English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Trouble at home

Trouble at home translate Turkish

128 parallel translation
I don't want any trouble at home and I'm not interested
Evde bir sorun olsun istemiyorum ve bununla da ilgilenmiyorum.
Making trouble at home to take our minds off what's going on abroad.
Tüm bu yıkımın amacı ne? Dışarıda olanları gözümüzden kaçırmamız için içeride karmaşa yaratıyorlar.
If I don't get to that phone, I'm gonna be in trouble at home.
Telefonu vermezseniz evde başım belaya girecek.
- Trouble at home, sir.
- Evinde sıkıntı var.
I understand you're having a certain amount of trouble at home.
Anladığım kadarıyla evde yaşadığın bazı sıkıntılar varmış.
Having trouble at home?
Evde sorun mu var?
- Everyone has trouble at home.
- Herkes evinde sorun yaşar.
Frankie, I'm... I'm having trouble at home.
Frankie, Ben evde bir problemim var.
I've heard you're having trouble at home, is that so?
Duyduğuma göre, evde sorunların varmış, öyle mi?
Go back quickly. There's trouble at home
Çabuk ol evine saldırdırlar
Trouble at home- -
Evde sorunlar.
There's a little trouble at home.
Evde biraz sorun var.
J.J. With whom I was not drinking since he no longer drinks due to trouble at home.
J.J. söyledi. Birlikte içemedik çünkü evdeki sorunlar yüzünden içmiyor.
- I heard you had some trouble at home.
- Evde bazı sorunlar varmış diye duydum.
An affair might at worst bring me into trouble at home, not in public.
En kötüsü, bir ilişki ev içindeki durumumu sıkıntıya sokar sokaktaki durumumu değil.
Maybe there's some trouble at home.
Belki evde sorun vardır.
I'm having trouble at home.
- Evde bazı sorunlar yaşıyorum.
A little... trouble at home.
Evde ufak bir sorun çıktı.
Trouble at home, son?
Evde sorun mu var evlat?
Mr. Horne, speaking frankly, is there trouble at home?
Bay Horne samimi olacağım. Evde huzursuzluk mu var?
Mrs Odone, is there some trouble at home?
Baya Odone, evde sorun var mı?
Dave's been having trouble at home since his brother-in-law moved in.
Kayınbiraderi evine taşındığından beri sorun yaşıyor.
Trouble at home, love!
Evde sorun varmış!
- Trouble at home?
- Ailevi problemler mi?
l've been having trouble at home.
Ev ile ilgili sorunlarım var.
- Sorry, trouble at home.
Evde sorun vardı.
Well, I.... I've been having trouble at home, and.... I mean, you know, I'll work harder.
Şey, ben bir süredir evde sorun yaşıyorum ve yani, bilirsin, sıkı çalışacağım.
Has there been trouble at home?
Evde bir sıkıntı oldu mu?
50 francs for all this trouble at home?
Evdeki bu bela için sadece 50 frank mı?
- A little trouble at home?
- Evde bir sorun mu varmış?
Trouble at home.
Evde bela.
If you having any trouble at home, I want you to come talk to me, ok?
Eğer evde bir sıkıntı yaşanırsa gelip bana anlat, anlaştık mı?
If you have any trouble at home, I want you to call it. Ok?
Evde başına herhangi bir şey gelirse bu numarayı aramanı istiyorum, tamam mı?
I know you've had trouble at home and maybe, you know, some of that is reflected in your work...
Biliyorum ki evinle ilgili bazı sorunların var ve belki de, bilirsin, bunların bir kısmı isini etkiliyor olabilir...
Trouble at home, stress at the job.
Evde sorun, işte stres.
- There was trouble at home.
- Evde sorun vardı.
Maybe it's trouble at home.
Belki evdeki sorunlar yüzündendir.
In my experience, children act that way when they have trouble at home.
Tecrübelerime göre çocuklar evde sorunları olduğunda böyle davranır.
- Trouble at home?
- Evde problem var galiba?
Unless Laura has a darkroom at home, she could get in a lot of trouble.
Laura'nın evinde karanlık bir oda yoksa, başına büyük bir bela alabilir.
If you're ever in trouble, if you ever need anything at all, if you ever want to come home... and you shouldn't be able to get in touch with me, will you let Miss Lora know?
Eğer bir problemin olursa eğer herhangi bir şeye ihtiyacın olursa eğer bir şekilde eve gelmek istersen ve benimle irtibata geçemessen Bayan Lora'ya bildirirmisin?
Keep your husband quiet and keep him at home and out of trouble.
Kocanızın evde ve sessiz kalmasını sağlayın. Beladan uzak tutun.
- I'm sorry to trouble you at home, Leo.
- Evinden aradığım için kusura bakma, Leo.
Vaughn in deep trouble here with Clue Haywood, last year's American League home-run champ at the plate.
Vaughn bu adamda sorun yaşayabilir. Geçen senenin vurucu şampiyonu karşısında..
Why do you assume the trouble's at home?
Neden evde bir sorun olduğunu düşünüyorsunuz?
I'm sorry to trouble you at home, but it is rather urgent.
Seni evinde rahatsız ettiğim için özür dilerim ama konu biraz acil.
Josh had been having some difficulties at home and trouble with his father.
Josh evde bir takım sorunlar yaşıyordu ve babasıyla arası bozuktu.
- Well? Well, if people would just... leave most of their stuff at home and just look at the paintings... I don't think they'd have any trouble enjoying them.
Eğer insanlar öte berilerini geride bırakıp yalnızca resimlere bakarlarsa onlardan hoşlanmakta sıkıntı çekmezler.
And while governments wrestled with unrest at home, they were also stirring up trouble abroad.
Hükümetler kendi içlerinde huzursuzluklarla mücadele ederken, karşı taraftaki huzursuzlukları körüklüyorlardı.
If I get in trouble out there, you're my lifeline back here at home base.
Dışarıda başım derde girerse sen merkez üsteki cankurtaran halatım olacaksın.
While me and Randy were having trouble getting to Catalina's village, she was having trouble getting used to life back at home.
Randy'le ben, Catalina'nın köyüne gitmek için sorun yaşarken, o da köyündeki hayatını geri alabilmek için sorun yaşıyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]