than that, tip-top shape.
Bunun dışında, çakı gibiyim.
Big top rounding'into shape
Çadır çıktı ortaya
My men are young, in top physical shape.
Adamlarım genç ve dinç.
Who, on top of that, is a kind of butcher... who's committing a kind of familial murder... because when he comes out of that room, he psychically kills us... by taking us into a dream world... where we become confused and frightened...'cause the moment before, we saw somebody who already looked dead... and now here comes a specialist who tells us they're in wonderful shape.
Bunun yanı sıra, bütün bir aileyi katleden bir cani de çünkü o odadan çıktığı zaman bizi, kafamızın karıştığı ve korktuğumuz bu rüyalar âlemine çekerek ruhen bizi öldürdü çünkü ondan biraz önce, ölmek üzere olan birisini görmüştük ve şimdi karşımızda, aslında mükemmel durumda olduğunu söyleyen bir uzman vardı.
A hard ball... to get the shape right.
Sert bir top... şeklini doğru alsın diye.
I could've shape-shifted into a Vorian pterodactyl and flown that damn transmitter to the top of the mountain hours ago.
Bir Vorian kuşuna dönüşebilirdim bu lanet iletişiyici de taaa saatler önce zirveye taşırdım
You want to do the confidence course to get you back into shape? No, thanks, Top.
Tatile mi geldiğini sanıyorsun?
Look, I want to go back to ball shape.
Bak, tekrar top şekline dönmek istiyorum.
On his right is Veronica who is wearing an amazing top in shape of a serpent.
Onun sağında da, Yılan şeklindeki inanılmaz kıyafetiyle, Veronica.
You seem to be tip-top, dear, in excellent shape.
Her şey yolunda görünüyor.
60 years before King Khufu, the Egyptians first constructed this now-familiar shape by laying six great rectangles of stone one on top of the other.
Kral Khufu'dan 60 yıl önce, Mısırlı yapı ustaları şu anki şekli elde etmek için taştan yapılmış altı büyük dikdörtgeni üst üste koymuşlardı.
You seem to be tip-top, dear, in excellent shape.
Her şey yolunda görünüyor
My father's crew captured the gold on its way to Spain, and they cast it in the shape of a cannon to smuggle it home.
Babamın mürettebatı altını, İspanya'ya dönüş yolunda ele geçirmiş ve ülkelerine kaçırabilmek için onu top şekline dönüştürmüşler.
When a surface, front, side or top... of the object is to be depicted separately It is drawn in the true shape and proportion.
Nesnenin bir yüzeyi ; önü, yanı ya da üstü ayrı ayrı tanımladığında gerçek şekilde çizilip oranlanır.
I happen to be in top physical shape.
Ben formumun zirvesindeyim.
( Laughs ) Top physical shape?
Formunun zirvesinde misin?
It's almost like the fire burned in the shape of a ball.
Sanki alev bir top halini almış gibi.
No, Supreme Leader. The shape of the missile top has nothing to do with aerodynamics.
Hayır Sayın Paşam, füze başlığının biçiminin aerodinamikle hiçbir ilgisi yok.
How does playing eightball disqualify me from doing anything, including getting in shape to ride?
Sekiz top oynamak nasıl oluyor da beni forma girmekten alıkoyuyor?