English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You would know

You would know translate Turkish

19,803 parallel translation
And you would know this how?
Bunu nasıl yapacağını biliyorsun öyle mi?
You know I would never do anything like that.
Böyle bir şeyi asla yapmam.
You know, I imagined what you two would be like - ( phone beeps ) - after you got together...
İkiniz tekrar bir araya geldikten sonra nasıl olacağını hayal etmiştim...
I would tell you, but I don't know.
Söylerdim size ama bilmiyorum.
No, you know what, his jaw is so swollen, he couldn't talk if he wanted to. Okay, so, we know that Karen and Emil were together a few hours before he was killed, but the question is, if they weren't having an affair, what the hell were they doing? Well, it's got to be something illegal, or she would talk.
çenesi o kadar şiş ki istese bile konuşamaz tamamdır karen ve emil in ölmeden bir kaç saat önce beraber olduğunu bilyoruz fakat soru şu ki eğer ilişkileri yoksa onlar ne yapıyorlardı illegal bir şeyler olmalı yoksa söylerdi tabi karen bizim aradığımız katil değilse
You know that I would love to take you, but...
Biliyorsun seni de yanımda götürmeyi gerçekten çok isterdim, fakat...
I didn't know that you would have to speak.
- Senin savunacağını bilmiyordum.
You know, I-I think I would do better if I was in, like, a small...
Bence daha küçük bir arabada olsam bu işler çok daha...
How would you know?
Nasıl bileceksin?
You know I would rather go with you.
Sizinle gitmeyi tercih ederdim, biliyorsun.
You know, you two would get along.
Biliyor musun, ikiniz iyi geçinirdiniz.
Ember and Umber set it up and they're not that into explaining their big ideas and, you know, you'd think it would be centaurs or something, right?
Ember ve Umber böyle ayarlamışlar, ve fikirlerini de açıklayacak tipler değiller. Sanırsınız ki centaur'lar yada onun gibi bir şey olmalıydı dimi?
- And, you know, actually, like, when I was in school and people would fuck with me you know, they'd be like, "Oh, your name Pinkie. You a fucking faggot."
- Bu arada yani okul yıllarımda millet bana sataşırdı ve "Adın Serçe, kesin ibnesin." falan derlerdi.
I would know if you did.
Okusaydı haberim olurdu.
I know how you would want me to do it, how you would want me to use light magic, but I can't.
Nasıl yapmamı istediğini, ışık sihri kullanmamı istediğini biliyorum ama yapamam.
Uh, how would you know that?
Bunu nereden biliyorsun?
How do you know what your dad would do?
Babanın ne yapacağını nereden biliyorsun?
I would tell you about it, but I know you're biased and have a bone to pick with my mother, so I don't feel comfortable sharing with you.
Bunu seninle konuşmak isterdim. Ama anneme karşı önyargılı olduğunu bildiğim için bunu seninle paylaşamam.
Okay, well, you know what? I would hate to muck up your promposal with my flair and panache.
Becerilerim ve gösterişimle balo teklifini perişan etmek istemem tabii.
Do you know how that would look?
Bu nasıl görünür farkında mısın?
Do you know how many times I've wanted to call you to ask for your help or advice, but I was afraid I would look weak?
Yardımın veya tavsiyen için kaç kez seni aramak istedim de aciz gibi görünmekten korktum biliyor musun?
You know, a kudo would be an excellent name for a parenting award.
"Övgü" bir ebeveynlik ödülü için harika bir isim olurmuş.
You know, I never would have agreed to give up 4th of July, and now I'm worried he's trying to trick me out of Biscuit Bonanza.
4 Temmuz'u vermeyi asla kabul etmezdim bir kere. Şimdi de beni kandırıp Bisküvi Bonanza'yı elimden alacak diye korkuyorum.
How did you know it would try to run across the tarp?
Tentenin üstünden geçeceğini nereden bildin?
You know, I would, I-I just, I'm exhausted from today, so rain check till tomorrow.
Gelmeyi çok isterdim ama bugün çok yoruldum, gel yarın yapalım.
Also, I know that you are interviewing for another staff psychiatrist, and I-I have a friend, a family friend, who I think would be perfect for the role.
