Woodruff translate Turkish
135 parallel translation
Erskine, Woodruff.
Erskine, Woodruff.
Monsieur Bouisse, Lieutenant Woodruff.
Monsieur Bouisse, Teğmen Woodruff.
-... enough to do the job. - Then the facts are hardly conclusive.
O halde kesin bir sonuçta yok, öyle değil mi, Woodruff?
Most of the guys'd all go to hell in a bucket for you or Lieutenant Woodruff.
Askerlerin çoğu seninle ve Teğmen Woodruff'la cehenneme bile gider, bunu biliyorsun.
Well, Woodruff, looks like Fox Company's got another tough job.
Pekala, Woodruff, Tilki Bölüğünün başka zor bir işi olduğu gözüküyor.
Woodruff...
Woodruff...
Woodruff?
Woodruff?
Get outta here, Woodruff.
Çık dışarı.
I'm different, Woodruff.
Ben farklıyım, Woodruff.
You see it personally, Woodruff?
Olanları bizzat gördün mü, Woodruff?
You're a good officer, Woodruff.
İyi bir subaysın, Woodruff.
Captain Woodruff.
Yüzbaşı Woodruff.
- Woodruff, it's a little piece of ribbon.
- Woodruff, sadece basit bir kurdele.
You're high-strung, Woodruff!
Güçlü bir adamsın, Woodruff!
- That makes it all OK, huh? - Get flexible, Woodruff!
- Bu her şeyi halleder.
This is Lieutenant Harold Woodruff, White Battalion, 2nd Regiment.
Ben Teğmen Harold Woodruff, Beyaz Tabur, İkinci Tugay.
This is Lieutenant Harold Woodruff.
Ben Teğmen Harold Woodruff.
Ames Woodruff, he asked could he borrow it for the day.
Ames Woodruff, Bir günlüğüne ödünç almıştı.
'Cause, uh, Ames Woodruff, he don't like to work past noon.
Ames Woodruff öğleden sonra çalışmasını sevmez.
Yeah, well, uh, Ames Woodruff must've stopped to jaw with Miss Keel.
Evet. Ames Woodruff Bayan Keel ile çene çalıyordur.
If Ames Woodruff, uh, gets one look at you, he's gonna tell it all over the mountain.
Ames Woodruff seni bir görsün, tüm dağlılara anlatır.
More than Ames Woodruff, huh?
Ames Woodruff'tan daha fazla mı?
Oh, no, it isn't the same, because there is no Ames Woodruff.
Hayır, ayni şey değil çünkü Ames Woodruff diye biri yok.
Hey, Woodruff.
Hey Woodruff.
Lookin'for a better life, Woodruff.
Daha iyi bir hayat arıyorum Woodruff.
Butt first, if you please, Woodruff.
Lütfen sapı bana doğru gelecek şekilde uzat.
Miss Woodruff, I think I know someone who might take you in.
Bayan Woodruff, sanırım sizi evine alacak birini biliyorum.
Miss Woodruff, would you come in, please?
Bayan Woodruff, lütfen girin.
Mrs Poulteney, this is Miss Woodruff.
Bayan Poulteney, bu hanım Bayan Woodruff.
We look at each other, and I say "Miss Woodruff."
Birbirimize bakıyoruz ve "Bayan Woodruff"...
- "Miss Woodruff."
- Bayan Woodruff.
"Miss Woodruff."
Bayan Woodruff.
I dread to think what would happen... if you should one day turn your ankle in a place like this.
Bir gün böyle bir yerde bileğiniz burkulursa, neler olabileceğini düşünmeye korkuyorum, Bayan Woodruff...
Miss Woodruff...
Bayan Woodruff. Yaşadığınız ortamla ilgili bazı şeyler duydum.
Good afternoon, Mrs Poulteney, Miss Woodruff.
- İyi günler Bayan Poulteney.
Ah, now, Miss Woodruff. It is a pleasure to meet you.
Sizinle tanıştığımıza sevindim.
- Her name is Woodruff.
Kadının adı... -... Woodruff.
Miss Woodruff!
Bayan Woodruff...
Miss Woodruff, Mrs Poulteney wants to see you!
Bayan Poulteney sizi hemen görmek istiyor.
Miss Woodruff has disappeared.
Bayan Woodruff ortadan kayboldu.
Miss Woodruff would be kindly treated and helped, I assure you.
Bayan Woodruff'un orada rahat edeceğini garanti ederim.
Miss Woodruff.
Bayan Woodruff.
You are a remarkable person, Miss Woodruff.
Siz harikulâde bir insansınız, Bayan Woodruff.
You will be hearing from a person, a Miss Woodruff from Exeter.
Exeter'den Bayan Woodruff. Sana adresini verecek.
- Miss Woodruff?
- Bayan Woodruff.
I should like to speak to one of your... - A Miss Woodruff.
- Hayır, ben... burada kalan Bayan Woodruff'la konuşmak istiyorum.
A gentleman of the law?
Bu beyefendiyi Bayan Woodruff'un odasına götür. - Bir kanun adamı, öyle mi?
Miss Woodruff!
Bayan Woodruff.
"Miss Woodruff."
Bayan Woodruff...
- My dear Miss Woodruff...
- Lütfen, Bayan Woodruff.
Miss Woodruff?
Bayan Woodruff...