You included translate Turkish
434 parallel translation
The theatre's for everybody, you included, but not exclusively.
Tiyatro herkes içindir, sen dahil, ama sırf senin için değildir.
You included.
Sen dâhil.
You included.
Buna sen de dahilsin.
You included.
Siz de dahil.
She'll destroy us all before she's finished, you included!
Sen dahil, işi bitinceye dek hepimizi mahvedecek!
- Me and you included.
- Ben ve sen dahil.
You included you with Tommy and Salvy.
Kendini Tommy ve Salvy ile birlikte saydın.
You included.
Sen dahil.
You mentioned Tommy, Salvy, and you included you with them.
Tommy ve Salvy dedin. Sonra da onlara kendi ismini ekledin.
We all have, you included.
Sen dâhil hepimiz.
That way you don't have to worry about her not being included.
Böylece dâhil olmamasına endişelenmene gerek kalmaz.
Everyone you included
- Sen dahil herkes.
- You know what I mean? - Included!
- Anladın mı?
I hope you get a lot of work, holidays included.
Umarım çok iş yaparsın, bayramlar dahil.
You understand your "no" won't stop The merging of these banks, yours included!
"Hayır" demen seninki de dâhil bankaların birleşmesini durdurmayacak!
You could say this one included you in a way.
Bu bir şekilde senide ilgilendiriyor.
San Francisco to St. Louis : The shortest, fastest, "backbreakingest" ride you could buy for $ 200 gold... meals included.
San Francisco'dan St. Louis'e en kısa ve en kestirme yol, 200 altın karşılığında yapılabiliyor.
TheJackass Mail — the shortest, fastest, "backbreakingest" ride you could buy for $ 200 gold... meals included.
"Ahmak Postası!" 200 $ altın karşılığında hızlı bir şekilde kestirme yoldan gidebilirisiniz. Yemekte dahil.
You said women are attracted to shy men, - yourself included...
Sen de dahil bazı kadınların, utangaç erkeklerden hoşlandığını söyledin.
Not that my demands on you would have been as high as that, but they would've included the proper running of a home and the bearing of children.
Senden bu kadarını beklemiyordum. Ama en azından evini çekip çevirmeni ve çocuklar büyütmeni istiyordum.
They-they're a gentle reminder that you could be included in the sphere of operations too.
Senin de operasyona dahil olabileceğine dair nazik bir hatırlatma yapıyorlar.
- You're included in his will.
- Niye? - Mirasına sizi de dahil etmiş.
Speaking of millions, will one thousand per month, room and board, dry cleaning included, suit you?
Paradan bahsetmişken, ayda 1000 frank alacaksın. Konaklama, kuru temizleme dahil. Senin için uygun mu?
And many speak of you, too, my dear brother included.
Senin hakkında da çok kişi konuşuyor, sevgili kardeşim de bunlar arasında.
It's to be shared with a lot of people and you aren't included.
Bir çok insanla paylaşırım, ama sen bu insanlara dahil değilsin.
Lf, of course, there are facts not included in your confidential report which point to Fennan's suicide for reasons other than his interview with you, I shall be happy to hear about them.
Elbette, gizli raporunda yer vermediğin ama Fennan'ın intiharının... seninle görüşmesinden başka bir sebebi olduğunu gösteren bulgular varsa... duymaktan memnun olurdum.
Because if you did that... you'd have to lock up half the U.S. Army, officers included.
Bunu yaparsanız subaylar dahil ordunun yarısını hapsetmeniz gerekir.
Captain, since I was included in the invitation to make contact, I must beam down with you.
Davete ben de dâhil edildiğim için sizinle aşağı ışınlanmalıyım.
You mean I'm not included in your plans.
Planınıza dahil değilim demek.
The burned cartridges, the gun and the challenger's shirt decorated with a souvenir you can wear proudly are included in the price.
Kuru sıkı mermiler, silah ve gururla giyebileceğiniz, yarışma yadigârı gömlek de fiyata dahildir.
Is this included in our deal, or are you gonna fleece us now?
Bu pazarlığımıza dahil mi yoksa bizi yolacakmısın?
Shows you how stupid I am. It never occurred to me that Downtown L.A. Included the concession at the stadium.
