English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Woman on phone

Woman on phone translate Turkish

150 parallel translation
- Excuse me, Doctor. - Woman on phone : Oh, baby.
Affedersiniz Doktor Bey.
- [Woman on phone] larry?
- Larry? - Evet.
[Phone Ringing ] [ Woman On Phone] Transportation Health Plan.
[telefoncsöngés ] [ telefonda kadın sesi] sağlık sigortası tedarikçileri.
- [Woman On Phone] Hello?
Alo?
[Woman On Phone] Excuse me. Excuse me, sir.
Afedersiniz.Afedersiniz efendim.
[Woman On Phone] This call may be monitored for quality purposes.
Bu arama talebi kesinleştirmek için kaydedilecektir.
- [Answering Machine Beeps ] - [ Woman On Phone] Hello?
Alo, alo?
Hey, you said on the phone that you thought the woman would live.
Hey, telefonda kadının kurtulacağını sanıyorum demiştiniz.
Funny to hear a woman's voice on the phone.
Telefonda bir kadın sesi duymak ne kadar da komik.
That was a woman who just called you on the phone, wasn't it?
Sizi az önce telefonda arayan bir kadındı, değil mi?
I guess you're right. You know, it's sort of like if, uh... That was a woman who just called you on the phone, wasn't it?
Haklısın sanırım ama örnek olarak... az önce yanlış aramayı yapan sanırım bir kadındı çünkü, eğer yanlış arayan bir kadın olursa... işte o zaman "özür dilerim yanlış oldu" deriz.
WOMAN [ON PHONE] : Operator.
Operatör.
[Woman On P.A.] Nurse Carter to the switchboard, please. You have a phone call.
[Kadın] Hemşire Carter santrale lütfen, Size telefon var.
[Woman On Answering Machine] Hi, this is Tracy. I " m not able to come to the phone right now... but if you leave your name and number, I'll get back to you as soon as possible.
Merhaba, ben Tracy. Şu an telefona cevap veremiyorum adınızı ve numaranızı bırakırsanız en kısa zamanda sizi ararım.
That woman on the phone.
Telefondaki o kadın?
Excuse me, Mr Brady. Sorry, but it's that woman on the phone again for you.
Üzgünüm, Bay Brady sizi rahatsız ediyorum, ama yine o kadın arıyor.
( WOMAN SPEAKING ON PHONE ) Yes. Yes, I remember.
Evet evet hatırladım...
Yup. WOMAN : ( ON PHONE ) Your wife's on the line.
Eşiniz hatta.
Yeah. WOMAN : ( ON PHONE ) Raymond Sharp for you.
Raymond Sharp arıyor.
A woman left a message on my phone machine with kind of a breathy voice.
Kadının biri telesekreterime buğulu bir sesle bir mesaj bıraktı.
Spoke to the little woman on the phone- - can't wait to meet her.
Küçük hanımla telefonda konuştum... onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum.
- He talked on the phone with a woman.
- Duymak istemiyorum. - Telefonda bir kadınla konuştu.
I'm riding the bus because Mother hid my car keys... to punish me for talking to a woman on the phone.
Annem, bir kadınla konuştum diye araba anahtarımı sakladı. Otobüsle gidiyorum.
As soon as this woman gets here, give me five minutes and call me on my cell phone.
Kadın buraya gelince beş dakika bekle ve sonra beni ara.
You know, I'm sure the A.C.L.U. Is gonna be very interested... In how you violated a blind woman's rights... By eavesdropping on her private phone call.
İnsan Hakları Örgütü'nün kör bir kadının özel telefon konuşmasını gizlice dinlemene oldukça ilgi duyacağına eminim.
A woman on the phone tried to tell us how to do C.P.R.
Telefonda ki kadın nasıl C.P.R. yapmamız gerektiğini anlatmaya çalıştı.
The woman on the phone, Azucena, Vega's accomplice.
Telefondaki kadın, Azucena, Vega'nın suç ortağı.
