English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Б ] / Бросаешь

Бросаешь translate Turkish

736 parallel translation
Но если ты его любишь, почему бросаешь?
Onu seviyorsaniz, neden kaçiyorsunuz
" ты бросаешь честных людей.
Ve sen dürüst adamları yüzüstü bırakıyorsun.
Я отказываюсь от 30 тысяч в год, а ты меня бросаешь.
Senede 30,000 $'ı tepiyorum, sen de beni terk ediyorsun.
Так ты все бросаешь.
Öyleyse her şeyi bir kenara atıyorsun.
- Каждый раз при переезде ты исчезаешь и бросаешь всё на меня.
Ne zaman taşınsak ortadan kayboluyorsun ve her şeyi bana bırakıyorsun.
Я тоже замешана в эту историю, а ты меня бросаешь. Да, ты права.
Sonunda yıkılsa bile.
- Ты бросаешь мне вызов?
- Bana meydan mı okuyorsun?
- Лара, ты бросаешь...
- Beni terk mi...
Ты не жадина, но и денег на ветер не бросаешь, так ведь?
Cimri bir adam sayılmazsın, ama paraları böyle saçmazsın da.
Потом бросаешь вонючие бомбочки.
Sıfır da ampulü içeri salıyorsun..
Когда человек находится на твоей стороне, ты не бросаешь его чуть что.
Birinin yanındaysan onun yanında kalırsın.
Бросаешь свой пистолет?
Silahını geri mi vereceksin?
И бросаешь приятеля в беде.
Erkek arkadaşını belanın ortasında mı bırakacaksın?
Сейчас ты бросаешь на людей быстрые, расчетливые взгляды.
Şimdi gözlerin yandan, hızlı bakışlar atıyor.
- Ты бросаешь Райдел? - Я бросаю.
Ayrılmak değil de, hayata atılmanın bir adımı.
- Ты чего трубки бросаешь?
Neden yüzüme kapadın?
Значит, ты меня бросаешь? Нет, просто я тебя прошу, чтобы ты оставил свою жену себе.
- Sana karını kendine saklamanı söylüyorum.
ДЖОАН : Ты бросаешь меня?
Beni bırakıyor musun?
Ты бросаешь меня одного.
İyi bir oğlan büyüt.
- Сесилия, ты бросаешь совершенство.
- Cecilia, mükemmelliyeti kaçırıyorsun.
Бросаешь нас.
Bizi terk ediyor.
- Ты украдкой бросаешь на нее взгляд...
Ona kaçamak bir bakış atarsın.
Бросаешь взгляд украдкой, а он позеленел от ревности
Kaçamak bir bakış ve kıskançlıktan çatlar.
Просто вылавливаешь и бросаешь в кастрюлю.
Sadece alcak ve tavaya koyacağız.
Так что, Мэй, ты бросаешь вызов всеобщим моральным устоям?
Ne diyorsun May? Tüm manevi değerlere karşı mı çıkıyorsun?
И воттеперь, когда появились эти новые законы, ты его бросаешь.
Şimdi, bütün bu yeni vergi mevzuatları varken onu bırakıyorsun.
- Ты меня бросаешь?
- Beni terk mi ettin?
Ты бросаешь Лео ради парня, который всадил пулю в голову твоего брата?
Leo'yu kardeşini vuran adam için mi bıraktın?
- Ты бросаешь как я!
- Evet, benim gibi atıyorsun!
Люди не делают тебе одолжений после того, как ты их бросаешь.
İnsanlar onları terk ettikten sonra iyilik yapmazlar.
Бросаешь этим в людей?
Bunu insanın kafasına mı atıyorsun?
- Ты бросаешь меня?
- Benden ayrılıyor musun?
Хватаешь Бланш и грубо бросаешь ее на кровать.
Blanche`ı tutuyor ve sertçe yatağa doğru fırlatıyorsun.
Ты меня бросаешь?
Benden ayrılıyor musun?
Ты меня бросаешь, ведь так?
Benden ayrılıyorsun, değil mi?
Бросит? Ты их бросаешь.
Sen onları terk ediyorsun.
И ты просто бросаешь своих друзей без причины?
Yani en eski dostunu sebepsiz yeremi bırakıyorsun?
- Ты сказал, друзей не бросаешь!
- Arkadaşlarını terk ediyorsun.
Ты бросаешь меня в Лондоне, потом привозишь в Брюссель и бросаешь на произвол судьбы, потому что тебе надо было решить, уйдешь ли ты от жены, пойдешь ли в армию или застрелишься!
Beni Londra'da terk ettin ve Brüksel'den çağırdın. Şimdi de kalma mı bekliyorsun? Karını terk edeceğini, orduya katılacağını yoksa kendini vuracağını söylemek için mi?
Тогда какого черта ты бросаешь моего брата?
Öyleyse niye kardeşimi terk ediyorsun?
Ты же такой умный и весёлый и бросаешь такие классные вечеринки Награждения Академии! Да!
Çok akıllısın, komiksin, ve harika Akademi Ödülleri Partileri veriyorsun.
Бросаешь мусор на землю.
Yere kâğıt atıyorsun.
Что такое? Ты бросаешь свою любимую девушку?
O, B.A.'nın parçası olmak istiyor.
Ты бросаешь вызов моей власти?
Yetkilerime baş mı kaldırıyorsun?
- Ты бросаешь меня?
Sen beni ekmeye mi çalışıyorsun? - Hey!
А ты бросаешь меня при первой же возможности. Ты меня обижаешь.
İşin çıkınca beni yüzüstü bırakıp gidemezsin.
И каждая твоя мысль, и то, как ты ее выражаешь. Ты никогда не бросаешь слов на ветер. Ты всегда была и будешь самым добрым и хорошим человеком.
Sahip olduğun her düşünceyi dobra dobra söylemen ve neredeyse her zaman ifade ettiğin her şeyin tamamen dürüstlük ve iyilik hakkında olması.
А теперь бросаешь её?
Getirmeseydin ya!
Ты его бросаешь.
At şunu.
Спасибо, что не бросаешь.
Denediğin için sağ ol.
Ты бросаешь меня ради мартышки?
Beni bir maymun için mi ekiyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]