You inspire me translate Turkish
117 parallel translation
- You inspire me!
- Bana ilham veriyorsun!
You inspire me!
Bana ilham veriyorsun!
You inspire me with confidence, Colonel.
Çok güven verici, General.
Emmy Ema Hesire you inspire me.
Emmy. Ema Hesire. Bana ilham veriyorsun.
You inspire me to work harder.
Daha çok çalışmak için bana ilham veriyorsunuz.
You inspire me with confidence, Cadet.
Verdiğin güvenle beni etkiledin, Aday!
- No. You inspire me.
Bana ilham veriyorsun.
You inspire me.
Bana ilham verdin.
What can I say madam, you inspire me.
Ne diyebilirim ki madam? Bana ilham verdiniz.
- Maybe you inspire me.
- Belki bana ilhâm veriyorsun.
I feel strong because you inspire me.
Kendimi güçlü hissediyorum çünkü senden ilham aldım.
Because you inspire me.
Çünkü bana ilham veriyorsun.
You inspire me.
Bana ilham veriyorsun.
Look, Sam, you inspire me.
Bak, Sam. Bana ilham verdin.
By making me jealous on purpose you inspire me to write the best songs, you know, full of angst and hate!
Beni bilerek kıskandırınca en iyi şarkıları yazdırdın bana. Kızgın ve öfkeli..
You've been so supportive and such a good friend and you inspire me.
Bana çok destek oldun, sen gerçek bir dostsun ve bana ilham veriyorsun.
You inspire me every day with your dignity, Kimber.
Asaletinle bana hergün ilham verdin, Kimber.
You inspire me. Have a great day.
- Bana ilham verdin.
You inspire me. I'm going to risk it all.
Bana ilham verdin, bu yüzden her şeyimi tehlikeye atacağım.
You're like 6, and you inspire me.
Daha bebeksin, bana ilham veriyorsun.
Well, you inspire me.
Bana ilham veriyorsun.
You inspire me, big momma.
Bana ilham veriyorsunuz, büyük anne.
You're supposed to inspire me, not demoralize me completely.
Moralimi bozmak yerine bana gaz vermen gerekmiyor mu?
When you asked me to allow your ships... to operate on the border of Centauri space, you said you were going to use it... to inspire the rest of the League to do the same.
Benden gemilerinin Centauri sınırlarında devriye gezmesi için izin istediğinde, bunu diğer Bağımsız Gezegenler'i aynı şeye özendirmek için yaptığını söylemiştin.
So perhaps you will explain to me how allowing your ships to patrol the border... of Centauri space will inspire the rest of the League to do the same... if I can't even tell them that we are doing it?
Bu yüzden bana, bu konudan bahsetmedikten sonra gemilerinizin Centauri sınırlarında devriye gezmelerine izin vermemin Bağımsız Gezegenler'i nasıl ikna edeceğini anlatmanı istiyorum.
I hate to say this, but you don't inspire me to spring for a dinner at Bucky's Fondue Hut!
Hayallerini suya düşürmek istemezdim ama bana Bucky'nin Fondü Evi'nde yemeğe çıkma isteği uyandırmıyorsun.
Your strength and your wisdom were an inspiration to me and I can only hope that your memory of me will serve to inspire you in some way.
Senin dayanıklılığın ve aklın benim için bir ilhamdı, ve umarım bu anıların bir şekilde hizmet edebilir.
I don't know how to say this, but you really inspire me.
Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum, ama bana ilham veriyorsunuz.
See, my not responding to you baiting me will inspire one of those bitter diatribes you like to write about women.
Beni tavlamaya çalışmana karşılık vermezsem bu sana kadınları aşağılamak için bir fikir verecek.
You think John will inspire me to walk my own path?
John kendi yolumda yürümem için bana ilham verir mi?
You inspired me, honey, the way that you inspire everybody.
Bana ilham verdin. Herkese verdiğin gibi.
But I was doing it to try to inspire the men, sir, in the way that you've inspired me.
Diğerlerine ilham vermek istedim, tıpkı sizin bana verdiğiniz gibi.
The fact that you put me in jail doesn't inspire trust.
... senin tıkmış oIman pek güven teIkin etmiyor.
I don't cook a lot, but you're really starting to inspire me.
Pek yemek yapmam ama bana ilham veriyorsun.
That's the whole purpose for people like me, to inspire people like you.
Benim gibilerin tek varlık amacı budur zaten. Senin gibilere ilham vermek.
Just because I have no wish to murder you in front of your daughter doesn't mean that parading her around in front of me will inspire sympathy.
Çünkü, seni kızının gözleri önünde öldürmek istemiyor olmam onu benim önüme sererek, sempati uyandırabileceğin anlamına gelmiyor.
With all due respect, Dr. Kim, if you think not letting me in is going to inspire self-confidence...
Tüm saygımla, Dr. Kim, beni kabul etmemek, özgüvenime aynı etkiyi yapmayacak mı?
"Unlike you and your colleagues money does not inspire me"
"Siz ve çalışma arkadaşlarınızdan..." "... farklı olarak, para beni motive etmez. "
It's like you really inspire me.
Bana ilham veriyorsun.
You, inspire me.
Bana ilham veriyorsun.
Could you do me a huge favour and inspire my friend Henry in there?
Bana büyük bir iyilik yapmak ve orada arkadaşım Henry ilham olabilir mi?
And the music you will hear tonight, trust me, it will inspire you.
Ve bugün dinleyeceğiniz müzik, inanın bana, size ilham verecek.
You inspire me.
Biliyor musun, bana da ilham verdin.
I guess you'll just have to inspire me.
Sanırım bana ilham vermen gerek.
And you inspire poetry in me.
Bana şiir ilhamı veriyorsun.
- Inspire me, why don't you?
Tabi, sen de tam bana tavsiye verecek kişisin.
Yeah, but you already do inspire me.
Evet ama zaten bana ilham veriyorsun.
I mean, you're the one who convinced me to embrace my double identity and inspire the world.
Yani beni iki kişiliğe bürünüp dünyaya ilham vermeye ikna eden sendin.
And you are my inspiration. Um, well, um, let me inspire you later, cool?
Aa, peki, aa, sana daha sonra ilham vermeme ne dersin, olur mu?
You seem to inspire it in me.
Bana ilham kaynagı oluyorsun.
Then you could inspire me to win the academic decathlon with your tough, but earnest coaching and wise platitudes about life.
O zaman beni hayat hakkındaki sert ama ciddi, bilge laflarınızla hazırlayıp Liselerarası bilgi yarışmasına göndermek için etkileyebilirsiniz.