Woman and child translate Turkish
507 parallel translation
The paper fortunes built up over the past few years crumble into nothing before this disaster which is to touch every man, woman and child in America.
Son birkaç yılda kurulmuş onca başarılı şirket bu felaket yüzünden yok oldu ve Amerika'daki her adam, kadın ve çocuk bundan etkilendi.
In the home and in the heart of every man, woman and child who loves freedom.
Evlerde ve özgürlüğü seven her erkeğin, kadının ve çocuğun yüreğinde.
Every man, woman and child in Morelos is Zapata's army.
Morelo'daki her erkek, her kadın, her çocuk.. Zapata'nın ordusu.
I have thought about every individual living man woman and child in the world, it seems to me
Dünya üzerindeki bütün kadınları, erkekleri be çocukları düşündüğümü sanıyorum.
A man whose fantastic story was known to virtually every man, woman and child in the civilised world.
Onun tuhaf hikâyesi herkes tarafından...
And I submit that that attack... was a stain on the flag of France... a blot on the honor... of every man, woman and child in the French nation.
Ve ben bu saldırının... Fransa bayrağında bir leke olduğunu iddia ediyorum. onurlara sürülmüş bir leke... tüm Fransız halkındaki kadın, erkek ve çocuklar için utanç verici bir olay.
I'll question every man, woman and child in this town.
Bu kasabadaki her adama, her kadına hatta her çocuğa soracağım,
They want me to kill every man, woman and child in the camp before the Americans get here.
Bu telefonlar ne için biliyormusun? Herkesi öldürmemi istiyorlar, kadın ve çocuk ne varsa
By the way, next Thursday at 4 : 00... the whole place will be filled with every man, woman and child in Cape Anne.
Bu arada, gelecek Perşembe günü saat 16.00'da her yer Cape Anne'deki tüm erkek, kadın ve çocuklar tarafından doldurulacak.
Understand the Grand Mufti has publicly committed himself... and every Arab man, woman and child to die... rather than accept the partitioning of Palestine.
Muhtar olduğunu biliyoruz ama anlamalısın Başmüftü ilan etti. Her Arap erkeği, kadını, çocuğu Filistin'in bölünmesine razı gelmektense ölecek.
If you do not surrender, every man, woman and child will perish!
Teslim olmazsan erkek, kadın, çoluk çocuk, herkes mahvolacak.
Welles, stop torturing that woman and child.
Welles, o kadına ve çocuğa işkence etmeyi bırak.
The world's stockpile of thermo-nuclear weapons has doubled within the last 5 years and now is the equivalent of almost 20 tons of high explosive to every man, woman and child on the planet.
Dünyadaki termonükleer silah yığınağı... son beş yılda iki katına çıktı. Bu, dünya üzerindeki her bireyin payına... neredeyse 20 tonluk yüksek patlayıcı düşüyor demek.
He wants the bodies of every German man, woman and child to feed on the funeral pyre on which he himself will eventually die in Wagnerian glory.
Erkek, kadın ve çocuk tüm Almanların cesetlerinin üzerinde Wagner tarzı bir ihtişamla öleceği bir cenaze yığını oluşturmasını istiyor.
- To the last man, woman and child.
- Kalan son kadına ve çocuğa kadar.
These Frenchmen kill the entire population... of a small village, every man, woman and child... butchered.
- Bu Fransızlar, küçük bir kasbadaki tüm halkı kadın, çoluk çocuk demeden....... katlettiler.
He says he wants the big colored statue of the woman and child.
Kadınla çocuğun olduğu büyük renkli heykelciği istiyor.
There's a woman and child here!
Burada bir kadın ve çocuk var!
Every man, woman and child in the fleet could die.
Filodaki her adam, kadın ve çocuk ölebilir.
Most every woman wants a man, a home and a child of her own.
Her kadın, bir erkek, bir yuva ve çocuğunu doğurmak ister.
I'm an ugly old woman, and I love you very much, child.
Ben yaşlı ve çirkinim, ve ben de seni çok seviyorum.
And I say a woman without a child is a parasite.
Ve her zaman söylerim çocuğu olmayan kadın asalaktır.
I speak to you in the name of every man, woman, and child in the United States.
Sizlere Birleşik Devletlerde yaşayan her adamın, kadının ve çocuğun adıyla sesleniyorum.
... then every man, woman, and child in the district will be wiped out.
... O halde Bu bölgedeki her adam, kadın, ve çocuk Bundan zarar görecek..
I thought I was impervious to emotion, a respectable widow woman with a growing child and a hide like a rhinoceros, but I'm not.
Duygulardan etkilenmeyen çocuklu, saygın ve dışa kapalı bir dul kadın olduğumu sanıyordum ama öyle değilim.
You will die bravely in silence, or you will wail like woman bringing forth child and cry out to us where pony-soldiers are.
Sesiz ve cesurca mı öleceksin... yoksa dördüncü çocuğu doğuran kadın gibi bağıracakmısın... ve atlı askerlerin yerini bize haykıracakmısın.
That this is a real home rooted in life... with a woman and a cradle and a child's highchair.
Bu evin gerçek bir yuva olduğunu bir kadın ve bir beşik ve bir çocuk sandalyesiyle.
In the night, this woman's child died because she lay upon it, wherefore she removed my son from beside me while I slept and laid her dead child against my bosom. - She lies.
O gece, bu kadının çocuğu öldü çünkü onun üstüne yattı,... bu yüzden ben uyurken, benim çocuğumu yanımdan aldı... ve kendi ölü çocuğunu benim kucağıma koydu.
But the man became a king, and in his eyes, the woman was still a child.
