Vehicles translate Turkish
2,020 parallel translation
That were cited for tinted windows. Came up with four vehicles in the last year.
Araç sahiplerinden biri, ilçe hapishanesinden yeni çıkmış.
Get vehicles, get a helicopter.
Araçları alın, helikopter çağırın.
So it's like, when everyone went, whoever or whatever took them, also took all the moving vehicles.
Bu yani, herkes gittiği zaman, kim ya da ne aldıysa aynı zamanda tüm hareketli taşıtları da mı aldı?
But there are still emergency vehicles in front of the ship.
Ama geminin önünde hala acil durum araçları var.
We have a convoy of backup vehicles in peshawar At the ready.
Peshawar'da hazırda bekleyen destek konvoyumuz var.
Two million vehicles with this type of carpet fiber.
Halıları aynı elyaftan yapılmış 2 milyon araç var.
Yes Julian, he left you everything he owned ; his home and all its contents, all financial accounts, all motor vehicles including the tug boat kept moored in the
Evet Julian, sahip olduğu herşeyi sana bıraktı ; evini ve içindekileri, Bütün banka hesaplarını,... Aleut Adalarında ki yatını ve Panamada ki kamyonu dahil... bütün motorlu taşıtlarını,
Those vehicles belong to you?
Bu araçlar sizin mi?
Let's just say the owners of those vehicles were highly motivated.
O araçların sahipleri çok hareketliydi, diyelim.
You know, if you have three unpaid parking violations, the Ohio bureau of motor vehicles will put a block on your registration.
Eğer üç ödenmemiş park ihlalin varsa Ohoi Motorlu Taşıtlar Dairesi, ruhsatına el koyuyor.
He switched vehicles.
Araç değiştirmiş.
Because they don't have decals on their vehicles or their clothing.
Çünkü onların araçlarında plaka, giysilerinde marka yoktur.
But instead of spending the day with the corgis, he's going straight out the back into unmarked vehicles and over to the delegation hotel.
Fakat gününü korgilerle harcamak yerine,... işaretlenmemiş araçlarla, doğrudan arka taraftan çıkacak ve delegasyonun bulunduğu otele geçecek.
Then why'd he bother changing vehicles?
Madem öyle, neden araç değiştirdi ki?
Maybe it's something in our blood that we can just get hard from riding fucking badass, you know, terrain vehicles and watercrafts.
Kanımızda vardır belki de. Binek araçları üzerinde azıyoruz falan arazi ve su araçlarında.
Just smoking herb and riding around on recreational vehicles.
Ot çekip eğlencelik araçlar sürüyoruz.
No vehicles registered in either name at this time, but neighbors reported seeing him in an older dark-colored SUV.
Bu arada ismine kayıtlı bir araç yok ama komşular onu eski koyu bir SUV'de gördüklerini söylemişler.
It's for doctor and patient vehicles only.
Sadece doktor ve hasta araçları içindir.
What you need understand is that... I dont want a bunch of crazy talking vehicles... Following me around trying to get me kill!
Senin anlaman gereken şey ise etrafımdan dolanıp beni yakalayıp öldürmek isteyen bir dizi çılgın konuşan robot istemiyorum.
Got it, we spot any strange vehicles, call 911...
Eğer garip taşıtlar görürseniz 911'i arayın, Anladınız mı? ! ..
They'll reshape the world, building cities that touch the sky... vehicles that can leave the planet... and weapons that can destroy it.
Dünyayı yeniden şekillendiriyorlar, Gökyüzüne dokunan binalar... Gezegenden ayrılabilen araçlar... ve herşeyi yok edebilecek silahlar yaparak.
You know, I know that people who have, who have seen, uh, extraterrestrial vehicles in modern times have said, "How in the world could it be doing that?" For example, it's moving
Biliyorum ki modern zamanlarda dünya dışı araçlar görmüş insanların söyledikleri ; "nasıl olurda bunu yapabiliyorlar?" dır.
Gravity is one of the most unknown forces in physics today, and when we do understand it, we'll be able to find out a way to shield ourselves from it or to provide a device, a method, electromagnetically, but with some much greater knowledge than we have today, where we eliminate it within the vehicles'operations.
Onu anladığımızda, kendimizi ondan soyutlamanın bir yöntemini, elektromanyetik olarak bir araç veya bir metot ile bulacağız, bugünkünden çok daha fazla bilgi düzeyi ile araçların işlevinde onu etkisiz kılabileceğiz.
