English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Д ] / Деревья

Деревья translate Turkish

1,405 parallel translation
Нельзя сажать деревья на парковках!
- Bu park alanına ağaç dikemezsiniz.
"Деревья и пчёлки"
Ağaçlar ve arılar...
Они считают деревья несовершенными людьми,... проклинающими свою несвободу.
Ağaçların kusurlu insanlar olduğuna sonsuza kadar hapis kalmaktan sızlandıklarına inanırlar.
Здесь от кровосмешения из плодородной земли выросли деревья странной формы, и по ночам под их кронами случаются изнасилования, инцесты и мужеложство.
Ensest ilişkiden doğanlar çoğunlukta Bereketli dünyadan garip ağaçlar çıkmakta Gölgeler her gecenin ardından doğarken Oğlancılık, tecavüz ve ensest ilişkiye girilirken
"Рубите высокие деревья".
İşaret "yüksek ağaçları kesin".
Мы должны срубить высокие деревья.
Yüksek ağaçları kesmeliyiz!
Рубите высокие деревья сейчас же.
Yüksek ağaçları şimdi keselim!
Потому что мы росли, наблюдая зелёные горы и деревья... и ясное голубое небо.
# Yeşil dağlara ve ağaçlara, # Ve masmavi gökyüzüne bakarak, # Büyüyeceğiz.
Вишневые деревья.
Vişne ağaçları.
Жук все деревья поел.
- Bölge ilaçlanıyor.
Ты сможешь посадить деревья и овощи во дворе
Ayrıca bahçede organik sebzeler yetiştirebilirsin. Mükemmel bir fikir!
Если господин хочет дом... то Вы должны оставить вот те деревья.
Eğer bir ev istiyorsanız şu ağaçlara dokunmamalısınız.
Кто-то собрал огромную группу людей и начал вырубать деревья в лесу Кусадзиси.
Birisi serserilerden büyük bir grup topladı ve Kusajishi ormanındaki ağaçları kesmeye başladı.
Да, я живу здесь, сколько себя помню. Вокруг дома растут деревья и цветы, посаженные моей мамой.
evet, hatırladığım kadarıyla uzun zamandır buradayız dışarıdaki ağaçları ve çiçekleri annem dikti.
"В саду деревья" вот что я сказала Семми.
"Bahçede ağaçlar var" demiştim, Sammi.
Где они были, когда мы с Деном рубили в ущелье деревья?
Dan'le ben o dar vadide ağaç keserken neredeydiler?
Деревья, большой сад и настоящая живая изгородь.
Ağaçlar, kocaman bahçeler ve kazıklı çitler.
И если они еще не обстригли те деревья, окно второй гостевой комнаты открывается на здоровый вяз, и ты сможешь протиснуться.
- Ağaçları kesmedilerse ikinci konuk tuvaleti o kocaman karaağaca açılıyor. - Anne. Aşağı inebilirsin.
- Боишься, что деревья нас схватят?
- Ağaçlar bizi yakalar mı?
То, что крушит деревья, схватит тебя.
Ağaçları deviren şey sizi yakalar.
А после они обычно валяются в грязи и трутся о деревья, оставляя следы клыков.
Daha sonra, genellikle çamurda yuvarlanırlar ve ağaçlara sürtünürler, azı dişleriyle işaretlerler.
Я поставлю на деревья, сэр.
Ben paramı ağaçlara koyacağım, efendim.
Вижу деревья.
Ağaç görüyorum.
"Деревья и стволы деревьев", - подумала Грейс.
'Ağaçlar ve gövdeleri'diye geçirdi içinden Grace.
Даже некоторые деревья на ее стороне.
Bazı ağaçlar bile onun tarafında.
Он имеет в виду деревья.
Ağaçları kastediyor.
Деревья.
Ağaçlar.
Адвакаты попросили меня взглянуть на него. После совершенного им убийства, он стал забираться на деревья возле места преступления и как собака лаял.
Avukatları, işini bitirdikten sonra kızı öldürdüğü yerdeki ormana giderek bir ağaca tırmanıp köpek gibi uluduğu için ona bakmamı istediler.
Не знала, что деревья обладают такой способностью.
Buradaki ağaçları tanımıyorsun. Yeni misin?
Деревья давно не целовал?
- Oh, harika. Yine şaka.
Деревья какие-то странные.
- Seni görmek de güzel. - Ağaçlar komik.
А деревья не погибают оттого, что их...
Böyle budamak ağaçları öldürmüyor mu?
Я люблю оливковые деревья, они такие красивые.
Zeytin ağaçlarını severim. Çok güzeldirler.
Горы, деревья, бескрайние равнины.
Dağlar, ağaçlar, sonsuz düzlükler.
Когда я проснулся, я стал считать деревья, досчитал до 80-ти, а потом мы поехали так быстро!
Uyanınca direkleri saydım, ama 80'e kadar. Sonra bir hızlandık, ben böyle böyle, hepsini şaşırdım.
Может так случиться, что по возвращении, если тебя не прибьют звери или деревья, устав от твоего ебанутого гундежа, ты обнаружишь, что я съехала из этого срачевника, шоб тебя ни хуя не смущать и шоб ты, бля, не кудахтал вокруг меня
Hani olur ya dönersen... sürekli dırdır ettiğin için... seni asmamışlarsa ya da bir hayvan yememişse yani... bu bok çukurundan gitmiş olduğumu göreceksin. Böylece seni daha fazla utandırmamış... ve oyalamamış olurdum.
Целый вечер на деревья бонсай?
Bonzai ağaçlarıyla dolu bir gün?
Лес Чим представляют деревья.
Cheam Ormanı temsilcisi, Ağaçlar.
Лес Чим представляют деревья,
Cheam Ormanı temsilcisi. Ağaçlarımız var...
Дамы и господа, деревья и мультиформы, взгляните на Землю под нами.
Bayanlar ve baylar ve ağaçlar ve çok şekilliler... Ölen bu gezegenin hatırası Son İnsan'ı davet ediyoruz. Dünya'nın ötesini düşünenler.
А если он решит, что мы опять должны одеться в наши любимые деревья на День Дерева?
- Ya ağaç dikme günü için hepimizin en sevdiğimiz ağacın kılığına girmemiz gerektiğine karar verirse?
Это ведь отделение интенсивной терапии, деревья тут запрещены.
Burası koroner yoğun bakım. Buraya ağaç sokamazsınız.
В Хэмптоне были деревья.
Hamptons'daki evimizde de ağaçlar vardı.
Деревья не качаются.
Bir hareket yok.
Эти деревья кажутся очень знакомыми.
Bu ağaçlar çok tanıdık görünüyor.
Никаких сотрясающих деревья чудищ, сообщений француженки, только милое чёртово незнание.
Ağaç sarsan dev yaratıklar yok, Fransızca yardım mesajları yok. Sadece tatlı cehalet.
Деревья стригу.
Ağaçları kesiyorum.
Стойте смирно - как деревья!
Ağaçlar gibi hareketsiz durun!
Деревья, рыба?
Ya ağaçlar ve balıklar?
Вместо конфет, мы сбросим мои ключи в деревья.
Benim anahtarlarımı çalılıklara atıyoruz.
Дует, ведь деревья качаются.
Rüzgâr esiyor mu? Biliyoruz, çünkü yapraklar hareket ediyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]