Sizin de başka psikiyatristlerle iş görüşmesi yaptığınızı biliyorum. Bu role mükemmel oturabilecek bir arkadaşım, aile dostum var.
How do you know what my parents would want?
Ailemin ne isteyeceğini nereden biliyorsun?
Because I know things, and sometimes you would do yourself some good listening to me.
Çünkü bildiğim bazı şeyler var. Beni dinlersen kendine iyilik edersin.
And I know you would never hurt me.
Senin de beni incitmeyeceğini biliyorum.
You know, um, I never thought this would happen.
Biliyor musun, bunun olacağını hiç düşünmemiştim.
How would you know that?
Bunu nasıl bilebilirsin ki?
And, you know, I thought that going out would somehow make me feel better, that we would be even.
Dışarı çıkınca kendimi iyi hissederim diye düşündüm... Durum eşitlenir diye.
And I would also have to know that you understand the importance in this office of discretion, and for example, I would need to know that you would never mention to anyone seeing me last night.
Ayrıca, bu ofiste ağzı sıkı olmanın önemini anladığını da bilmek zorundayım. Örneğin, dün gece beni gördüğünden kimseye bahsetmeyeceğini bilmem gerek.
Do you have any idea what would happen to you if some... I don't know... German leftist radicals recognized you out here window shopping in Prenzlauer Berg?
Eğer Alman radikal solcular seni Prenzlauer Berg'de vitrinlere bakarken tanırsa, başına ne gelir biliyor musun?
Mm. You know, if it wasn't for Thomas Shaw, Headquarters would never know how little you guys work.
Thomas Shaw olmasaydı, merkez ne kadar az çalıştığınızı bilemeyecekti.
I would like to know what this official business is you're here about.
Buraya hangi resmi işle geldiğini bilmek istiyorum.
I have been thinking a lot about what you said to me, and I would like to, you know, continue our little chat, so why don't you come over?
Bana söylediklerini bayağıdır düşünüyorum, ve muhabbetimize devam etmek istiyorum, neden buraya gelmiyorsun?
I would like to, you know, continue our little chat.
Küçük sohbetimize devam etmek istiyordum.
Do you think Bill would ever try to hurt you? I don't know.
- Bill'in canını yakacağını düşünüyor musun?
- Do you know what would happen if we served unwatered whiskey to these rummies?
Bu ucubelere sulandırılmamış viski versek ne olacağını biliyor musun?
Not like either one of you two muscleheads would know anything about them.
Siz iki kaskafa sanki hakkında birşey bilirsiniz de.
You know, just out of curiosity, what would one of your quantum computers set me back?
Sadece meraktan soruyorum, bir kuantum bilgisayarı bana kaça patlar?
I have no idea how you would get, like, I don't know, like a record deal or a record company or any of that, but...
Nasıl yapabileceğinle ilgili bir fikrim yok..... bir plak veya plak şirketiyle anlaşmak nasıl olur bilmiyorum ya da böyle bir şey ama...
You know who would like to hear that story, I bet?
Bahse varım, kim bu hikayeyi duymak ister biliyor musun?
You know what would be so great?
Ne iyi olurdu biliyor musun?
Hey, I don't know how it would come up, but if you ever need me to do that for you, I'm there.
Nasıl ortaya çıkacağını bilmiyorum ama benden aynını yapmamı istersen yaparım.
But because I would like to see you make someone else miserable, I know a real estate agent that could help you two find a new space.
Ama başkalarına çektirdiğinizi görebilmek için size yeni yer bulmanızda yardımcı olabilecek bir emlakçı tanıyorum.
Would you even know if I told you?
- Ezik mi? - Söylesem bilecek misin?
- Yeah, and she was working those crazy hours and we would just be home alone, we didn't have a TV, and, uh, you know,
Saatlerce çalışırdı, biz de evde yalnız olurduk. Televizyonumuz yoktu.
- we would just talk, you know.
- Sadece konuşurduk.
Putting all his hopes and dreams into his son who would one day follow in his footsteps and, you know, reside over the family practice...
Bütün umut ve hayallerini bir gün peşinden gelecek oğluna bağlamak ve aile işini ona devretmek...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]