English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wheezes

Wheezes translate Turkish

44 parallel translation
This dollar pamphlet contains one thousand wheezes and jokes, a guaranteed tonic for dull care!
Bu broşürde, bin tane eğlenceli şaka ve ağrılarınızı dindirecek güçte bir ilaç tarifi de bulacaksınız.
With the wheezes and the sneezes
Hapşırıklar tıksırıklar arasında
( Wheezes ) Who goes there?
( Gırtlağını temizler ) Kim var orada?
I still hear wheezes.
Hala hırıltı duyuyorum.
- Wheezes bilaterally.
- Bilateral hırıltı.
Bilateral wheezes.
- Neler oluyor?
- She wheezes
- Hırıldıyor.
Hair? [Wheezes]
Saç mı kaçtı?
( Wheezes ) Hello, you.
Merhaba.
( Wheezes, Cackles ) A triple-decker burn!
Üç Katlı Kapak! Muhteşem!
Tight wheezes and hives.
Hırıltılı solunum.
( NAN WHEEZES )
( Nine hırıldar )
She wheezes. Say'housework'and he freezes. She eats these skeezy cheeses that I can't describe.
Ne zaman Xander'la terledikleri zamanlardan bahsetmeye başlasa, ona hemen Xander'ın tadına ilk benim baktığımı söylüyorum.
I've been trying to find a home for him, but nobody wants a chubby cat who wheezes after he takes a dook.
Ona ev bulmaya çalışıyorum,... fakat hiç kimse işedikten sonra hırlayan şişman bir kedi istemiyor.
Anything that wheezes like that can't possibly be dangerous.
Böyle hırıltıyla soluyan birşeyin tehlikeli olması mümkün değil.
And there she goes and kicks this dog, then dog comes off and wheezes.
Köpeği tekmeledi ve fırlatıp attı.Garibim resmen havada parende attı, can çekişiyordu.
We've all manner of tricks and wheezes waiting for her.
Hepimizin onu beklerken yapacakları ve taktikleri var.
[Wheezes] Everybody canceled on me.
Kimse gelmek istemedi!
A kettle... ( WHEEZES ) I need a kettle.
Çaydanlık... bana çaydanlık lazım.
( wheezes ) Lack of oxygen!
Nefes alamıyor!
The old guy with the bad toupee who kind of wheezes a lot?
Sürekli hırıl hırıl sesler çıkartan, kötü peruklu, yaşlı adam mı?
- Oh! [wheezes]
- Oh!
( WHEEZES ) Thor!
Thor!
Dr. Wilson, you've got wheezes, shallow breathing,
Dr. Wilson, hırıltınız, ve zayıf nefes alış verişiniz var,
[wheezes] What?
Ne?
I'll get you some water. ( WHEEZES )
Sana biraz su getireyim.
[laughs ] [ wheezes] Oh, how I enjoy displays of utter incompetence.
Oh, tüm bu beceriksizliklerin gösterisinden ne kadarda eğleniyorum.
[laughs / wheezes] you got it.
Anlaştık.
I was not! [coughs, wheezes]
...
[ted gags and wheezes]
...
( Nasal voice ) Being sick is amazing. ( Wheezes )
Hasta olmak harika.
( wheezes, coughs ) That I didn't see... what this son of a bitch was doing to you!
Ben görmedim That ( nefes darlığı, öksürük )... Orospu bu oğlum sana ne yaptığını!
[wheezes ] - [ gasps] not you too, master splinter.
Sen bari olma, Splinter Usta.
[Wheezes] You want to run, Nicky?
Kaçmak mı istiyorsun Nicky?
~ It... oh! ~ HOWARD WHEEZES Can't...
Çok canım yanıyor.
[wheezes]
Lütfen.
The old man wheezes out, " No, I can't.
Yaşlı adam mırıldanarak, " Hayır, Gidemem.
[Wheezes] I'd...
Seni oraya tek basima götürücem.
[wheezes / laughs] All day.
Bütün gün.
SHE WHEEZES
Hani işte yılbaşı için eve gelemeyecek ya.
( wheezes, spits ) Aah!
Aah!
MARSTON WHEEZES, COUGHS - GLASS DROPS
- İyi misin?
[Wheezes]
Tekrar al.
[Wheezes]
Ultrason.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]