English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wheezing

Wheezing translate Turkish

196 parallel translation
Are they human, or are they fat, wheezing animals, huh?
Onlar insan mı, yoksa şişman, hırıldayan hayvanlar mı?
It sure was a cozy setup... that bundle of raw nerves and Max... and a dead monkey upstairs... and the wind wheezing through that organ once in a while.
Garip bir durumdu. Gergin sinirler, Max, üst kattaki ölü maymun ve zaman zaman sesi duyulan org.
It kept him from giving us an accompaniment on that wheezing organ.
Orgda çaldığı müzikle bize eşlik etmesini engelliyordu.
The minute you offer the generals command... they start wheezing like winded mules.
Generallere komutanlık teklif ettiğin anda... katır gibi aksırıp tıksırmaya başlıyorlar.
labored and wheezing.
Yorgun, hırıltılı bir ton.
That's why she spent the evening wooing Richard, wheezing on the coals.
Canımı yakmak için kullanıyor. Bütün gece Richard'la bu yüzden oynaşıyor, kömür ateşinde yanıyor.
The only thing is, I have asthma, so if you hear some wheezing, it's me.
Yalnız, astımın vardır. Yaparken hırıltı gibi bir ses duyarsan, bil ki o benim.
I can't stand all that wheezing and whining.
Tüm bu ağlamalara inlemelere dayanamıyorum.
Tendon's goin'down, you ain't wheezing'anymore.
Tendonun iniyor. Artık hırıldamıyorsun da.
The animal gasps dreadfully, as if it would suffocate, wheezing and rattling.
Hayvan güçlükle soluk alır. Sanki boğuluyor ve hırıldıyor.
You are wheezing.
Vızıltı yapıyorsun.
Stop wheezing.
Hırlamayı bırak.
You're wheezing.
Hırıldıyorsun?
Oh, Al, it makes this wheezing, pathetic sound.
Tuhaf hırıltılı bir ses çıkarıyor, Al.
We're on this stinking road every day, choking and wheezing, marching along like lemmings to a horrible, screaming death.
Biz her gün bu berbat yollardayız. Boğuluyoruz, ağlıyoruz. Çığlık çığlığa korkunç bir ölüme giden yaban sıçanları gibiyiz.
To our polluted beaches, our burning forests, our wheezing grandmas, to our family barbecues with Uncle Otto and his runny eye.
Kirli kumsallar, yanan ormanlar. hırıldayan büyükanneler sürekli gözü akan Otto amcanın olduğu aile mangal partilerine.
But before I get into trust, I would just like to say... that when it's my turn to talk, she is coughing, she is wheezing.
Güven konusuna gelmeden önce söyleyeyim : Konuşma sırası bana gelince sürekli öksürüp hırlıyor.
You go 15 rounds, you're wheezing.
Daha 15 raunt dövüştün, keçi gibi soluyorsun.
I tried to run, they had more energy than I. I tried to hide, they heard me wheezing.
Kaçmaya çalıştım ama benden daha enerjiktiler. Saklanmayı denedim, hırıltılarımı duydular.
Ifwe're naked at 8 : 30, we're wheezing and sweating at 9 : 00.
Eger 8 : 30'da çiplak olursak, Saat 9 : 00'da terliyor ve hirliyor oluruz.
[Radiator Hissing, Engine Knocking, Wheezing]
[Radyatör ıslığı Motor homurtusu, Hırıltı]
[Wheezing] Eddie.
[Hırıltı] Eddie.
-... wheezing....
- İri...
- [Wheezing ] - [ Laughs] I swear, Monty. You are the devil himself.
Yemin ederim ki Monty, sen şeytanın ta kendisisin.
There's flushing and some wheezing.
Kabartı oluşuyor ve nefes daralması da var.
- He's wheezing.
Sesi hırıldıyor.
Is it like a dry wheezing type of cough or is it a wetter, phlegm-based cough?
Hırıltılı, kuru bir öksürüğü varmı? veya ıslak yada balgamlı bir öksürük?
Sounds like you're wheezing.
Hırıltılı soluyorsun.
- This one is wheezing and retracting.
- Hırıltısı var ve nefesi kesiliyor.
Leason. 46-year-old female, acute onset urticaria and wheezing.
46 yaşında bir kadın, akut ürtiker ve hırıltı.
A 4-year-old came in wheezing.
Hırıltısı olan 4 yaşında bir hasta geldi.
The high-pitched wheezing? At least.
- Nefes alırken tiz hırıltılar mı çıkarıyor?
- [All Shouting ] - [ Panting, Wheezing ] - [ Shouting Continues ] - [ Milhouse] He's gettir away!
Kaçıyor!
-... now moving on all fours and wheezing uncontrollably his cellular structure will regress in a deluctnous mass of....
Dört ayak üstüne düşüp deli gibi hırıldarken hücresel yapı jölemsi bir kütleye...
- Mommy, Nicky's wheezing.
- Anne, Nicky hırıldıyor yine.
I'm not wheezing, damn it!
- Hiç de bile, iftiracı!
Wheezing due to smoke inhalation.
Solunan dumandan kaynaklanan hırıltı.
For the wheezing.
Hırıltı için.
"the people crowded into the temple [Wheezing] -" where a cool breeze blew not.
"Ve Davut, Golyat'ı öldürdükten sonra... "... insanlar tapınağa doluştular... "... soğuk bir meltemin esmediği yere.
The King's fed up with your spitting and wheezing.
Kral, hırıltılarından ve salyalarından usandı.
You're wheezing again.
Göğsün hırıldıyor.
I saw his wheezing getting worse from the audience.
Gösteriyi seyrederken fark ettim, çok kötü hırıldıyordu.
Between the mouth-breathing, and the wheezing, and the sinuses, it's like sleeping with a Sleestak.
Dalga mı geçiyorsun? Ağzından aldığın nefer hırıltın ve sinüzit arasında Sleestark'le uyuyor gibiyim.
Because you've got that funny, little wheezing noise when you breathe, Which probably means you're gonna die.
.. hırIıyorsun, bu da öIeceğini gösterir.
You're still wheezing.
Hâlâ hırıltı geliyor.
Seven-year-old with diarrhea and wheezing.
İshali ve hırıltısı olan yedi yaşında bir çocuk.
Airway's clear, no wheezing.
Dr. Weaver size bir soru sormak istiyorum. Havayolu açık. Hırıltı yok.
No wheezing.
Ses gelmiyor.
There was mostly just wheezing.
Çoğunlukla hırıItıyla solumalar vardı.
Don't let the wheezing and sneezing fool you. I'm fine.
Aksırık ve tıksırıkların seni kandırmasına izin verme. Ben iyiyim.
- Smoke inhalation with wheezing.
- Duman yutmuş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]