You really don't translate Turkish
12,376 parallel translation
Do you think I don't really know what's going on?
Gerçekte neler döndüğünü anlamadığımı mı sanıyorsun?
I know you don't want to hear it from me, but, look, I really think you should get in those stocks.
Bunu benden duymak istemediğini biliyorum ama gerçekten kızaklara girmen gerektiğini düşünüyorum.
No, really, don't ever do drugs because you will never be able to stop.
Sakın uyuşturucuya başlama çünkü asla bırakamayabilirsin.
I don't know where it comes from, but it really turns me on, you know?
Nasıl oldu bilmiyorum ama gerçekten beni cezbediyor.
Just like I don't need reminders about bills or the "did you really need to buy that" look.
Bana faturaları hatırlatmana ya da "Buna gerçekten ihtiyacın var mı?" bakışı atmana ihtiyacım olmadığı gibi.
You don't really need binoculars.
Aslında dürbüne pek gerek yok.
Listen, Nina, I really appreciate you coming in here with so much confidence, but we don't want to alienate the players who are a little more gun-shy.
Dinle, Nina, buraya böylesine özgüvenle geldiğin için seni takdir ediyorum ama aramızdan çekingen olanları korkutup kaçırmak istemiyoruz.
You don't really want to do that.
Gerçekten bunu yapmak istemiyorsun.
Anyway, I really liked the idea because I don't want the kind of relationship with you that you have with grandma.
Her neyse, ben gerçekten bu fikri sevdim çünkü aramızın büyükannemle olan ilişkin gibi olmasını istemiyorum.
Okay, you know I love my parents, but I really don't want them at Homecoming.
Ailemi seviyorum ama mezunlar buluşmasına gelmelerini istemiyorum.
I really don't want you to do it, okay?
Gerçekten istemiyorum yapmanı, tamam mı?
See, in a real game, we don't see each other's cards, so you can pretend that you have a really good hand and the other guy might believe you and quit.
Bak, gerçek oyunda birbirimizin elini görmeyiz elinin iyi olduğunu iddia edebilirsin bu sayede diğer adam oyundan çekilebilir.
You kids either really think I'm dumb, or you don't respect me.
Ya beni gerçekten salak sanıyorsunuz, ya da bana saygınız yok.
This situation needs a starting point, if I don't go with them do you really want me to accept the Crown Prince and Prince Yu's invitations
Olaya bir yerde başlamak gerek. Onlarla gitmeyim de Veliaht Prens'in veya Prens Yu'nun davetini kabul edip şehre stratejist sıfatıyla mı gireyim yani?
Yes, but I don't think you would want the court to be aware that you are using personal bias - to penalize my client. - Really?
Evet, ama sizin müvekkilimi cezalandırmak için, kişisel ön yargınızı kullandığınızdan, mahkemenin haberdar olmasını isteyebileceğinizi sanmıyorum.
You really don't know how to choose an avocado?
Gerçekten avakado almayı bilmiyorsunuz.
I don't know about you, but I could really do with a beer right...
Seni bilmem ama ben aslında bir bira içebilirim...
You're not really allergic to hiking ; you just don't like it.
Yürüyüşe alerjin yok, sevmiyorsun sadece.
"You know, can we really acquit this man when we don't know... We can't tell them who we think did it?"
... "Asıl suçlunun kim olduğunu bilmezken, kim olduğunu düşündüğümüzü söyleyemezken bu adamı gerçekten beraat ettirebilir miyiz?"
- You really don't need help?
- Yardım edeyim mi?
You just don't think He likes you. Really?
- Onun sizi sevdiğini düşünmüyorsunuz.
Now, Mr. Knight, I don't believe you really knew which side of the family you were on.
Ailenin hangi tarafından olduğunuzu bildiğinizi düşünmüyorum Bay Knight.
After a while... you don't even notice how lonely you really are.
Bir süre sonra ne kadar yalnız olduğunu bile fark etmiyorsun.
You know, it's really easy to just sit there and be the naysayer, when you don't actually do anything.
Biliyor musun, orada öylece oturup hiçbir şey yapmadan her şeye burun kıvırmak çok kolay.
I guess I didn't know that that would upset you because you don't actually ever really share anything with me.
Bunun seni üzeceğini tahmin edemedim. Çünkü benimle neredeyse hiç bir şey paylaşmıyorsun.
She got sick when you were really little and I don't talk about her because I still miss her.
Sen çok küçükken o bir hastalığa yakalandı ve onunla ilgili konuşmuyorum çünkü hala onu özlüyorum.
