Yes you did translate Turkish

Signor Burton, your wife attempted suicide, yes? What did you say?

Bay Burton, karınız intihara mı teşebbüs etti?

Yes, love, did you notice?

- Evet canım, fark ettin mi?

Did you get my text? Um, yes.

- Mesajımı aldın mı?

- Yes. - And did you share this knowledge with anyone?

- Bu bilgiyi biriyle paylaştınız mı?

Yes, I did follow you.

Evet, seni takip ettim.

This will go a lot faster if you'd just say, "Yes, I did."

Evet yaptım desen daha hızlı ilerleyebiliriz

- Yes, you did.

- Yaktın!

- Did you contact the sister? VAN PELT : Yes.

Kardeşine ulaşabildin mi?

Yes. Did you know that he was living in the Carson Springs area?

Carson Springs'de yaşadığını biliyor muydun?

Yes, you did!

Evet, evet yaptın!

Okay, did you call the electrician about the dimmer? Yes.

Işık kısma anahtarı için elektrikçiyi aradın mı?

Yes, you did, and by the look of this,

Evet, bahsettin, ve buna bakılacak olursa...

Yes. On November 9th, did you meet Kim Cheol-min?

Evet, 9 Kasım'da Kim Cheol Min'le görüştünüz mü?

Wait, did you say yes?

Bir dakika, evet mi dediniz?

- Yes, you did, right there. - Hmm?

Hayır, dahil etmişsin ; işte orada.

Yes, you did. Is that right?

- Doğruyu mu söylüyorsun?

Yes, I did, which is why when you didn't answer my texts,

Evet, biliyorum.

Guys, did you miss me? Yes.

- Millet, beni özlediniz mi?

Yes, you did!

Evet, öyle!

You had something important to tell me, Ms. Smoak? Yes, I did.

- Bana söylemek istediğiniz önemi bir şey mi vardı, bayan Smoak?

Did you say yes?

Evet mi dedin?

Yes, but did you talk to Garcia?

- Ciddi ciddi konuştun mu peki? Ne gerekiyorsa yaptım.

- Yes, you did.

- Evet, söyledin.

Yes, he did, and that Tom made you a horrible boyfriend and a terrible employee and drove you to bankruptcy.

Evet, etti ve o Tom seni berbat bir erkek arkadaş yaptı ve berbat bir çalışan... ve bütün birikimini harcadı.

Yes, you did.

Evet, söyledin.

Are you going to answer or should I just assume you're back to being... How did you phrase it? Oh, yes.

Bir şey diyecek misin yoksa benim nasıl diyordun sen ah evet, benim küçük kaltağım olmaya devam edecek misin?

Find courage, you did... - Hope, patience... Yes?

Buldun cesareti... umut, sabır... güven, inanç, ve yardımsever * *.

Yes, you did.

Evet, iyi işti.

Yes, you did, big dawg.

Evet, iyi işti, koca adam.

Did you put the microwave in the trash? - Yes.

- Mikrodalga fırını çöpe atan sen miydin?

Why, yes, you did, but then you fixed up the parking lot and you disturbed all that lovely soil.

Niçin, tamam, yaptınız, otoprak sorununuzu çözdünüz ve tüm bu sevimli kirleri rahatsız ettiniz.

Yes, you certainly did.

Evet, sen tabi ki söyledin.

Did you all see that? - Yes. - Ooh!

- Hepiniz bunu gördü mü?

Oh yes, you just did with your own mouth

Hayır, kendi ağzınla söyledin.

- Sweetie! - Did you have a bath? - Yes.

Oğlum, banyo mu yaptın?

Yes, but she did recognize you?

Peki seni tanıdı mı?

Yes, but you did not speak of her as the wife of your brother.

Evet ama ondan kardeşinin karısıymış gibi söz etmedin.

Oh, yes, you did.

- Evet, söyledin.

- Yes. Did you ever receive a copy of it?

Bir kopyasını aldınız mı?

Yes, I did. But you don't understand. Why?

- Ben yaptım ama anlamıyorsun.

- Oh, yes, you did.

- Evet, çaldın.

Dave, I would like to introduce you to delia, an actual meteorologist, and yes, she doesn't look like miss america, she looks like someone who went to m.i.t., because she did.

Dave, seni Delia ile tanıştırayım. Gerçek bir meteorolog. Ve evet, Amerika güzeli gibi görünmüyor.

Did I tell you I was gonna provide food for ye, yes I did, didn't I?

Sizin için yiyecek bulacağım dememiş miydim?

Did you ever take banned substances to enhance your cycling performance? Yes.

- Bisiklet performansını artırmak yasaklı maddeler kullandın mı?

Yes or no, in all seven of your Tour de France victories, did you ever take banned substances or blood dope?

Evet ya da hayır, yedi Fransa Bisiklet Turu galibiyetinde - hiç yasaklı madde ya da kan dopingi kullandın mı?

Yes, and I admire that you did.

- Evet ve bu yaptığını takdir ediyorum.

- Yes, you did.

- Evet verdin.

Yes, I did, because you are.

Evet, söyledim çünkü öylesin.

Yes, we did get the call, but no, you were here.

Evet, annen bizi aradı ama sen buradaydın.

Did you really come to see me in the States? Yes.

- Amerika'ya beni görmeye gelmiş miydin?

- Did you know Nick was here? - Yes.

- Nick'in burada olduğunu biliyor muydun?