English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Д ] / Думая

Думая translate Turkish

1,241 parallel translation
Да, ну в общем думая, перед разговором, не так уж это и страшно.
Konuşmadan önce düşünmek, Trey'in iyi yaptığı şeylerden biri değildir.
"Ты не представляешь, как я горд, думая о том, что однажды моя внучка станет первой еврейской женщиной в Верховном суде".
"Seninle ne kadar gurur duyduğumu bilemezsin." "Belki de bir gün torunum, Yüksek Mahkeme'deki ilk Yahudi yargıç olabilir."
В ту ночь я... я дрочил, думая о тебе.
O gece seni düşünerek mastürbasyon yapmıştım.
Я тоже дрочил, думая о себе.
Ben de kendimi düşünerek mastürbasyon yapmıştım.
Как вы знаете, ТокРа удалили симбионт, но не до того, как ее люди взбунтовались и мучили меня, думая, что мы одно целое.
Tok'ra, ortakyaşamı çıkardı ama insanlar aynı kişi olduğumuzu düşünüp bana işkence ettiler.
лишь думая о победе.
Kazanabileceğimi düşünerek sizinle kavgaya girmiyorum.
Вы сидите... час ночи... на напольных часах, зажатых между вашими ногами, одетыми в пижаму... Вы смотрите на засранцев думая : " Пожалуйста!
Gecenin biri olmuştur sarkaçlı saat ile birlikte, pijamalarınız ve dizleriniz arasında anasını siktiklerime bakarak "Lütfen, git artık!" dersiniz.
во что хотят верить думая при этом только о себе.
Neye inanmak istiyorlarsa onu söylüyorlar. Sadece kendilerini düşünüyorlar.
Роста я был невысокого, настоящий мальчишка-разносчик, и люди махали рукой, оставляли мне деньги, думая, что я сирота.
Ama bunu yapmama gerek kalmıyordu çünkü insanlar benim kısa, küçücük bir öksüz olduğumu düşünüp para üstlerinin bende kalmasına izin veriyorlardı.
И в этой прекрасной гостинице я заметил, что один из официантов, неся на подносе тарелки из кухни, и думая, что его никто не видит, всякий раз отщипывал кусочек.
Bu muhteşem otelde fark ettim ki bir garson kimsenin görmediğini düşündüğü zamanlarda rahatsız edici şeyler yapmayı seviyordu.
Что я кончаю, думая о том, как вы кончаете.
Ya senin mastürbasyon yaptığını düşünerek orgazm olduğumu söylesem?
- Ты же знаешь, я говорю, не думая.
Hepsi benim yüzümden.
Не думая, что получишь взамен, что будет больно, и что вдруг это не тот человек.
Geri vermeyeceğinden endişelenmeden birine bir şey vermek ya da seni inciteceklerinden ya da doğru insan olduklarından.
Я целый год жил, думая, что ты мертва.
Senin ölmüş olduğuna inanarak koskoca bir yıl geçirdim.
Большинство своих смен я проводил, думая о Шэрон.
Şimdi vardiyamın çoğunu Sharon'ı düşünerek geçiriyordum.
Я не думал что ты сможешь сделать это, не долго думая, все же так заняты.
Emrivaki olduğundan gelip gelemeyeceğini bilmiyordum herkes çok meşgul bu aralar.
Отличные солдаты, настоящие люди теряют свои жизни, думая, что сражаются там за что-то важное, блядь.
İyi askerler, kahrolası geçerli bir amaç için olduğunu düşünüp oraya savaşmaya giden gerçek insanlar hayatlarını kaybediyor.
Видишь ли, Чарли утопил преподобного в отстойнике, думая, что он мертв. А тот был жив.
Charlie, rahip sandığı adamı ölü sanıp fosseptik çukurunda boğdu.
- Я в это влез, думая, что я помогу своей семье.
Tek istediğim, ailemi mutlu etmekti.
Я позвала всех вас сюда думая, что вы почтите предсмертное пожелание Милы!
Sizi buraya, Mila'nın son isteğini gerçekleştirirsiniz diye çağırdım!
Поэтому материалист полностью заблуждается, думая, что можно обойтись и без наблюдателя.
Bu yüzden maddeler tamamen kayboluyor ve gözlemci olmadan da yapabileceğimizi düşünüyor.
Не заблуждайтесь, думая, что научное сообщество научно.
- Bilimsel camianın.. bilimsel olduğunu düşünme hatasına düşmeyin.
Они даже устроили нечто, называемое марафон чести, думая, что он этим воспользуется.
Hatta belki fırsattan istifade eder diye düşünüp adına'Onur Maratonu'dedikleri bir şey dahi sahnelemişlerdi.
Ты делал все иракские дела под этим именем, думая, что этого не отследят?
Tüm Irak işlerini izlenmeyeceğini düşündüğünden bu ismin altında yapıyordun.
Все деньги от потратил на него, не думая о доме и о себе.