When the gods came and went, it may well have been just these rockets or other aerospace vehicles landing and taking off and making a lot of smoke and noise.
Tanrılar geldiklerinde ve gittiklerinde pekala, bu roketler ve diğer hava araçları inerken ve kalkarken bir sürü duman ve gürültü yapıyor olabilirler.
All two wheel vehicles steer differently to three and four wheelers.
Bütün iki tekerlekli makineler üç veya dört tekerleklilerden farklı çalışır.
Most riders become anxious about being blowed around by another vehicles, or the wind, and tighten on the bars.
Birçok sürücü başka araçlar veya rüzgar tarafından savrulacaklarından endişe ederler, ve gidonu sıkarlar.
1.05 million to leased installation vehicles. Hire two people per 150,000. 3 days, that is like 90,000.
Montaj araçlarının kira bedeli 1.05 milyon, iki kişiden her birine 150,000'den 3 günlük yevmiye 900.000 eder.
We just gotta get our vehicles moving.
Araçlarımızı hareket ettirmeliyiz.
I want you to get the men back in the vehicles now.
Adamlarını toplayıp, araçlarına bindir.
I need you to return to your vehicles and await further instructions.
Aracınıza dönüp, gelecek emirleri bekleyin.
We need eyes on those vehicles now!
Hemen o araçları bulmamız gerek!
I've got your two vehicles moving rapidly.
Bahsettiğiniz iki araç hızla seyir halindeler.
The two vehicles just entered a garage.
Araçlar bir garaja girdiler.
We create pooled investment vehicles.
Toplu yatırım araçları oluşturduk.
Or that he drove one of 2 vehicles?
- Ya da iki araba kullandığını bir Maserati bir de Range Rover?
The rest of you, find some ammo and some vehicles.
Diğerleriniz cephane ve araç bulun.
As a safety precaution you will be escorted to your vehicles.
Güvenlik önlemi olarak araçlarınıza kadar eşlik edilecek.
'I have directed our Armed Forces to prevent all military vehicles'from entering Georgian territory,'and to suppress any position attacking us.
Tüm silahlı kuvvetlerimize, tüm askeri araçların Gürcistan topraklarına girişi engellemesini ve bize yapılacak her türlü saldırıyı bastırması emrini verdim.
Get the vehicles started!
Araçları çalıştırın!
[RADIO] Troops with armored vehicles, machine guns, didn't feel comfortable going to that area, in the aftermath of the bombing.
# Zırhlı araçlarla ve makineli silahlarla donatılmış birlikler, bombalamadan etkilenen bölgeye girerken rahat hissetmiyorlardı.
Can I borrow one of your vehicles?
Bir aracını alabilir miyim?
If these vehicles move in the streets of Rio, I want to know about it.
Bu araçlar Rio sokaklarında hareket halindeyse bilmek istiyorum.
If we see anybody else, any other vehicles, you'll never see her again.
Başkasını, başka araçlar görürsek, onu bir daha göremezsin.
The New York Motor Vehicles Bureau describes it as a blue 1930 Dodge sedan.
New York Motorlu Araçlar İdaresine göre, 1930 model, mavi bir Dodge sedan.
Grand theft auto, conspiracy to sell stolen vehicles, assault, assault with a deadly weapon.
Araç hırsızlığı, çalıntı araç satma, saldırı, silahlı saldırı.
Still searching for missing vehicles.
Hala kayıp araçları arıyorum.
Lady Death could be up there, the vehicles could be destroyed, Patient Zero could be waiting to ambush us.
Bayan Ölüm yukarıda olabilir, araçlar tahrip olmuş olabilir Hasta Sıfır bize tuzak kurup bekliyor olabilir.
Unofficial vehicles are not allowed on the beach.
Bu plajda gayrı resmi araçları kullanmak yasaktır.
We're talking buildings, vehicles, people.
Binalar, araçlar, hatta insanlar bile.
Mobilise all vehicles.
Tüm araçlar hareket geçsin.
And my spa buddies own a couple of car dealerships in town, and they've agreed to donate a fleet of vehicles for harvest festival... 25 vans for the entire event.
Ve benim kaplıca arkadaşlarımın burada araba bayilikler var. Hasat festivali için araba bağışlamaya karar verdiler. Bütün etkinlik için 25 van.