English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ З ] / Завистью

Завистью translate Turkish

39 parallel translation
На премьерах шоу я буду с завистью думать : "Она бросила этот вертеп!"
Yeni bir oyun başladığında kendi kendime şöyle diyeceğim "İyi ki o buralarda değil."
Я завидую тебе чёрной завистью.
Oh, hasedimden çatlayacağım şimdi!
Хотя и немножко смущен гордыней, завистью, роскошью и амбициями высшего сословия.
üst sınıftaki gurur, haset lüks ve hırsın utancına rağmen bunu yaptın.
Их алые куртки и важный вид наполняли Барри завистью.
Barry, askerlerin kırmızı ceketlerini ve kibirli havalarını gıptayla izliyordu.
Меня всегда рвало на части между желанием блевануть и подрочить... между ненавистью к этой девушке и завистью к дедушке, вплоть до желания его убить.
Kusayım mı yoksa otuzbir mi çekeyim hiç bilemedim. Ya da kızdan nefret mi edeyim yoksa kıskançlıktan çatladığım büyükbabamı mı öldüreyim...
- Да пошли вы со своей завистью!
Ben de kıskançlığından.
С сомнением и завистью смотрю, как мачо в фильмах полотенцем стирают с лица остатки пены для бритья.
Sinemalarda yüzlerindeki tıraş köpüğünü silen Adamlara inanmayarak ve gıpta ile bakarım.
и вы, обычные люди,.. смотрите на меня с вожделением, завистью и трепетом...
ve siz de sıradan insanlarsınız bana korku, kıskançlık ve şehvetin karışımıyla bakıyorsunuz.
И моя слава должна наполнить завистью тех, кто так старается, чтобы его заметили.
Ve ünüm, fark edilmek için bu kadar çok uğraşanları kıskançlıkla kendilerinden geçiriyor olmalı.
Ты просто слабак, управляемый завистью.
Kıskançlığın esiri olmuş zavallı şey seni.
- Моррис, Нед... Вы знаете меня меньше ребят и у вас не будет - мнения, испорченного злобой и завистью.
Morrs, Ned, siz beni bu çocuklardan daha kısa süredir tanıyorsunuz ve yargınız henüz öfke ve kıskançlıkla lekelenmemiştir.
Удачи тебе со всей этой завистью к Нэнси и делом с наркотой... с получением желаемого...
Nancy kıskançlığı ve uyuşturucu işinde sana eğlenceler. Elde etmende, istemende ve korkmamanda da.
Не завистью к тебе терзаюсь я, А горько счастлив счастью твоему,
Mutlu kaderine etmiyorum gıpta... Mutluluğun beni ediyor fazlasıyla mutlu...
Не завистью к тебе терзаюсь я, А горько счастлив счастью твоему,
Mutlu kaderine etmiyorum gıpta, Mutluluğun beni ediyor fazlasıyla mutlu,
Бывает не могу заснуть, и тода завидую жене черной завистью.
Uyumakta hep zorluk çekmişimdir sanırım bir gün Rip Van Winkle gibi derin bir uykuya dalacağım.
Профессор Бохра, я недолго носил в груди ваш красный чип, а многие люди всю жизнь живут... с обманом, завистью, жаждой мести, предательством в сердце.
Profesör Bora, içime koyduğunuz kırmızı çip gibi çoğu insan da, bencillik, ihanet, hile gibi kırmızı çiplerle yaşıyor.
Когда я вернусь в Испанию, все будут смотреть на меня с завистью, потому что у меня будет свой дом.
İspanya'ya dönünce, herkes evimi kıskanacak.
Вы аморальный хищник-социопат ведомый завистью, жадностью и манией величия.
Sen ahlaksız, sosyopat yağmacının tekisin. Kıskançlık, ihtiras ve ihtişam hayalleriyle davranıyorsun.
Так вот, скоро они будут таращиться с завистью.
Yakında bizi kıskanacaklar.
Я завидую тебе черной завистью.
Şu an kendimi çok kötü hissediyorum.
У меня была та же фантазия с завистью.
Sen. Ben de az önce kıskançlık fantazisini yaşadım.
Ты всего лишь паразит, который питается ревностью и завистью и тоской по жизни других людей.
Sadece diğerlerinin hayatlarına olan kıskançlığının ve özleminin yiyip bitirdiği bir parazitsin.
В игре обо мне говорят с трепетом и завистью.
Rumuzumdan hayranlıkla ve imrenerek bahsederler.
Джедикая был всегда заряжен завистью
Jedikiah hep kıskançlıkla hareket eden biriydi.
Хм, можем мы по крайней мере называть "неравенство" тем, чем оно является - "завистью"
En azından buna "haksızlık" yerine olduğu gibi "kıskançlık" desek.
Сталкинг — это одержимость одного человека другим, обусловленная отказом, завистью, жаждой мести.
Taciz, birisi tarafından bir başkasına istenilmeyen veya saplantılı ilgidir. Reddedilme, kıskançlık ve intikam duygularıyla teşvik olurlar.
И пока мы наслаждались нашим богатством, за углом таилась опасность, подогреваемая ненавистью и завистью
Bizler başarımızı ve huzurumuzu kutlarken oksitosin dolu kıskançlık köşede birikiyordu.
Попахивает завистью?
Biraz kıskançlık mı seziyorum?
Это у него проблемы с завистью.
Onun kıskançlık sorunu var.
- Завистью.
- Kıskanma.
- Завистью.
- Kıskanma mı?
Любой, кто идёт к величию, столкнётся с завистью его братьев, родственников.
Yüce mevkilere gelen her adamı, kardeşleri ve akrabaları kıskanır.
Нет, Хайду, это называют завистью.
Hayır, Kaydu, adı "kıskanmak" tır.
Я проникся завистью к тебе, и карма меня за это покарала.
Kıskanmıştım ve karma fahiş bir ücret aldı.
Ты всегда с завистью смотрел на людей.
Senin her zaman insanlara önyargılı bir bakışın vardı.
И многие другие конунги смотрят на него с завистью.
Bildiğimiz pek çok kral, buraya kıskançlıkla bakıyor.
Я понимаю, ты борешься с профессиональной завистью.
Mesleki bir kıskançlıkla mücadele ettiğini anlıyorum.
Арес отравил человеческое сердце завистью и недоверием.
Ares, insanların kalbini kıskançlık ve şüpheyle zehirledi.
Он дышит завистью и злобой, он должен первым умереть
Nefretle, kinle ve kıskançlıkla Almanya'nın mezarını kazan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]