Biraz saplantı haline gelmişti. Eve yada kendine bakmaktansa, tüm parasını buna harcadı.
Теперь мы всю ночь не будем спать, думая, кто же это мог быть.
Şimdi biz bütün gece bunu kimin yaptığını merak edeceğiz
- Просто... - Хорошо, что бы ты делала, думая, что знаешь кого-то достаточно хорошо И вдруг всё повернулось бы так...
O sadece, um... tamam, sen ne yapardın eğer, gerçekten tanıdığını düşündüğün bir insan değişik tarafını gösterse... bu taraf... tamamen gösterse?
Слушайте, думая об обычных вулканах, вы представляете гору Св. Елены, или мм, Килауэа.
Sıradan yanardağları düşündüğün zaman St. Helens veya Kilauea kadarını düşünürsün.
Я тоже. Но я не хочу поехать в Париж, все время думая, что если бы мы послушали эту чудесную девушку, что вытащила вилку из твоей шеи.
Ama boynundaki çatalı çıkaran bu harika kızın söyleyeceklerini dinlemeden gitmek istemiyorum.
Обычно, когда я говорю, что это срочно, ты вносишься сюда, не думая о моей уединённости.
Genelde sana acil dediğimde, müsait olup olmadığıma bakmadan bir anda ortaya çıkardın.
Лекс, я знаю, ты привык получать всё, что тебе угодно, даже не думая о последствиях.
Lex, sonuçlarını düşünmeden her istediğini almaya alışmışsın, bunu biliyorum
Увидев это чудище, даже наш стражник-горец, недолго думая, дал дёру.
Dağlı dostumuz bile canavar ortaya çıktığında sıvıştı.
Что ж, ты себе льстишь, если считаешь, что я трачу столько энергии думая о ваших отношения. Вот и вестибюль.
İlişkinizi o kadar düşündüğümü sanıyorsan kendini dev aynasında görüyorsun.
Они покупали вашу книжку, думая, что она правдивая!
Kitabını gerçek olduğu için aldılar!
Она не лишает меня возможности чувствовать себя нормальным. Она не сводит мой живот от боли. думая о моем ветеринаре, притрагивающимся своими руками к ней!
O beni deliye döndürmüyor, normal hissetmenin olanaksız olduğunu düşündürmüyor, veterinerimin elleriyle ona dokunduğunu düşününce karnıma ağrılar saplanmıyor!
Я ненавижу себя, думая о том, что некто, похожий на тебя, и есть мой отец.
Babam olduğunu düşündükçe kendimden nefret ediyorum.
потому что я возбуждаюсь и вся теку, только думая о тебе.
Çünkü ben seni düşünerek, yükseldim ve ıslandım.
Думая : "Господи, что я здесь делаю, повторяя эти дурацкие движения?" И так далее, и так далее.
Neden libidomuz sahte gerçekliğe, bir fantazi evrenine ihtiyaç duyar?
Так что я вырос, думая, что жизнь сложна, что жить тяжело, нужно бороться.
Tabi ben de hayatın zor olduğuna inanarak büyüdüm, hayat "zor ve mücadele dolu" idi.
И даже не думая об этом, и в общем-то не понимая как,
Ve hiç düşünmeden...
Похоже, ты неправ насчет Лекса, думая, что он стоит за всеми этими нападениями.
Bu saldırıların arkasında Lex'in olduğu konusunda hatalısın.
Я буду дома вечером. Думая о твоих руках на мне.
Bu akşam evde olacağım, ellerini üzerimde gezinirken düşünerek.
Мы провели много времени думая об этом размышляя о причинах и однажды поняли, что больше так не можем.
Bunları çok konuştuk. Çok kafa patlattık. Ama bir gün geldi ki, artık yapamaz olduk.
Нет, думая о Кентукки, ты должен вспомнить об их жареных цыплятах что должно привести тебя к мысли о полковнике Сандерсе.
Hayır, Kentucky, Kentucky Fried Chicken'ı aklına getiriyor, o da Albay Sanders'ı hatırlatıyor.
Я проводила ночи без сна, думая о том, что еще принесет мне чертово завтра.
Yarın nasıl bir cehennemle karşılaşığımı merak ederek bütün gece yalanlar söyleyerek uyanıyorum.
Нужно сделать не думая...
Bu yapmakla alakalı.
Просто бежал на того бомжа Не думая о своей безопасности.
Kendi canını hiç düşünmeden o hırsıza doğru koşmuştun.
Эту проблему нужно решить, думая головой.
Bu problemin kanıtla çözülmesi gerekiyor.
Все в порядке... мы говорим не думая...
- Önemli değil. Hepimiz düşünmeden konuşuruz.
- Сидеть здесь думая час за часом... - И никакого душа?
- Duş almazsın.
Вы ведете дела не думая о риске.
Bundan böyle, sevkıyatlarınız risksiz gerçekleşecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]