Ama erkek bir kral oldu,... kadınsa onun gözünde hep bir çocuk olarak kaldı.
This woman and her child are to be conveyed to my house in Rome.
Bu kadınla çocuğu Roma'daki evime gönderilsin.
I wonder what Spartacus would say... if he knew that the woman, Varinia, and her child... are slaves in my household?
Eğer Spartacus... Varinia denen kadının ve çocuğunun evimde köle olduklarını bilseydi... acaba ne derdi?
- If you were more educated and up-to-date, you would know that there are countries like Sweden and Finland where, if a woman can't take care of her child, you know what she can do?
- Daha modern ve eğitimli olsaydın, İsveç ve Finlandiya gibi ülkelerde bir kadın çocuk bakamaycak durumdaysa, ne yaptıklarını bilirdin. Ne yapıyorlar biliyor musun?
On this particular Sunday, the child whose story we are telling was bound to remember the frozen sun, the setting at the end of the jetty, and a woman's face.
Ama o Pazar günü, hikayesini anlattığımız çocuğun hafızasında yer edenler ; solgun güneş, iskele ucunun görünüşü ve bir kadın yüzünden ibaretti.
She's one of those girls that distributes the healing water, she's beautiful, young and ancient, a child and a woman already, authentic and radiant.
Şifalı suyu dağıtan kızlardan biri, çok çok güzel, genç ve eskil, bir çocuk, şimdiden bir kadın... kendine has, ışıltılı.
A woman held up her child so he could reach out... and beat me with his little fist.
Kadının biri çocuğunu, bana yumruk atması için cesaretlendirmişti.
Six only are left... young man and woman... dwarf and tiny dancer... this child... and an old man still in the village.
Sadece altı kişi kaldı... Genç bir adam ve kadın... Bir cüce ve ufak bir dansçı...
Or is your delicacy so exorbitant... that you would sacrifice a woman and a child to it?
Zarafetin bir kadın ve çocuğu feda edecek kadar aşırı mı?
I am a woman, and the life of even a single child means everything to me.
ben bir kadınım, ve bir çocuğun hayatı benim için çok şey ifade eder.
" and that a baby's smile upon her breast might change my child-wife to a woman.
"Karımın yüzündeki çocuksu gülümseme kadınsı bir gülümsemeyle değişti."
For I shall take it in blood... and the streets will run in blood... and the Nile will taste of blood for a hundred miles... and every Egyptian will die- - every child, woman, man.
Kan içinde alacağım. Sokaklar kan içinde kalacak. ve Nil boyunca kan tadı alacak.
Stand in my way and I won't hesitate to kill even a woman or child.
Yoluma çıkan kadın ve çocukları bile öldürmekte tereddüt etmem.
We've got a sick child, two women, one woman out of her head, three men, and the place is surrounded with these things.
Hasta bir çocuk var. Biri aklını kaybetmiş toplam üç kadın var. Üç erkeğiz ve evin etrafı tamamen sarılmış durumda.
It's only that when you've held a woman in your arms and longed for her when she's away, suffered with her and waited with her for the outcome of the child bed...
Bir kadını kollarına aldığında o yokken hasret çektiğinde ve onunla acı çektiğinde bir çocuk için beklediğinde...
If we catch up to him, we hang him, but... the woman and the child, if they're with him, they go unharmed.
Onu yakalayıp asabiliriz, ama kadın ve çocuk zarar görmeyecek!
For example say a 90-pound woman sees her child pinned under the wheel of a truck runs out and lifts the wheels a half a foot up off the ground.
Mesela... 40 kiloluk bir kadın, çocuğunun bir kamyon lastiği altında sıkıştığını görür... ve kamyonu yerden 15 santim havaya kaldırır.
- In the name of God, woman, what kind of mother are you, that can stand by and see your own child slaughtered?
- Tanrı aşkına, kadın! Sen ne biçim bir annesin. Çocuğunun katledilmesine seyirci kalıyorsun.
If a Protestant woman's son's marriage didn't work, and she picked up and moved to help raise the child, would you call her a Protestant mother?
Protestan bir kadının oğlunun evliliği yürümeseydi toplanır ve çocuğu büyütmesine yardım etmek için yanına taşınırdı. Ona Protestan anne mi derdiniz?
Then McLaren will slaughter every man, woman, child and dog.
Sonra McLaren tüm erkek, kadın, çocuk ve köpekleri öldürecek.
Open your ears and heed my words... stop all work, and go out to the world,... all eyes, all ears,... like the eagle looming... to look for the best woman of all... because we already have the Child.
Kulaklarını aç ve sözlerimi dinle... tüm işlerini bırak ve Dünya'ya git,... tüm gözler, tüm kulaklar,... beliren bir kartal gibi... en iyi kadını aramak için... çünkü zaten bizim çocuğumuz var. Onu bulduğunda...
I wouldn't want them to come and rescue a wrong man, a woman or a child
Yanlış adam, kadına ya da çocuğa gidip bilgi vermesinler.
A woman-child, one elf... and a moron robot.
Küçük bir bayan, bir elf... ve geri zekalı bir robot ile.
and children 37
and child 20
children 2132
child 1306
childs 72
childhood 30
childish 40
childermass 19
child abuse 20
child support 17
and child 20
children 2132
child 1306
childs 72
childhood 30
childish 40
childermass 19
child abuse 20
child support 17
children laughing 26
child's play 30
child services 18
woman 4151
womanizer 20
woman screaming 45
woman on phone 18
woman show 21
woman laughing 20
woman's voice 21
child's play 30
child services 18
woman 4151
womanizer 20
woman screaming 45
woman on phone 18
woman show 21
woman laughing 20
woman's voice 21