Him too translate Turkish
9,640 parallel translation
Ah, come on, Perlmutter, admit it. You miss him too.
- Hadi ama Perlmutter, kabul et.
Don't give him too much credit.
Onu bu kadar gözünde büyütme.
Hey, if some goon framed you for smashing your hometown, you'd go nuclear beat-down on him too.
Hödüğün biri kendi şehrinizi ezme suçunu üzerinize atıyorsa siz de onu eşek sudan gelene kadar döversiniz.
And you say you lost him too?
Onu da mı kaybettiğini söylüyorsun?
You're holding on to him too much.
Onu çok sıkıyorsun.
Did you sell him that, too?
Bunu da ona satmış mıydınız?
Before they realize Fatah's our spy and kill him. And Nick too.
Fatah'ın casusumuz olduğunu anlayıp onu ve Nick'i öldürmelerinden daha önce.
So Scott E's brain's kicking in. Unless you're hearing him, too.
- Scott E'nin beyni devreye girmiş.
Just don't let him feed you too much salted fish, okay, monkey?
Söyle ona seni sirf tuzlu su baliklariyla doyurmasin.
I lost my way with him, and I didn't see it until it was too late.
Onunla yolumu kaybettim, Ve bunu farkettiğimde iş işten geçmişti.
Do you blame him? If Gold did to me what he did to Hook, I'd want to shove that dagger through his heart, too.
Gold Hook'a yaptığını bana da yapsaydı ben de hançeri onun kalbine saplamak isterdim.
What? There was a girl with him, too.
- Yanında bir kız daha varmış.
Get her, too. Connect him to Olympia once and for all.
Onu Olympia'ya bağlayın ve gerisi gelsin.
We had a blackboard and he used to put on there, "I'll be a rich black bitch by this such-and-such date," and he said, "Then you could quit," and I always believed him, but I never could quit because he worked me too hard.
Bir kara tahtamız vardı, oraya hep şöyle yazardı "Şu tarihe kadar zengin bir siyah kadın olacağım" sonra da "O zaman işi bırakırsın" derdi, inanırdım ama hiç bırakamadım, çünkü beni çok çalıştırıyordu.
Somebody looked her in the eyes a bit too long, and she was already a bit nervous and she kind of... made a movement and I thought, "She's going to hit him."
Biri uzunca bir süre gözünü dikip ona baktı o da zaten biraz gergindi, bir hareket yaptı dedim ki, "Adama vuracak."
- I didn't notice him. I was too busy checking out Hugo Boss on the corner.
Onu fark etmedim, köşedeki Hugo Boss'u kesmekle meşguldüm.
You're not going to let him get away with too much shit, right?
Çok abartmasına izin vermeyeceksin değil mi?
Make him a target, too.
Onu da hedef almalıyız.
Paramedics tried to revive him, but he lost too much blood.
İlk yardım görevlileri hayata döndürmeye çalışmışlar ama çok kan kaybetmiş.
I've got to convince him to get that tumor removed before it's too late.
Çok geç olmadan tümörü aldırması için onu ikna etmeliyim.
You're so brave, Steve, and you, too, Hayley, for standing beside him through all of this.
sen çok cesursun, Steve, Sende Hayley, bunca şeyden sonra onun tarafında olduğun için.
I just think it's too much for him.
Bunu kaldıramaz diye düşündüm.
If you're too shy to tell him where he can and can't put it, You can't complain if it goes where you don't want it to go.
Ne zaman yapıp yapmayacağını söyleyemiyorsan gitmek istediğin yere gitmemeye başlarsa şikayet edemezsin demektir.
I-I do, too, but, Bonnie, you should at least tell him that you're ok.
Anlıyorum... ama Bonnie, en azından iyi olduğunu ona söylemelisin.
And hope they haven't paid him to release it, too.
Virüsü yaymak için de kiralanmamıştır umarım.
I'm worried about him, too, but I can still think of'em.
Ben de öyle ama yine de bir şeyler düşünebiliyorum.
My dad... He got something inside him, too, right?
Babamın da içinde bir şey vardı değil mi?
He's a clown, and you're too worried about him.
O bir palyaço. Onun hakkında fazla endişeleniyorsunuz.
But if I could, I would like to be John, too, like him.
Ama seçebilseydim... onun gibi John olmasını isterdim.
Couldn't move him he was bleeding too much from musket fire.
Hareket ettiremiyorduk misket yarası çok fazla kanıyordu.
I'd want to kill him, too.
- Ben de onu öldürmek isterim.
We have to find him before it's too late.
Çok geç olmadan onu bulmalıyız.
You just hate him'cause he's too real for you.
Senin için fazlasıyla gerçek olduğu için ondan nefret ediyorsun.
... by the time I got to him, it was too late.
... ona ulaştığımda çok geçti.
He was, too smart by half ; never trusted him.
Kendini çok zeki sanırdı. Ona hiç güvenmezdim.
Anybody hides him, anybody protects him, they go down too, you got it?
Onu saklayan, koruyan herhangi biri, onlar da batar, anladın mı?
Sent him a picture of the cassock, too.
Cübbenin fotoğrafını da yolladım.
I love him, too, you know.
Onu ben de seviyorum hani.
I told him so, too, Alfred.
Ben de söylemiştim Alfred.
I asked him to buy my family too...
Ondan ailemi de satın almasını istedim.
He's not a bad boy, but he's girlish, his mother's too soft with him.
Kötü bir çocuk değil ama kız gibi, annesi ona çok yumuşak davrandı.
He shot him, too.
Hatta tüfekle vurdu.
I dated him, too, last year.
Ben de geçen sene çıkmıştım onla.
Aren't you too old for him?
Sen, onun için oldukça yaşlı değil misin?
Oh, it's too spicy for him.
Ona çok baharatlı gelir.
And I feel him, too.
Onu ben de hissediyorum.
Please don't take his father away from him, too.
Lütfen babasını da ondan uzaklaştırmayın.
She took him out, too.
Onu da halletti.
But I feel bad for him, too.
Ama onun için üzüldüm.
10 : 00 p.m. is too late for him to have been there to kill Maggie.
Saat 22 : 00 oraya gidip Maggie'yi öldürmek için çok geç.
I know he is, but I want to hear that you're crazy about him, too, that you're not settling.
Onu biliyorum. Ama senin de onun için çıldırdığını duymak istiyorum. Pek o etkiyi vermiyorsun.
toothbrush 49
toothless 265
too much 521
too sweet 17
took you long enough 124
too late 1299
too low 22
toothpaste 44
too long 209
too small 58
toothless 265
too much 521
too sweet 17
took you long enough 124
too late 1299
too low 22
toothpaste 44
too long 209
too small 58
too big 68
too bad 1185
too soon 255
took me 32
too much work 29
took off 44
too soft 22
tooth comb 58
too strong 20
too young 67
too bad 1185
too soon 255
took me 32
too much work 29
took off 44
too soft 22
tooth comb 58
too strong 20
too young 67