English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / What's happened to her

What's happened to her translate Turkish

413 parallel translation
Careful, Freddie, you know what happened to Horn when he tried to protect her.
Dikkatli ol Freddie. Onu korumaya çalışırken Horn'un başına gelenleri gördün.
What's happened to her?
Affedersiniz, neler oldu?
As you say, she's lost her only child... but if there's any shadow over Rhoda because of what has happened... then I have to live under it... and my husband does, too.
Sizin de dediğiniz gibi tek evladını yitirdi ama eğer olanlar yüzünden Rhoda zan altında kalıyorsa bununla yaşamak zorunda kalan benim ve bir de kocam tabii.
What if something's happened to her?
Ya başına bir şey gelmişse?
What's happened to her?
Buna ne oluyor böyle?
What's happened to her, God.
Ona ne oldu Tanrım.
And there's Miss Bette Davis, nominated tonight for her performance in What Ever Happened to Baby Jane?
Ve bu gece. Bebek Jane'e Ne Oldu? filmindeki rolüyle aday olan Bayan Bette Davis.
Once I know what's happened to her father... It won't be long now
Babasına ne olduğunu öğrendiğim an işler çok uzun sürmeyecek.
Oh, God, what's happened to her?
Aman, Tanrım, ne oldu ona?
What's happened to her?
Ona ne oldu?
- What's happened to her?
- Ona ne oldu?
Anyway, what's important now is to let the police know what happened.
Her neyse, şu an önemli olan, bunları polise bildirmek.
Forgive me if this sounds cowardly, but I didn't want to be the one to have to tell her what had happened. - If there's nothing more, you'll excuse me. - Certainly, sir.
Bir kartopunun yuvarlanmağa başladığını gördüğünde, it.
If you ask me, that Countess knows what's happened to her.
Bana sorarsanız, Kontes ona ne olduğunu biliyor.
What's happened to her?
Ne oldu ona?
So then Denherder and Charlie sat there tryin'to catch their breath and figure out how to tell Charlie's wife what happened to her freezer full of meat.
Denherder ve Charlie soluk soluğa oturup koca et parçasına ne olduğunu Charlie'nin karısına nasıl anlatacaklarını düşünmüşler.
And what happened to her?
Peki karısına ne oldu?
You were holding Veronique's hand, what happened to her?
Veronique'nın elini tutuyordun, ne oldu ona?
You got to tell me whatever happened to what's-her-name? That actress.
Şu oyuncuya ne oldu anlatsana, adı neydi, Dorrie miydi?
It's sad what happened to her.
Başına gelenler ne üzücü.
Please, if you would be kind enough to tell Sarah what happened... but tell her not to worry.
Lütfen, rica etsem Sarah'a neler olduğunu anlatır mısınız... ama endişelenmemesini söyleyin.
What's happened to her's just a terrible thing.
Çok kötü şeyler geçirdi.
And what do you think happened, Madame Gardener... as soon as you had disappeared? Why, the corpse leaps to her feet and runs into the grotto to repace Madame Arlena's bathing costume... which she had stripped off the unconscious woman and worn to play her part as a corpse.
Elbette ki ceset birden bire ayağa kalktı ve mağaraya daha önce... bilinçsiz yatan kadının üzerinden çıkarttığı Madam Arlena'nın... mayosunu çıkartmaya koştu.
I wonder what`s happened to her
Ona olanlara şaşırdım.
What if something's happened to her?
Ya ona bir şey olduysa?
Whatever happened to what's-his-name?
Ne oldu şeye, adı her neyse?
What's happened to her?
N'oldu ona?
So, of course nobody's going to sell her a spare tire... after what we just told them happened to us.
Tabii kimse ona bir stepne satmak istemiyor... onlara başlarına gelecekleri açıkladıktan sonra.
I don't know what's happened to her, but there's blood all over the hallway!
Ona ne oldu bilmiyorum, ama tüm koridor kanla kaplıydı!
Look, I don't know what's happened to her.
Bakın, ona ne olduğunu bilmiyorum.
What's happened to her teeth?
Dişlerine ne oldu?
What's happened? I tried to restore her to God...
Onu Tanrı'ya kazandırmaya çalıştım.
Yeah, what's happened to her?
- Tamam, nesi varmış?
Are you the biker with the infamous key? Yeah. What's happened to her?
- Siz meşhur anahtarla gelen motosikletli olmalısınız.
Just talk to her, tell her what happened, that`s all.
Bir konuş onunla, neler olduğunu anlat, hepsi bu.
What happened to that sweet little girl, her heart was shining through her skin?
O kalbinin ışıltısı yüzüne vuran tatlı, küçük kıza ne oldu?
However, I would like to remind you what happened to what's-his-name down the street.
Ama ileride oturan, ismi her neyse artık, adama ne olduğunu hatırlatmak isterim.
My grandmother, is she - What's happened to her?
Büyükannem, ona ne oldu?
Anyway, this is what happened to me, and I swear it's all true.
Her neyse başıma gelenler bunlar ve yemin ederim hepsi doğru.
What's happened to her?
Burada mı? - Ona ne oldu?
Could you do me one more favor and call my wife, tell her what's happened and not to worry?
Bana bir iyilik daha yapar mısın? Karımı ara, ona olan biteni anlat ve endişelenmemesini söyle.
She's good at kung-fu, and look at what happened to her!
O iyi bir Kung-fu'cu ama onu ciddi dövmüşler!
Readings are all normal except the EEG. What happened to her?
EEG dışındaki tüm değerler normal.
What's happened to her?
Ona ne olmuş?
- You know what's happened to her.
- Ona ne olduğunu biliyorsun.
It's not right, what happened to her.
Bunu yapmış olması çok kötü.
I want to be able to defend her against any scandal I need to know what happened.
- Jude. Onu herhangi bir skandal karşısında ben koruyabilirim. Neler olduğunu bilmeliyim.
What's happened to her?
Bebeğimize ne oldu?
Somehow, talking to Jennifer telling her all about the past nine years- - about all the things that happened to me what I've done, what I've been thinking about- - it's like telling Mom.
Jennifer ile konuşmak,... geçtiğimiz dokuz yılda olan biten her şeyi,... başımdan geçen tüm olayları, neler yaptığımı,... neler düşündüğümü anlatmak, tıpkı annemle konuşmak gibi.
Listen, Molly, I think you and I should both go to the airlock and welcome Mommy back and then after we've hugged and kissed and... you can tell her what happened.
Dinle Molly, sanırım sen ve ben beraber hava kapısına gitmeli ve anneye hoşgeldin demeli arkasından kucaklayıp ve öpmeliyiz... Ne olduğunu sen söyleyebilirsin.
No one's seen her. No one knows what happened to her.
Kimse görmemiş.Kimse ona ne olduğunu bilmiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]