Uncuff him translate Turkish
79 parallel translation
Uncuff him
Ellerini çözün.
Uncuff him.
Çöz onu.
Uncuff him, will you?
Kelepçelerini çöz, olur mu?
- Uncuff him now! - What?
- Keleçelerini çıkarın!
- No! Don't uncuff him!
Onları çözmeyin!
- Uncuff him!
- Kelepçeleri çıkarın!
Officer, would you uncuff him, please?
Memur bey, kelepçelerini çıkarın, lütfen?
Under the circumstances... uncuff him!
Bu şartlar altında... çöz onu!
Sergeant Jakes... uncuff him.
Komiser Jakes. Kelepçeleri çıkarın.
Deputy, would you uncuff him, please?
Onun kelepçelerini çıkartır mısın, lütfen?
All right, uncuff him.
Tamam, kelepçelerini çöz.
Uncuff him.
Kelepçeleri çıkar.
Uncuff him so he can say hello to an old friend.
Kelepçeyi çıkar da eski bir dostuna merhaba desin.
Uncuff him.
Çözün ellerini.
Uncuff him.
Kelepçelerini çöz.
Yeah, uncuff him at the back, cuff him at the front.
Ellerini önden kelepçeleyin.
Uncuff him, stick him in the cage.
Kelepçeyi çıkar, kafese koy.
Uncuff him, will you, Mitch?
Ellerini çözecek misin, Mitch?
Uncuff him.
Kelepçelerini çözün.
Uncuff him.
Onu çözün.
- Uncuff him.
- Ellerini çöz.
Come on, uncuff him.
Hadi, aç kelepçelerini.
Uncuff him, please, Richard.
Kelepçeleri çıkart, lütfen Richard.
Blimey, Ray, uncuff him.
Vay canına, Ray, çöz onu.
Uncuff him.
Kelepçelerini çıkarın.
We're leaving, uncuff him.
Gidiyoruz, onu çözün.
Uncuff him.
Çözün onu.
Uncuff him.
Kelepçelerini çıkartın.
Uncuff him.
Kelepçesini aç.
Uncuff him.
Çok iyi.
Will you uncuff him, please?
- Rica etsem kelepçeyi açabilir misiniz?
Uncuff him.
Açın kelepçesini.
Uncuff him.
- Kelepçelerini çözün.
Uncuff him.
Kelepçelerini çıkar.
- I said, "Uncuff him."
- Kelepçelerini çıkar dedim sana!
{ \ $ Please uncuff him. }
Lütfen kelepçeleri çıkarın.
Uncuff him...,
Çözün onu...
- He's a doctor. Look, you have to uncuff him now.
Kelepçelerini çözmen gerek.
You can uncuff him, Sam.
Kelepçelerini çözebilirsin, Sam.
Wordy, uncuff him. Ma'am?
Wordy, kelepçeleri çöz.
Uncuff him.
Onu çöz.
Do me a favor- - uncuff him, will you?
Bana bir iyilik yap, kelepçelerini çıkar?
Uncuff him.
Çıkar kelepçeleri.
Uncuff him, Officer.
Çıkar kelepçelerini, memur.
We gotta uncuff him and... de-dildo him, obviously.
Onu çözmeli ve dildoyu çıkarmalıyız, belli ki.
Uncuff him.
Kelepçeleri aç.
If you want him out of there, you're going to have to uncuff me.
Oradan çıkmasını istiyorsan kelepçemi çıkarmalısın.
Uncuff him.
Çözün!
Uncuff him
Kelepçeleri çıkar.
Adams, I need you to uncuff the detainee and bring him here to be released.
Adams, gözaltındaki adamı çözmeni ve serbest bırakılması için buraya getirmeni istiyorum.
Hmm? Uncuff him.
Kelepçelerini çözün.