What's up with her translate Turkish
272 parallel translation
We don't know what she is or what's up with her.
Onun ne olduğunu veya nesi olduğunu bilmiyoruz.
♪ ♪ Allison's mother loves her daughter, and that translates into her daughter's safety. And the idea that she's going out with somebody who, more than likely, would kill her, I think, is what drives her to break them up.
Allison'ın annesi kızını çok seviyor ve onu öldürmeye herkesten çok meyilli olabilecek biriyle çıkması fikri onun kızının güvenliğinden endişe duymasına ve onları ayırmaya çalışmasına yol açıyor.
We don't know what she is or what's up with her.
Neyi olduğunu bizde bilmiyoruz.
One of us goes up to her to find out what's wrong with her throat.
Arkadaşlarımızdan biri kıza yaklaşıp boğazına ne olduğunu soruyor.
We've come along by steam, we've paddled and pushed and pulled this old boat along with the hook. What we ain't done up to now is get out and carry her.
Buharla geldik kürek kullandık, bu eski tekneyi sürükleyip durduk yapmadığımız tek şey kaldı inip sırtımızda taşımak.
What's wrong with somebody trying to patch up her life?
Telafi etmeyi denemenin nesi yanlış...
You think that's what it is, that you got her mixed up with somebody else?
Onu başkasıyla karıştırmış olabilir misiniz?
What's up with her?
Bir sorun mu var?
It's up to you to decide what to do with her.
Onunla ne yapacağına sen karar ver.
Somehow, it always winds up with what's owed you.
Her nedense hep sana borçlu olunanlara gelip dayaniyor.
Search for a place where there are no bruises and tie it up with a ribbon and tell yourself that what's inside is the sum total of your life.
Kavga gürültünün olmadığı etrafını çitle çevirebileceğin ve içinde aradığın her şeyi bulacağın yerleşecek bir yer bulmak.
With that amnesty business goin'on... any outlaw's liable to pop up, grab What he Wants... and never even be put behind bars at all.
Şu af meselesi, ortaya çıktığından beri her kanun kaçağı, potansiyel hırsız. Asla demir parmaklıkların arkasına konulmayacaklarını bildikleri için, ne isterlerse yapabilirler.
I don't know how she puts up with it after all the trouble she's had with her you-know-what.
Ona nasıl dayanıyor bilmem başına gelen onca dertten sonra.
- What's up with her today?
- Onun nesi var?
I'll tell you what... if you were to take a cattle stampede... and cross it with a barroom brawl... you just might come up with something... resembling our next event...
Ürküp her önüne çıkanı çiğneyen... bir sığır sürüsünü alır ve bar kavgasıyla karıştırırsanız... bir sonraki yarışmamıza benzer bir şey elde edebilirsiniz :
What with the railroad and this black stuff springing up everywhere, a man just can't grow a decent ear of corn.
Demiryolu ve her yerde ortaya çıkan şu siyah şey varken insan burada bir koçan mısır bile yetiştiremez.
Say, what's up with her?
Söylesene, nesi var?
Thana, what's wrong with you? I heard you run up the stairs like a phantom and throwing up all over the place.
Merdivenleri hayalet gibi çıkıyordun her yere de kusmuşsun.
Let's call her up and take her with you so she can meet this girl... and then you shoot her, right in front of her... so your wife can see what you really are.
Let's call her up and take her with you so she can meet this girl... and then you shoot her, right in front of her... so your wife can see what you really are.
Look, every single day I put up with your moaning about what's-her-name and how you wish you could fall in love.
Her gün senin o kızla.. iligili sızlanmanı ve ona nasıl... aşık olduğunla ilgili hikayeni dinliyorum.
What's up with her?
Arkadaşın nesi var?
What's up with you at all, Gabriel?
Nasılsın Gabriel, her şey yolunda mı?
So I'm gonna do my kind of dancin with a great partner... who's not only a terrific dancer... but somebody who's taught me that there are people... willing to stand up for other people no matter what it costs them.
Bu yüzden her zamanki gibi bana özgü dansı harika bir Partner ile yapacağım... O sadece mükemmel bir dansçı değil..... aynı zamanda bana, yardıma ihtiyacı olan diğer insanlara....... karşılığı ne olursa olsun yardım etmek zorunda olduğumu öğretti.
I suddenly thought what if she's taken up with some strange Hollywood cult up in the hills or, you know, given her life over to some alcoholic religious man with saffron robes.
Birden aklıma ya acayip bir Hollywood kültüne kaptırdıysa kendini diye düşündüm veya turuncu tunikli alkolik bir dinci adama.
What's up with her?
Lisa'ya ne oldu? Kim bilir?
What's up with her now?
Şimdi ne yapacağız?
- I don't know what's up with her.
- Neyi var, bilmiyorum.
- What's up with you?
Her şey yolunda.
What, afraid of some guy who's so hard up he's gotta kidnap a girl to have sex with her?