Ne kadar aptalım, şehir merkezinin Coliseum stadyumunu da kapsadığını anlayamadım.
We were hasty in thinking you took up with Sam Blake, all of us, me included.
Senin Sam Blake'in adamı olduğunu düşünmekle fevri davrandık, hepimiz. Ben de dâhil.
If they want to mess up the evening... by looking at one thing. You know, because all that is included, man.
Bir şeye kafayı takıp... konseri mahvetmek istiyorlarsa bu onların sorunu.
If you do not want to eat pickled sheep's eyes or fermented camel milk, that's included.
Eğer koyun taşşağı turşusu ve fermante deve sütü yemek istemezseniz tabii ki.
This included mandating a single coinage, making uniform all weights and measures, the widths of carts and roads, as well as the precise way the Chinese language was to be written, including what you were allowed to write and think.
Bu tektipleştirme, tek para birimini tek tür ağırlık ve ölçüleri at arabaları ve yolların enlerini Çincenin doğru yazılış biçimini ve neyin yazılabileceği ile neyin düşünülebileceğini içeriyordu.
You don't deserve to be included!
Seni atladı, doğrusu da buydu!
A great many back payments are included, I assure you.
Bunun içine bir sürü geri ödeme dahil, bundan emin olabilirsiniz.
All I'm saying is that maid service is not included in the package and if you want to do this little domestic show in the future just be ready to handle the weight.
Hizmetçilik anlaşmaya dahil değildi. İleride bu sıcak yuva gösterisini yapmak istersen Sorumluluk yüklenmeye hazır ol.
You're not included
Sen bu işte yoksun!
These are games my dear and now, you have included Yekta in the game.
Bunlar oyundur efendim bunlar oynadığımız oyunlardır Nükhet Seza. Bu oyunlar evin boyunu geçti. Şimdi oyuna Yekta'yı da kattınız.
This included it to you, Mr. Poirot.
Buna siz de dahilsiniz, Sinyor Poirot.
Well, you're included in this too, Peg.
Buna sen de dahilsin, Peg.
It is precisely because of that fact that I have included you in every aspect of our effort.
İşte tam da bu sebeple çabamızı her açıdan görmeniz için sizi buraya çağırdım.
A great many back payments are included in it, I assure you.
Büyük miktarda geri ödemeler de içinde. Garanti veriyorum. Yüce Tanrım.
Thank you, sir. I hope you'll allow my invention to be included in the competition.
İcadımı yarışmaya tekrar sokmanızı ümit ediyorum.
Now, you are aware that our board of directors has been indicted myself included.
Farkındasın, yönetim kurulu ve ben dahil olmak üzere yasaklıyız.
I'm honoured to be included, but I will not allow you to disrupt the orderly transition of power with these wild charges.
Beni dahil etmenden onur duydum. Fakat böyle asılsız suçlamalarla... hükümetin el değiştirmesine engel olmana müsaade etmeyeceğim.
And I'm gonna make sure that all of your names are included... so you can all share in the glory.
ve hepinizin ismini oraya ekleteceğim... böylelikle zafere ortak olucaksınız.
She said the kind of wood that Bruno picked out for the chair rail... was not included in the price, and you'll have to approve another $ 600.
Bruno'nun koltuk kolu için seçtiği tahta... fiyata dahil değilmiş. 600 dolar daha vermen gerekiyormuş.
But you should know that included with the rent around here is a complimentary blowjob.
Ama bilmelisin ki, buralarda kiralara hediye olarak bir saksafon seansı da dahildir.
you inspire me 23
you interested 92
you idiot 1870
you inspired me 36
you invited me 32
you insult me 33
you in or out 26
you in position 17
you in 251
you invited him 23
you interested 92
you idiot 1870
you inspired me 36
you invited me 32
you insult me 33
you in or out 26
you in position 17
you in 251
you invited him 23
you imbecile 61
you in here 72
you in a hurry 21
you in the back 16
you in trouble 32
you in there 200
you idiots 185
you i 23
you insisted 18
you in here 72
you in a hurry 21
you in the back 16
you in trouble 32
you in there 200
you idiots 185
you i 23
you insisted 18