Look, sir, I don't think... I don't know if this is the exact subject matter that you're looking for, but I think that this really showcases my abilities to recognize what's unique about an individual and how to foreground that for the marketplace.
Efendim haddimi aşıyor muyum bilmiyorum, aradığınız tam olarak böyle bir şey mi emin değilim ama bir saniye bakarsanız yaptıklarımın piyasada ne kadar eşsiz ve profesyonelce olduğunu görürsünüz.
You don't really expect me to believe that you accidentally crashed into my yurt, do you?
Kazara benim çadırıma girdiğine inanmamı beklemiyorsun herhâlde?
You don't really need them, you know.
Onlara çok da ihtiyacın yok.
Bob, I don't know what it is that you're into but what I do know is that I am really, really 100 % out!
Bob, içeri derken tam olarak neyi kastettiğini anlamadım ama ben gerçekten, gerçekten 100 % dışardayım!
- Hey, man... I just want you to know... if we don't make it out of here... I'm really sorry for almost killing you in training.
- Baksana şunu bil ki buradan çıkamazsak eğitimde az kalsın seni öldürdüğüm için özür dilerim.
Sometimes I feel like you don't really live here, you just sleep here.
Bazen bu evde yaşamadığını, sadece yatmaya geldiğini düşünüyorum.
You don't really love me.
Beni gerçekten sevmiyorsun.
I don't really know what's gotten into you lately.
Sana son günlerde ne oldu bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum ama...
You don't really believe that crap?
Gerçekten bu saçmalıklara inanmıyorsun, öyle değil mi?
You see, I don't really have any friends at the moment.
Yani benim şu an arkadaşım yok.
Look, I don't know if those Berettas are really in Amman or if you're just trying to goose your profits like every other piece of shit in your miserable, rat-fuck profession.
Dinle, o Beretta'lar gerçekten Amman'da mı yoksa bu sefil, boktan meslekteki diğer itler gibi kar artırmaya mı çalışıyorsunuz bilmem.
I've been telling Lindy here that sharks don't really bother you unless you're bleeding.
Lindy'e diyordum ki ; köpek balıkları kanaman olmadığı müddetçe rahatsız etmez.
But I... Don't really have the authority to make you an undercover agent.
Ama ben sizi gizli ajan yapacak yetkiye sahip değilim.
You know what, and also, you guys never talked to us... Before, so you don't really get to start now.
bizimle hiç konuşmadın... bu yüzden şimdi başlamak için alamadım.
You really don't know when to stop, do you?
Duracağın yere hiç bilmiyorsun değil mi?
You really don't have to... dude, this is Mona.
Ne? Bunu yapmana gerek... Dostum, bu Mona.
I don't know. Well, if you're really nice you could ask for help.
Gözünü dikmiş şekilde mi bakıyordu yoksa baka mı kaldı?
And for reasons I myself don't really understand, I now believe that that life will not be fulfilled unless I am standing at the bottom of the world's deepest pit with you two perverts.
Ve anlamadığım nedenlerden dolayı siz iki sapıkla dünyanın en derin çukurunun dibine inmedikçe o hayatın yaşanmamış olacağına inanıyorum.
We just blew it because they were supposed to bring you up immediately, and then I was waiting for you for, like, 20 minutes, and I don't really know what happened.
Az önce patlattık, çünkü seni derhal buraya getireceklerdi. Ve sonra seni 20 dakika gibi bekliyordum Ve ben gerçekten ne olduğunu bilmiyorum.
You really should set that, though, because, if you don't, it's gonna hurt like a bitch.
Onu gerçekten yerine oturtmalısın ama. Çünkü yapmazsan çok fena canın yanacak.
I really don't think you should care.
- Onları kafaya takma.
You don't really believe in a return to the Age of Solomon.
Solomon dönemine geri dönmeye inanmıyorsun.
You really don't enjoy sarcasm, do you?
Alaycılıktan hoşlanmıyorsun, değil mi?
Have you ever lived across from someone your whole life, but you don't really appreciate them, until...
Hiç hayatın boyunca biriyle karşı evlerde yaşayıp onları gerçekten takdir etmediğin oldu mu?
You act like you don't care what people think... But you really care what people think.
İnsanların ne düşündüğünü takmıyor gibisin... ama aslında çok önemsiyorsun.
you really don't get it 45
you really don't remember me 23
you really don't have to 26
you really don't remember 52
you really don't know 78
you really do 96
you really shouldn't have 29
you really think so 206
you really hurt me 29
you really 167
you really don't remember me 23
you really don't have to 26
you really don't remember 52
you really don't know 78
you really do 96
you really shouldn't have 29
you really think so 206
you really hurt me 29
you really 167