English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / We tried

We tried translate Turkish

5,196 parallel translation
We tried knocking on their door.
Kapıyı çaldık.
We tried to get to him, but his shirt got caught.
Kurtarmaya çalıştık fakat gömleğini kaptırdı.
Have we tried taxanes?
Taksanoyu denedik mi?
I mean, we tried to warn him, but he wouldn't listen.
Yani onu uyarmaya çalıştık ama bizi dinlemedi.
- We tried that. BARRY :
- Bunu denemiştik.
We tried to see if he'd remember and he did.
Hatırlayıp hatırlamayacağını öğrenmek için onu denedik ve hatırladı.
We tried at least.
En azından denedik.
We tried to stop them, but they took all your guns, your ammo, everything.
- Onları durdumaya çalıştık ama sizin tüm silahlarınızı, cephanenizi, her şeyinizi aldılar.
No, we tried to get it going again, but it's so old.
Evet. Tekrar yaptıralım dedik ama çok eskimiş.
Perhaps it's time we tried to do things differently.
Belki de bir şeyleri farklı yapmamızın zamanı gelmiştir.
How many times have we tried to bribe you?
Sana kaç kere rüşvet vermeyi denedik?
We tried that.
Bunu denemiştik.
We tried to help them.
- Biz onlara yardım etmeye çalıştık.
Vincent, we tried to be together, okay?
Vincent, birlikte olmaya çalıştık, tamam mı?
We tried to save Ramli bribing them with two cows.
Ramli'yi korumak için rüşvet vermeye çalıştık, elimizde iki ineğimiz vardı.
No no no, we tried that.
Hayır, hayır. Onu denedik.
We tried to do good and ended up losing all the money.
İlk önce, onu güzelce yapmak istiyoruz. Parayı boşa harcamayın.
Steve, we tried the credit card that Quan used to rent the boat.
Steve, Quan'ın tekneyi kiralarken kullandığı kredi kartını araştırdık.
We tried to retrieve the intel, but it's been destroyed.
Bilgileri geri almaya çalıştık ama hepsi zarar görmüş.
We tried that.
- Cass. Bunu denedik.
We tried, but it was encrypted.
Denedik ama şifrelenmiş.
We tried to find the match right after he was born, but ethnic donors are so hard to find.
Doğduğu zaman uyumlu bir donör bulmaya çalışmıştık ama etnik kökenimiz yüzünden bulmak çok zor.
WHERE WE TRIED TO REVERSE THE COMMANDS AND IT JUST MADE THEM WORSE, SO...
Komutları tersine çevirmemiz gerektiği kısmına katılıyorum...
We tried it and now Drew is dead.
Denedik ve Drew öldü.
We tried. The scouts were already there.
Denedik ama gözcüler çoktan gelmişti.
We tried everything.
Herşeyi denedik..
We tried to do this the nice way, but you pushed us too far.
Bunu güzel yoldan yapmaya çalıştık ama bizi fazla zorladın.
We tried that already.
Onu denedik ya.
We tried, but all he can remember is that it had something to do with a club called Glitterati.
- Denedik, tek hatırladığı şey Glitterati adında bir gece kulübü ile alakalı bir durum olduğu.
We've tried our best.
Bunun için her şeyi denedik.
He's nice, but he said we couldn't be together because I'm a virgin, so I tried it with someone else- -
İyi biri ama bakire olduğumdan birlikte olamayacağımızı söyledi ben de başkasıyla denedim.
Nothing we've tried will save the Ark.
- Hayır efendim. Denediklerimizin hiçbiri Ark'ı kurtarmayacak.
But we tied again, even though Pete tried to cheat.
Yine berabere kaldık, gerçi Pete hile yapmaya bile çalıştı.
You tried to cut her up, destroy her face so we wouldn't know who she was, but you couldn't go through with it.
Onu parçalama çalıştın, yüzüne zarar verdin, böylece kim olduğunu bulamayacaktık, ama işini tamamlayamadın.
[Sighs] Because we have your email, and the ultrasound picture that you tried to send Jason.
Çünkü e-maillerin ve Jason'a yollamaya çalıştığın ultrason resimleri elimizde.
And besides, we've never tried the experiment on twins before.
Hem bu deneyi daha evvel ikizler üzerinde denememiştim hiç.
So, we leveraged Elena to take the meet, but she tried to commit suicide.
Biz de Elena'ya görüşmeye gitmesi için baskı yaptık ancak o intihara kalkıştı.
Tam tried to keep it from me after we got married.
Tam, biz evlendikten sonra benden saklamaya çalıştı.
We... tried your phone but we couldn't get through.
Telefonunuzu aradık ama size ulaşamadık.
We just... We just tried everything.
Her şeyi denedik.
We've tried on six dresses already.
- Alti elbise denedik zaten.
All we got out of him was that the band stole this limo when he wasn't looking. He pinged it, found it parked in an alley, tried to drive it back.
Ondan öğrenebildiğimiz kadarıyla grup, o yokken limuzini çalmış takip etmiş, boş bir arazide park halinde bulmuş.
When we were living in the group home, And you had to stay late at school one day. You tried to see her?
Grup evinde yaşadığımız zamandı..... ve senin geç saatlere kadar okulda kaldığın bir gündü.
Pending approval from the attorney general, which we will have by morning, Kendal will be tried for attempted murder of a federal officer as an adult.
Federal başsavcının onayını bekliyoruz ki sabaha elimize geçmiş olacak Kendal, federal bir memuru öldürmeye teşebbüsten...
Yeah. We-we already tried that, Jim.
Evet, biz de sorduk Jim.
Nothing we've tried will save the Ark.
Denediklerimizin hiçbiri Ark'ı kurtarmayacak.
- We've tried everything.
- Her şeyi denedik.
Well, we crossed paths a few years later, and she tried to reinsert herself into my business - - not a good choice for anyone.
Boşandıktan birkaç sene sonra önüme çıktı. ... ve tekrar işime girmeye çalıştı... Bu kimsenin işine yaramamıştır.
We tried to pull him up, but we can't.
Yukarı çekmeyi denedik ama başaramadık.
This is crazy. [sighs] I tried talking to her, just like we practiced.
Çalıştığımız gibi konuşmayı denedim.
We tried not to be, but...
Olmamak için çok direndik ama- -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]