English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Trou

Trou translate Turkish

97 parallel translation
I DON'T WANT TO H U RT YOU. I DON'T WANT YOU TO GET INTO TROU BLE.
Ama buralarda dolaşmaya devam edersen, o zaman başına bela alabilirsin.
BUT IF YOU HANG AROUND HERE, THERE MAY BE TROU BLE.
Robert, kiminle konuşuyorsun? Anne!
I AIN'T GOT ENOUGH TROU BLE.
- Büyüler böyle gerçekleşir.
We ain't looking for any trou ble.
Bela aramıyoruz.
What if I was to turn them in and collect the $ 1 0,000 reward keeping, say, a third for my trou ble?
Ya onları ben teslim etsem, 10.000 dolar ödülü bana verseler ve zahmetlerimin karşılığı olarak üçte birini alsam?
"If you go looking for trou ble, you're gonna find it."
"Bela ararsan, bulursun."
Master, I am trou bled.
Hocam, anlamıyorum.
I wish an end to your trou ble, not a beginning to more killing.
Sorunlarınızı çözmek isterim, yeni ölümlere neden olmak değil.
Perhaps you will go to the colonel and end our trou ble with him.
Albaya gidip onunla olan sorunlarımızı çözebilirsiniz.
You are trou bled about your friend, Ho Fong?
Arkadaşın Ho Fong'a mı üzüldün?
OK, drop trou.
OK, pantolon indir.
You just drop trou whenever you feel like it.
İstediğin zaman işe.
All right, Jefferson, drop trou.
Pekala, Jefferson, pantolununu sıyır.
- Turn around and drop trou.
- Dön geri, indir.
Drop trou, shorts and all.
İndir, kısaca hepsi bu.
Drop trou.
Pantolonunu indir.
- Drop trou!
- Pantolonunu indir!
Without having the decency or the courtesy or... or even just the balls to drop a little trou'and show us his. Wait a minute.
Onsuz topluma uyamazdik yada nazik olmazlardi, yada dassaklari düsmezdi ve biz onunkini gosterdi.
Sorry. lt seemed so funny seeing someone like you holding up a pair of old-lady trou.
Affedersin. Senin gibi birinin yaşlı kadın sutyenine bakıyor olması komik geldi.
To drop trou and win a thou.
Buraya çıkıp, kazanabilmek için!
That don't mean nothing but trou--I been down in D.C.
D.C ile çalışırken de yalnız iş yapardım.
I don't want any trou-bubbles!
Baloncuklar istemiyorum!
- I'm not in any trou...
- Başım belada de...
How many people would like it if I just, if I just dropped trou right now and peed on Vin Diesel's head, huh?
Suyu şu an direk üstünüze döksem ve Vin Diesel'in de kafasına işesem kaçınızın hoşuna giderdi?
After you dropped trou, all I could think was... I got to get me some of that.
Pantolonu indirince, sırf "Şundan biraz tatmalıyım." diye düşündüm.
While the contessa, in a counter-medley... wails that Alessandra cares more for the mating habits... of the blue-bellied finch than those of her own species... and the widow Plymdale bats her eyes longingly... at every passing pair of trou.
Diğerlerinin hazım problemlerini dinler... ya da Alessandra'nın hayallerinin.. erkeğine kavuşup kavuşmayacağını ya da Plymdale'in arayışını
Remember, we are off-our-asses wasted and totally lost in the woods and I gotta go like nobody's business, so I end up dropping trou right there.
Sarhoş bir halde kıçımızın üstüne oturduk. Ormanda kaybolmuştuk. Ben kimse işime karışmasın derken kendimi orada buluvermiştim.
It's down the hall to the right, and around here we leave the seat up, so don't just drop trou and back in.
Koridorun sonunda sağda. Bu evde klozet kapağını yukarıda bırakırız. Sakın külotunu indirir indirmez oturayım deme.
Di-nan-cial trou-bles...
- Suskunsuz...
Trou.
Trou.
I think she shot you full of drugs you dropped trou, she jumped your bones and you're the luckiest bastard to walk the earth.
- Bence seni uyuşturucu ilaca boğdu. Sen pantolonunu indirdin. O seni iliklerine kadar sömürdü ve sen yeryüzüne ayak basmış şanslı p... çsin.
- Trou...
- Belaya...
- Here comes trou...
- Geldi yine başınız bela...
- Trou...
- Bela...
We're gonna drop trou on three, you guys, ready?
Üç deyince donları indiriyoruz beyler, hazır mısınız?
Door? Well, I assume you're gonna drop trou at some point during the dance,
Bir noktada rol yapmayı bırakacağını varsayıyorum.
He drops trou, out comes the doo-dah. They wind down the window. He slips it in.
Pantolonunu indirip, aleti dışarı salıyor camı indiriyorlar, aletini içeri uzatıyor ve kız da mutlu sona ulaşmasını sağlıyor.
don't think that some dude should drop trou just to pose for you.
bir erkeğin sırf sana poz vermek için pantolonunu indirmemesi gerektiğini düşünüyorum.
Honestly, Z, was there a party where you didn't drop trou?
Cidden Z, pantolonunun aşağıda olmadığı bir parti var mı?
Hell, if you don't pay up, I'll go out there and drop trou.
Ne gördükleri umrumda değil. Bak. Paramı almazsam, dışarı çıkar ve herşeyi anlatırım.
Drop trou.
Soyun.
Outing and rich dinner in the famous restaurant "le trou normand".
Akşam "le trou normand" restoranında mükellef bir akşam yemeği.
Plus some weird request... bateau-mouche... and le trou normand.
Biraz garip bir istek, tekne gezintisi... ve Le Trou Normand.
No Trou Normand, no concerto.
Trou Normand yoksa, konser de yok.
I need the Trou... Normand!
İstediğim Trou... normand!
He wants the Trou Normand.
Neden Trou Normand'ı istiyor.
I can't find this Trou Normand.
Trou Normand'ı bulamıyorum.
Well, there's your Trou ble right there.
Sorun şurada.
I GU ESS THE TROU BLE IS- -
İyi geceler, evlat.
I GU ESS THE TROU BLE IS THERE'S NOT ENOUGH PEOPLE AROUND TO BELIEVE.
İyi geceler, Bolie.
BUT YOU HAVE TROU BLE WITH CARS.
Genelde ayrılırken.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]