English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ V ] / Vid

Vid translate Turkish

111 parallel translation
- Vid, it's Felix
Merhaba, benim Félix.
I've taken the precaution of reprogramming the vid... so that if anyone tampers with the water on board... this ship will self-destruct.
Yeniden kurulmaya karşı önlememi aldım... yani gemideki suya el atacak olursanız... gemi kendini imha edecek.
What can you do with the vid?
Ne yapabiliriz bu konuda?
If he even walks past a vid-phone, he's ours.
Bir videofonun yanından bile geçse yakalarız.
Audio only. He said he was having problems with the vid.
Görüntü sistemiyle ilgili sorunları varmış.
And I want all transcripts, vid and background material sent with him.
Görüntüler de dâhil olmak üzere hakkındaki her türlü belgeyi istiyorum.
Now our vid systems are being plugged into the station's external cameras and communication systems, and we should be seeing...
Görüntü sistemlerimiz üssün dış kameralarına ve haberleşme sistemlerine bağlanıyor ve birazdan- -
I said, "Sheila." "Sheila," I says, "you change that vid channel one more time and I'm out of here, you got it?" Well, she did, I did, and here I am.
"Sheila, Sheila," dedim, "o kanalı bir daha değiştirirsen seni terk edip gidiyorum, anladın mı?" Değiştirdi. Ben de buraya geldim.
We're close and Jo's got the VID on it. She's filming it.
Çok yakınındayız ve Jo da video çekimi yapıyor, tamam mı?
I haven't been on a date, I haven't seen a vid.
Kimseyle birlikte olmuyorum. Hiçbir şey izlemiyorum.
We're authorized to look into past history, social contacts, party affiliations... to conduct e-mail and vid surveillance of Babcom and Stellarcom transmissions - Wait.
Şüphelilerin geçmişlerine, sosyal ilişkilerine, siyasi bağlantılarına e-posta ve BabCom ve StellarCom iletişimlerine kadar- -
- In the vid library.
- Video laboratuarında.
I don't know, get some dinner, maybe catch a vid?
Ne bileyim, akşam yemeği filan yeriz, bir şeyler izleriz.
Here, this is a vid-mail Bruce sent Lucius Fox the same day he called me.
Bruce bu videoyu benimle konuştuğu gün Lucius Fox'a yollamış.
As a society, we're drowning in a quagmire of vid clips, e-mail, and sound bites.
Bir toplum olarak video kliplerin, e-postaların ve müziklerin batağında boğuluyoruz.
Switch on your vid-link.
Video bağlantını aç!
The vid-link captured that flash of light just before your little vacation, so I took a closer look.
Senin kısa süreli tatilinden önce Video bağlantısı şu görüntüyü çekti. Ben de biraz daha yakından bakayım dedim.
Put on your vid-link so I can see.
Video bağlantını aç ki ben de görebileyim.
I'll just push the vid screen so that you can it.
Ben video ekranına çeviririm, böylece görebilirsin.
Welcome to me vid'.
Videoma hoşgeldiniz.
On this vid, you will see the phattest flavas from da series, plus nuff unseen rare groove stuff.
Bu videoda, serilerden en güzel bölümleri göreceksiniz. hatta hiç görülmemiş bazı alışıldık sahnelerde var.
We is almost at the end of the vid.
Neredeyse videonun sonlarına geldik.
The center keeps vid-disks of the sessions, and this guy's the librarian.
Merkez oturumların görüntü disklerini tutuyor, ve bu elemanda kütüphaneci.
Is there a vid-screen around there?
Orada herhangi bir ekran var mı?
And he had access to the vid-disks, too. [Sobbing] This is all my fault.
Ve onun video disklerine erişimi de vardı.
Just as soon as someone I know sees this vid.
Sadece bu kaydı tanıdığım birisinin görmesi gerekiyor.
We destroy his vid disc, and it'll be my word against his.
Video diskini yok ederiz ve bu ona cevabım olur.
- Well, we got plenty of vid.
- Bir sürü filmimiz var.
There are some vid images in Moya's data stores.
Moya'nın bilgi arşivlerinde bazı canlı görüntüler var.
EC-three vid-phone, research archive database, cipher charts, Snausages.
EC-3 görüntülü telefon, araştırma veritabanı, şifre tabloları...
Dobermans are gnawing steak, alarm and vid lines are disabled no infrared.
Dobermanlar bifteği kemirir. Alarm ve video devre dışı kalır.
But, you see, I now have a vid recording which I would be happy to show you if you'd like to see it
Ama görüyorsun, artık elimde eğer istersen sana göstermekten mutluluk duyacağım bir video kaydı var
PK vid chip
BM video yongası
Catch that new vid on the box?
Yeni videolu televizyonu gördün mü?
We're close enough for vid Put her up
Video için yeterince yakınız. Kaldır onu.
- Gimme the vid
- Ver şunu bana.
Vic Kenner, a.k.a. Vid Kid, a security tech with a rap sheet as long as your arm. Wait a second.
Kumar Kontrol komisyonunu kaçırılma hikayesiyle atlatmaya çalışıyorsan sana söylüyorum, bir işe yaramayacak.
Vic Kenner, a.k.a. Vid Kid... this'll be your third strike, won't it, Vic?
Yardım etmek istedim ama karışıyor gibi görünmek istemedim Danny de bana masaj salonuna gidip rahatlamamı söyledi. Kızım, Boston şehrinde çalışan bir tıbbi analistsin.
Yeah, it's Terri from the vid shop.
Evet, videocudan Terri ben.
Vic Kenner, a.k.a. Vid Kid, a security tech with a rap sheet as long as your arm.
Vic Kenner, Vid Kid olarak da tanınan, kolun kadar da sabıkası olan bir yazılım uzmanı.
Vic Kenner, a.k.a. Vid Kid... this'll be your third strike, won't it, Vic?
Vic Kenner, Vid Kid olarak da biliniyor. Bu üçüncü yakalanışın olacak, Vic. Nevada State'de ona bayılacaklar.
The bugs, Vid-Kid, Hans Dietrich?
Böcekler, Vid-Kid, Hans Dietrich?
- Rainbow Vid...
- Rainbow Vid...
Electrodes measure EKG and REM sleep, and we have a vid cam in the room to help insure the patients actually stay in bed.
Elektotlar EKG ve REM uykusunu izler, ve hastaların gerçekten yatakta olduklarından emin olmak... için kamera kullanırız
As I focused on the nighttime sounds that surrounded me, the world became more vid than it ever had before.
Beni saran gece seslerine yoğunlaştıkça dünya daha önce olmadığı kadar parlak bir hale geldi.
If you've had said george clooney or even vid copperfield, but laird!
George Clooney deseydin yada belki David Copperfield, ama Laird!
Jennifer's grabbing my vid game time.
Jennifer benim oyun zamanımı alıyor.
I doubt that, Officer "Daa-vid".
Şüpheliyim Subay David.
I didn't think anything could make you jump, Officer "Daa-vid".
- Her şeyde zıplıyorsun Subay David.
Your dreams, they're gonna be so vid now.
Rüyaların artık çok canlı olacak.
The bugs, Vid-Kid, Hans Dietrich?
Çocuklarla ilgili bir parmak izi dosyamız yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]