Ne yani? Sevişmek için kız kaçırmak zorunda kalacak kadar azmış bir adamdan mı korkacağım?
Now the guy's gotta come up with Paulie's money every week... no matter what.
Adam artık her hafta Paulie'nin parasını getirmek zorundaydı. Ne olursa olsun.
I don't know what you're really up to and what's going on with you, but I guess I could've been more helpful with your job and everything, you know.
Tam olarak neyin peşinde olduğunu ya da sana neler olduğunu bilmiyorum... ama sanırım sana işinde ve her şeyde daha yardımcı olabilirdim.
One time, he arranged this thing that he took this chick home... an ugly bitch, he did with her what he did, then he woke up his dad : "Hey dad, get over here, there's a fine lady let's not wake up mom." Their mom was religious and everything, so...
Bir gün, bu işi ayarladı, bir kızı eve getirdi. Çirkin bir fahişeydi, onunla ne yaptıysa yaptı, sonra... babasını uyandırıp : "Hey baba gel aşağıda güzel bir kız var.. ama annemi uyandırmayalım" dedi.
Do you know what it's like to grow up with someone who is critical of every single thing you say?
Ağzından çıkan her kelimeyi eleştiren biriyle yaşamanın nasıl bir şey olduğunu bilir misin?
Oh yeah, you, like, figure out what she's into and then fuck her head up with it?
Evet, neler yaptığını anlamaya çalışıp sonra kafasını mı karıştırıyorsun?
Do you want me to go to her and say, "What's up with you and Morgenstern?"
Evine gidip, kapısını çalıp şunu mu diyeyim : "Morgenstern'le aranda ne oluyor?"
What's your hang-up with her?
Onunla ne alıp veremediğin var?
What's up with her?
Buffy'nin nesi var?
What's up with her?
Nesi var?
That's what all you great warriors say. But you always have to end up with the most beautiful women, don't you?
Siz bütün büyük savaşçıların söylediği şey bu, ama sonunda her zaman en güzel kadınlarla birlikte olmalısınız, değil mi?
Do you know what it's like... to be shut up in a lonely room night after night, with only the sound of the rain on the windows... to lull you to sleep?
Bilir misin nasıldır her gece, her gece yalnız bir odada kalmak uyurken tek teselliyi pencerelere vuran yağmurun sesinde bulmak?
- What's up with her?
- Onun nesi var?
- What's up with her?
Onun neyi var?
It's tough to come up with moping strategies when everything I'm about is exactly what turned her off.
Neşesiz şeylerle düzelmen çok zor özellikle benle ilgili herşey ona doğru dönmüşken.
What's up with Mrs. Hannon? That old bitch Finucane sent her a threatening letter. Look.
- Şu yaşlı cadı, bayan Finucane tehdit dolu bir mektup yollamış ona, baksana böyle mektupları yazan insanları, kızgın yağda kızartıp, tırnaklarını çekmeli.
What it does is every time there's a bank transaction... where interest is computed... There are thousands a day... the computer ends up with these fractions of a cent... which it usually rounds off.
Yaptığı şey, her banka muamelesi gerçekleştiğinde... faiz otomatik olarak hesaplanır- - bu her gün binlerce kez gerçekleşir- - bilgisayar, centleri gösteren virgülden sonraki haneleri... genellikle yuvarlar.
- What's up with her?
- Ne var?
As long as you put up with it, which means of course anytime they want cause that's what Americans do now.
Ta ki siz doyuncaya kadar yani bu demek oluyor ki istedikleri her zaman çünkü Amerikalıların bugün yaptıkları tam da bu.
What's the use of being God if every run down schmuck with a two-dollar prayer book can come along and fuck up your plan?
O zaman Tanrı olmanın ne manası var eğer her tükenmiş ahmak iki dolarlık dua kitabıyla gelip de planınızın amına koyabilecekse?
- What's up with her?
- Nesi var bunun?
She wants to see what she can come up with on her own.
Kendisi de ne ortaya çıkmış görmek ister.
If I had a sister I'd set you up with her, but you know... that's what you get for going out with an only child.
Kızkardeşim olsaydı onu sana ayarlardım ama biliyorsun işte... ailenin tek çocuğu ile çıkmanın dezavantajları.
what's up 12096
what's up man 17
what's up with you 341
what's up there 50
what's up with him 81
what's up with this 23
what's up with that 152
what's up now 25
with her 211
what's your name 4643
what's up man 17
what's up with you 341
what's up there 50
what's up with him 81
what's up with this 23
what's up with that 152
what's up now 25
with her 211
what's your name 4643
what's happened 1050
what's the 204
what's the matter 6346
what's going on 16788
what's wrong 10695
what's this 5587
what's that 9620
what's wrong with you 2123
what's your address 58
what's the matter with you 1332
what's the 204
what's the matter 6346
what's going on 16788
what's wrong 10695
what's this 5587
what's that 9620
what's wrong with you 2123
what's your address 58
what's the matter with you 1332