English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You did nothing wrong

You did nothing wrong translate Turkish

148 parallel translation
- You did nothing wrong.
- Yaptığın yanlış değildi.
Mother, you're right ; you did nothing wrong
Anne, sen haklısın, yanlış bir şey yapmadın!
You did nothing wrong so you go and forget it.
Yanlış hiçbir şey yapmadın bu yüzden git ve unut.
You did nothing wrong.
Senin hiç suçun yok.
You did nothing wrong.
Sen hata yapmadın.
- No. No. You did nothing wrong.
Hayır, sen yanlış bir şey yapmadın.
You did nothing wrong to me.
Bana yanlış bir şey yaptın.
You believe you did nothing wrong?
Yanlış birşey yapmadığına mı inanıyorsun?
You did nothing wrong.
Sen bir hata yapmadın.
You did nothing wrong.
Yanlış bir şey yapmadın.
I mean, God knows I put in enough years in that marriage... - That`s right. You did nothing wrong.
O evlilik için yapabileceğimi yaptım.
There's no reason to start obsessing, You did nothing wrong,
Saplantı haline getirmenin anlamı yok. Yanlış hiçbir şey yapmadın.
You did nothing wrong.
Sen yanlış bir şey yapmadın.
And, by the way, you did nothing wrong.
Bu arada, senin hiçbir hatan yok.
- You did nothing wrong?
- Yanlış yapmadın mı?
You did nothing wrong. I - Um -
Sen yanlış bir şey yapmadın.
I knew that you did nothing wrong...
Senin yanlış birşey yapmadığını biliyordum.
" You did nothing wrong except ask me to lunch.
Sen, beni öğle yemeğine çağırmak dışında hiçbir şey yapmadın.
- You did nothing wrong!
- Sen yanlış birşey yapmadın!
Because you did nothing wrong.
Çünkü yanlış bir şey yapmadın.
You did nothing wrong except to trust someone who betrayed you.
Sana ihanet eden birine güvenmek haricinde yanlış bir şey yapmadın.
Evelyn... you did nothing wrong.
Evelyn, sen yanlış bir şey yapmadın.
No, you did nothing wrong.
Hayır, kötü bir şey yapmadın.
Because it's not true that you did nothing wrong.
Çünkü yanlış bir şey yapmadığınız doğru değil.
You did nothing wrong.
Sen yanlış birşey yapmadın.
You did nothing wrong, neither did I.
O olayda ne sen, Ne de ben hata yaptık.
- You did nothing wrong.
- Hiçbir şey yapmadın.
- You did nothing wrong.
- Yanlış yapmadın.
And with your wife, you did nothing wrong there too?
Pekiya karına yaptığın? Onu da mı inkar edeceksin?
You did nothing wrong, they did
Sen hiçbir konuda yanlış yapmadın, onlar yaptı.
- You said you did nothing wrong.
- Yanlış bir şey yapmadığını söylemiştin.
When you do what i did, It's not enough to tell yourself You did nothing wrong.
Benim yaptığımı yaptığında yanlış bir şey yapmadığını kendine söylemek yetmiyor.
You did nothing wrong.
Siz yanlış bir şey yapmadınız.
No, you did nothing wrong.
Hayır, sen yanlış hiçbirşey yapmadın
If there was nothing wrong, why did you have such a violent argument with Villette the next morning?
Yanlış bir şey yoksa..... ertesi sabah Villette'le neden sert bir tartışmaya girdiniz?
Aron, your last season with me you did nothing but tell me what was wrong with our cars.
Aron, bizimle geçirdiğin son sezonda hiçbir şey yapmadın. Aracımızda mı bir sorun vardı?
There's nothing wrong with what you just did.
Sen yanliş birşey yapmadin.
I told you so you could tell me I did nothing wrong.
Bana hikâyeyi neden anlattın o zaman? - Yanlış bir şey yapmadın demen için.
You got nothin to feel guilty about...'cause you, my friend, did nothing wrong.
Senin hiç bir şey hakkına kendini suçlamana gerek yok... çünkü sen arkadaşım, yanlış bir şey yapmadın.
It's like you're saying he did nothing wrong.
Sanki, onun hiç yanlış yapmadığını söyler gibisin.
- Go to hell. I did nothing wrong. I don't have to tell you.
Ben yanlış bir şey yapmadım.
nothing wrong, you did all great
Hiçbirşey hatalı değil, hepsini mükemmel yaptın.
It's just sometimes you meet somebody - and you know, whatever you did before, nothing could've been too bad or too wrong - because it's led you to this person.
Ama bazen öyle biriyle tanışırsın ki, geçmişte yaptığın hiç birşeyden pişman olmazsın çünkü tüm yaptıkların seni o kişiye ulaştırmıştır.
You know, he did nothing wrong.
Biliyorsun, o yanlış bir şey yapmadı.
YOU KNOW, FOR SOMEONE WHO DID NOTHING WRONG, YOU'VE DUG YOURSELF QUITE A HOLE HERE.
Hiç hatası olmayan biri olarak kendi mezarını kazıyorsun burada.
I never teased you and did nothing wrong to you... why it's me?
Ben sana asla sataşmadım ve sana yanlış bir şey yapmadım... Neden ben?
Even though you technically did nothing wrong?
Öyle olsa bile, teknik olarak hiçbir şeyi yanlış yapmadın değil mi?
My sources say the police commission is going to say that Jones and the LAPD did absolutely nothing wrong, and that the real blame lies with the kid and with you for being difficult and forcing them to put you away for your own safety.
Aldığım bilgiye göre, polis komiserliği Jones'un ve Los Angeles polisinin hiçbir hata yapmadığını söyleyecekmiş. Zorluk çıkardığınızı ve kendi güvenliğiniz için sizi hastaneye kapatmak zorunda kaldıklarını öne sürerek suçu çocuğa ve size atacaklar.
You know very well, I did nothing wrong.
Hiçbir şey yapmadığımı sen de çok iyi biliyorsun.
I know you'll believe me when I tell you I did nothing wrong.
Bana inanmadığını biliyorum ama ben yanlış bir şey yapmadım.
Did you tell her that she was old looking, and I was dating her out of charity? What is wrong with you? Look, I have nothing against Ramona.
Ona yaşlı gözüktüğünü....... ve diye onla çıktıma anlam veremediğini mi söyledin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]