[Woman # 2 On Phone] Thank you for calling the Detroit Free Press.
Sesini alamıyorum.
Well, I heard the woman on the phone.
Şey, telefondaki kadını duydum.
That woman on the phone...
Telefondaki o kadın...
Well, it's a beautiful morning and I got a beautiful woman on the phone, so things could be worse.
Şey, çok güzel bir sabah ve telefonda güzel bir bayan var daha kötü olabilirdi.
When you walked Hank, did he bark or lunge at a woman using the pay phone that's right down in front there?
Hank'i gezdirirken, şu ön taraftaki telefonu kullanan bir kadına havladı ya da atladı mı?
Jay, there's a woman on the phone for you.
Jay, telefonda seni arayan bir kadın var.
( woman ) On Shabbos, is it permitted to pick up the phone if it rings for a Iong time?
( kadın ) Shannos'da telefon uzun zaman çalarsa açmam gerekir mi?
Um, could you lead me there? I got cataracts... and the woman told me on the phone I could come here and get benefits.
Rica etsem bana yardımcı olabilir misiniz kataraktım var ve telefondaki kadın gerekli işlemin yapılması için gelmek zorunda olduğumu söylemişti.
You said on the phone Agent Mulder was investigating a missing woman, Marie Hangemuhl.
Telefonda, Ajan Mulder'ın bir kadını aradığını söyledin, Marie Hangemuhl.
There's no I.D. on the woman, no trace on her cell phone yet.
Kadının üzerinde kimlik yok telefonunun sinyalini de henüz yakalayamadık.
There's a woman on the phone from the Health Department.
Francie, telefondaki kadın, Sağlık Bakanlığı'ndan.
You phone someone, someone you know or a woman, and you don't know what's going on.
Birini aradığında, tanıdığın birini! veya bir kadın.. ve. neler olacağını bilemezsin!
A young woman by the name of Carmen Daniels... called Josh on his home phone four times on the day that he disappeared.
Carmen Daniels adında genç bir kadın kaybolduğu gün Josh'ı evden dört kez aramış.
WOMAN : ( ON PHONE ) Couch Emporium. May I help you? Yes.
Koltuk Pazarı, yardım edebilir miyim?
He had a phone with him, some woman on the other end.
Elinde bir kadınla konuştuğu telefonu vardı.
- Who was that woman on the phone?
- Telefondaki kadın kimdi?
- There's a woman on the phone, and she says that you left your underwear at her house!
- Telefonda bir kadın var. İç çamaşırını evinde unuttuğunu söylüyor.
You see, I'm a little behind right now and I need this to turn my phone back on. Because I need to talk to my woman.
Şu sıralar biraz sıkışığım ve telefonumu açtırmak için buna ihtiyacım var kadınımla konuşmak için.
We were talking on the phone, everything was going well and then some strange woman said "emergency" and hung up.
Telefonda konuşuyorduk sonra tanımadığım bir kadın "Acil durum", dedi ve kapattı.
Yeah, there was a side-wire cutout for air conditioning repairs, so I got the woman from the repair company on the phone and convinced her that I was inside the building and then sweet-talked her into giving me the password.
Havalandırma onarımı için otomatik devre kesici vardı. Onarımı yapan şirketteki kadını telefonda, binada olduğuma ikna edip şifreleri aldım.
WOMAN [ON PHONE] : Were you looking at that girl?
- O kıza mı bakıyordun?
I was obsessed with some mystery woman on the phone.
Telefondaki gizemli kadın, bende saplantı haline gelmişti.
I met a woman on the train--sarah- - and, uh, she droppedher cell phone, and I don't even knowher last name, but your numberwas in her phone, so I was just wondering...
Ben trende Sarah adında bir bayanla tanıştım ve kendisi cep telefonunu düşürdü. Ama ben soyadını dahi bilmiyorum. Ama telefonunda sizin numaranız vardı.
WOMAN : Mr. Deline, I have Wayne Newton on the phone for you.
Bay Deline, hattınızda Wayne Newton var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]